Tam da Putin’e çok yanaştı derken, Erdoğan savaştan sonra ilk kez Ukrayna’da

T24 Video Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ukrayna ziyaretini, Türkiye- Rusya ilişkileri, Batı'nın bu ziyaretlere bakış açısını ve dış politikadaki gelişmeleri dış politika analisti Barçın Yinanç ve T24 Dış Politika Editörü M. Kaan Kurtuluş Dış Politikada İçli Dışlı'da yorumladı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'yı tekrar işgal etmesinden bu yana ilk kez bugün Ukrayna'ya gitti. Erdoğan'ın geçen haftalarda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le iki kez yüz yüze görüşmesi özellikle Batı'da tartışma konusu olmuştu. "Türkiye, Rusya'ya daha mı yakın denge politikası ne durumda" soruları gündeme gelmişti.

T24 Dış Politika Editörü M. Kaan Kurtuluş, Putin ile görüşen Erdoğan'ın Ukrayna ziyaretinde masada üç konunun; tahıl sevkiyatı, nükleer risk, barış müzakeresi olduğuna dikkat çekti.  

Erdoğan'ın Ukrayna ziyaretinin sembolik mi, özel bir sonucunun olup olmayacağına ilişkin dış politika analisti Barçın Yinanç, şunları söyledi:

"Sonuçtan bağımsız olarak, bence sembolik önemi yüksek bir ziyaret. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan son üç haftada iki kez Rusya devlet Başkanı Putin ile yüz yüze görüştü. Bu da Batı'da Türkiye'nin, Rusya-Ukrayna arasında bir denge politikası izliyorum derken acaba dengeyi Rusya lehine kaçırdı mı, şeklinde yorumlara yol açıyordu. Özellikle Türkiye'nin Rusya'ya bir nefes borusu olduğuna, Rusya'nın yaptırımları Türkiye üzerinden delmesine dair şüpheleri arttırmıştı. Tam da acaba bu iki lider çok yakınlaştılar, acaba Türkiye Ukrayna'dan uzaklaşıyor mu, derken Cumhurbaşkanı savaştan sonra ilk kez Ukrayna'ya gidiyor. Bu her halükarda taşıdığı mesaj açısından önemli çünkü dünyaya "Merak etmeyin ben Putin ile görüştüm ve yakın bir iş birliği yapıyorum ama sonuç olarak Ukrayna'yı da terk etmiş değilim" diyor."

Erdoğan'ın Ukrayna ziyareti, Putin’le görüşmeleri ve masada neler konuşulacağını,

Şam’la normalleşme sinyalleri, algı mı gerçek mi?

Türkiye ve İsrail büyükelçileri atayacak; normalleşme kalıcı olur mu?

Barçın Yinanç ve Metin Kaan Kurtuluş yorumladı;