T24 dış politika yorumcusu Barçın Yinanç ve T24 dış politika editörü M. Kaan Kurtuluş, Türkiye’nin güneyinde devam eden orman yangınlarına müdahalenin yetersiz bulunması ve yurt dışından yangına müdahale konusunda yardım talebi etrafında yaşanan tartışmaları değerlendirdi.
Yangın sorununun küresel olduğunu ve bu konularda alınacak yardımların uluslararası işbirliğinin önemini göstermek açısından önemli olduğunu dile getiren Yinanç, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın “Biz yardım teklif ettik, cevap gelmedi” sözlerini değerlendirdi. Yinanç, Yunanistan tarafından yapılan açıklamaların polemiksel olarak yorumlayarak “Anladığım kadarıyla Türkiye genel bir çağrı yapıyor. Yunanistan’dan özel bir talepte bulunmuyor. Yunanistan da özel olarak ‘bizde uçak var. Size gönderelim mi?’ demiyorlar. Türk yetkilierle temasa geçiyorlar. ‘Biz de yardım etmek istiyoruz ama bizde de yangınlar var. kendi başımızın çaresine bakalım ondan sonra bir yardım yapabilir miyiz onu konuşuruz şeklinde bir mesaj gönderiyorlar” dedi.
"Başıbozukluk durumu uluslararası yardım konusunda da yaşandı"
Yardımların sadece doğudan alındığına ve batı ülkelerinden gelen yardım taleplerine mesafeli yaklaşıldığına dair tartışmalara da değinen Yinanç, “Benim anladığım kadarıyla bir organizasyon bozukluğu, bir geç kalma durumu var gibi gözüküyor.
Hürriyet gazetesinin Brüksel temsilcisi Güven Özalp’ın Türkiye'nin AB Sivil Koruma Mekanizması’ndaki ülkeler arasında yer aldığına ve bu mekanizmanın işletilmesinin çok kolay olduğuna dikkat çektiği paylaşımları hatırlatan Yinanç, “Fakat Türkiye bu mekanizma kapsamında 1 Ağustos’ta yardım talebinde bulunuyor. Anladığım kadarıyla İspanya uçakları bu taleple geliyorlar ama bu talepten çok öne İspanyollar yardım talebinde bulunuyorlar ve 2 uçak ikili çerçevede geliyor” diye konuştu.
AB’nin bu mekanizmasına normal şartlarda AFAD'ın başvurması gerektiğini söyleyen Yinanç, “Ama sanki Türkiye’nin genelinde gördüğümüz bir yönetememe durumu başıbozukluk durumu uluslararası yardım konusunda da yaşandı” dedi.
"Cumhurbaşkanlığı’nın bu kadar uçağı varken yangın uçağının olmaması büyük bir skandal ve rezalet"
Yangınlara müdahale için sosyal medyada başlatılan ‘Help Turkey’ etiketli kampanyaya yönelik soruşturma başlatılmasının iktidarın örtmeye çalıştığı bir durumu gösterdiğini söyleyen Yinanç, şöyle konuştu:
“Dış politika çerçevesinden baktığımız zaman ülkelerin kendi filoları vardır. Her yıl 1 ocakta devletler birbirlerinin filolarındaki uçaklar için çarşaf bir izin talebinde bulunurlar ki yıl içinde izin istemek yerine sadece bildirimde bulunsunlar.
Benim kendisine çok güvendiğim diplomat bir tanıdığımdan aldığım bilgi var. 2016- 2017’de bir Avrupa ülkesine Türk elçiliği başvuruda bulunuyor ve devlete kayıtlı 23 uçak için izin talebinde bulunuyor. Ve bunlardan o dönem 11 tanesi Cumhurbaşkanlığı’na ait. Trajikomik tarafı bu Avrupa ülkesinin yetkilisi bir maille ‘bir yanlış anlaşılma olmasın THY’nin özel yolcu uçakları için istemiyorsunuz değil mi?’ deyip laf sokuşturuyor.
Hakikaten Cumhurbaşkanlığı’nın bu kadar uçağı varken doğru dürüst yangın uçağının olmaması büyük bir skandal ve rezalet. Dolayısıyla siviller inisiyatif alıp bunlar yangın uçağı almamışlar bize yangın uçağı gönderin deyince bu sefer bu durumu perdelemek açısından baskı başlıyor”
"Afgan göçmenler konusunda koordinasyon eksikliği var"
Routers’ın sızdırdığı ‘Pakistan’dan Afganistan sınırının açık kalmasını, diğerlerinin ise İran üzerinden Türkiye’ye seyahat etmesinin öneminden bahseden açıklamasını değerlendiren Yinanç, bu haberin Ankara’da yarattığı tepkiye değinerek “Ankara diyor ki; Kabil havalimanı ile ilgili ülkenin geleceği ile konuşuyoruz biz bu kadar konuşurken böyle bir açıklama yapacaksan önce bana bir danış. İkincisi bu insani değil bu insanlar yollarda çok büyük tehlikeler atlatacaklar. Hem sen onları gayri insanı yolsan üçüncü bir ülkeye göndermeye teşvik ediyorsun hem de o üçüncü ülkelere danışmadan bunu yapıyorsun. Benim konuştuğum kişiler bir dağınıklıktan, koordinasyon eksikliğinden bahsediyorlar” diye konuştu.