Türkiye’nin Metaverse evreninde yer alan ilk siyasi partisi DEVA Partisi oldu. Partisinin Metaverse’e girişini anlatan Genel Başkan Yardımcısı Burak Dalgın, “Bu bir vizyon işareti” dedi.
“Teknolojinin bu alanlarında takip değil, sıçrama yapmalıyız” diyen Dalgın, insanların ufkunu ileriye taşımak istediklerini belirterek “Dijital dönüşüm ve teknoloji politikaları olan, yani bu işleri yarında doğru taşıyacak ilk siyasi parti biziz. İlerde bununla ilgili bakanlık da kuracağımızı söyledik. Siyasi partilerin çoklu olarak her kanalda bulunması lazım” dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Burak Dalgın “içinde yaşanılan üç boyutlu internet’teki siyaseti,
DEVA'nın Metaverse fikrini ve Metaverse'ün siyasete sunacağı imkanları Murat Sabuncu’ya anlattı.
“Sanal hayatla gerçek hayat arasındaki uçurum büyüyor"
Teknoloji dünyasında Metaverse gibi alanların yeni yeni şekillendiğini ifade eden Dalgın, hızlı ve esnek olmak zorunda oldukların söyledi. Teknolojinin gelişimi ve bunu yakalayamamanın bir meydan okuma olduğunu söyleyen Dalgın, “Sanal hayatla gerçek hayat arasındaki uçurum büyüyor. Bunun hem iktisadi hem siyasi hem toplumsal ve psikolojik tarafı var. Birincisi bireyin belli hürriyetlerinin önünü açmanız lazım, ikincisi evrensel kabiliyetlerle donatmanız lazım ki kendi hayatını kurabilsin, üçüncüsü belli bir toplumsal şemsiye minimum hayat standardı oluşturmanız lazım. Bunlar hep birbirini besleyen konular” diye konuştu.
“Teknolojinin bu alanlarında takip değil, sıçrama yapmalıyız”
Dalgın, Türkiye’nin geçmişte Sanayi Devrimi’ni kaçırdığını, teknolojik ilerlemede geride kaldığını ancak Blockchain, Metaverse online eğitim gibi konuların yeni bir fırsat alanı yarattığını söyledi. “Teknolojinin bu alanlarında takip değil, sıçrama yapmalıyız” diyen Dalgın, Türkiye’de teknolojiye dair düzenlemeler yapılırken bazı "hastalıklar" olduğunu belirterek şöyle dedi:
"‘4Y’den vazgeçmemiz lazım"
“Ben buna ‘4Y’ diyorum. Birincisi ‘yaptım olduculuk’. Gece aklınıza geliyor sabah düzenleme yazıp Meclis’e gönderiyorsunuz. Bu iş böyle değil, bankalar, kripto dünyası ile yurt dışı ile muhalefet ile konuşmanız lazım. İkincisi yasaklar. ‘Bilmiyorum öyleyse yasaklayalım’ demek. Siz yasaklarsınız bu işin önünü alamazsınız ve insanlar başka yere giderler. Üçüncüsü yoksullaşma. Biz Türkiye’yi bir finansal teknoloji merkezi yapmak istiyoruz. Bu mümkün ama şu anki şartlarda değil. Özgürlükleri baskılarsanız, hukuk sisteminiz yoksa, doğru düzgün internet altyapınız yoksa yapamazsınız. Dördüncüsü de yalnızlaşma. Türkiye’yi dünyadan kopararak bu işi yapamazsınız. Dünya ile konuşmamız lazım”