9 aydır İçişleri Bakanlığı’na başvurmuş olmasına rağmen kuruluşu onaylamayan Yeşiller Partisi’nin Eş Sözcüsü Koray Doğan Urbarlı, Türkiye’de yaşanan doğa katliamlarına dikkat çekerek partilerine yönelik sürecin geciktirilmesinin temel nedeninin yeşil harekete karşı hükümetin çekincesi olduğunu düşündüğünü söyledi.
Yeşiller Partisi’nin eş sözcüleri Emine Özkan ve Koray Doğan Urbarlı, partilerine yönelik engellemeleri, partilerinin politikalarını ve Türkiye'de nasıl bir yol haritası ile siyaset yapmayı hedeflediklerini Murat Sabuncu'ya anlattı.
“Türkiye'de eko-krırım yaşanıyor” diyen Urbarlı, İçişleri Bakanlığı’nda muhatap bulamadıklarını dile getirerek şöyle dedi:
Dünyada muhalefete yön veren sokak hareketlerine bakarsak kadın hareketi, çevre hareketi ve LGBT+ hareketini görüyoruz. Bu üç hareketin aslında bakarsanız sistemi bir yerlerden sarstığını görüyoruz. Türkiye’ye dönersek LGBT+ hareketinin, kadın hareketinin karşılaştığı muamele ortada. Yani aslında bakılırsa dünyadaki muhalifete yön veren üç ana damar Türkiye'de bir şekilde sıkıntıya sokulmakta. Yeşillerin de karşılaştığı bu.”
Siyasi parti kurmanın Anayasa’da izne tebi olmaksızın verilmiş bir hak olduğunu hatırlatan Urbarlı, 9 ay önce bakanlığa bütün evraklarını teslim etmelerine rağmen karşılarında bir muhatap bulamadıklarını söyledi. Urbarlı, “Gittiğimizde içeri giremiyoruz. aradığımızda muhatap bulamıyoruz. CİMER’e yazdık gelen yanıt içişleri bakanlığının teknik uygunluğunun kontrollerini sürdürdüğü yönünde oldu. Fakat herhangi bir partinin evraklarını teknik olarak incelmek 9 ay sürmez. Keza Memleket Partisi yakın zamanda evraklarını teslim etti aynı gün alındı belgelerini aldılar. Dolayısıyla burada Yeşiller’e dair bir şeydi. Burada görevi ihmal mevcut kanuni süreçleri işletmeme ve örgütlenme hakkını ihlal etme söz konusu” dedi.
Türkiye’de özellikle son yıllarda yaşanan doğa katliamlarına ve projelerle yapılan yapıların neden olduğu ekolojik zarara dikkat çeken Urbarlı, Yeşiller partisinin güçlü olduğu bir yerde bunlara engel olunabileceğini ifade etti.
Kanal İstanbul ve daha önceki yapı projelerine yönelik kapsamlı çalışmalar yaptıklarını ifade eden Urbarlı, partinin kadrlarında bilim insanları ve akademisyenlerin de yer aldığını örgütlenme konusunda daha çok çalıştıklarını söyledi. Urbarlı, popülist söylemler yerine uzmanların sözlerini dinleyip olabildiğince tartıştıktan sonra politik bir tavırlarını belirlediklerini dile getirdi.