Aralık ayında Fas'ta kabul edilmesi beklenen BM Göç Paktı konusunda Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Sağlık Bakanı Jens Spahn'ın eleştirel açıklamaları parti içinde tartışma yarattı.
Aralık ayında parti başkanlığından çekilecek olan Başbakan ve CDU Genel Başkanı Angela Merkel'in yerine adı geçen Spahn, Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada çok sayıda ülkenin pakttan çekilmesini gerekçe göstererek pakt konusunda parti içinde bir oylama yapılmasını talep etti. Parti meclis grubu içinde bu konunun yoğun bir şekilde tartışıldığını ifade eden Spahn, "CDU Kongresi'nde de bunu devam ettirmeli ve süreç hakkında oylama yapmalıyız. Vatandaşların bütün sorularının yanıt bulması gerekiyor, aksi takdirde bu bizi siyasi olarak çarçabuk etkiler. En kötü durumda daha sonra imzalarız" diye konuştu. CDU'nun kongresi 7/8 Aralık tarihlerinde yapılacak.
Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili milletvekili Peter Ramsauer de Spahn'a destek verdi. Ramsauer, paktın "Avrupa'ya ve Almanya'ya mülteci akınının önünü açtığını" savundu.
Hükümet paktın arkasında
Tepkiler üzerine açıklama yapan Federal Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert ise eleştirileri geri çevirdi. Göçün uluslararası bir zorluk olduğunu belirten Seibert, bu zorluğun ancak küresel çapta ve çok uluslu bir yaklaşımla aşılabileceğini ifade etti. Seibert, ülkelerin tek başına hareket etme çabasının sonuçsuz kalacağını ifade etti.
Spahn'a parti içinden de tepkiler geldi. Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmeier, Alman birinci ve ikinci kanalı ARD ile ZDF'in sabah programında yaptığı açıklamada, CDU milletvekillerinin geçen haftalarda bu konuyu ele aldığını ve "popülist güçlere yenilmeme konusunda geniş bir konsensüs sağlandığını" söyledi. Altmeier, Spahn'ın girişiminin kendisinde şaşkınlık yarattığını ifade etti.
Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Sözcüsü Norbert Röttgen de paktın imzalanmasının geciktirilmesinin "çifte liderlik zaafı" olacağını vurgulayarak, paktın göçün düzenlenmesi konusunda uluslararası toplumun attığı "büyük bir adım" olduğunu ifade etti.
Avrupa Parlamentosu'nun Hrıstiyan Sosyal Birlik (CSU) partili üyesi Manfred Weber de paktın "mükemmel" olmadığını ancak "anlamlı" olduğunu ifade etti. Weber, paktın küresel bir zorluk olan göçle nasıl başa çıkılması gerektiği yönünde bir kılavuz niteliği taşıdığını söyledi.
Paktta neler var?
Tartışmalı paktın 10/11 Aralık tarihlerinde Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenecek zirvede kabul edilmesi bekleniyor. Hukuki açıdan bağlayıcılığı bulunmayan pakt, göçmen işçiler ve mültecilere muamele konusunda uluslararası standartların geçerli kılınmasını öngörüyor. 23 hedefin yer aldığı paktta, ülkelerin göçmenlerin mesleki kabiliyetlerini teşvik etmesi, çocukların eğitimi gibi temel ihtiyaçlarını karşılamalarına imkan tanıması, sınırların daha iyi kontrol edilmesi gibi hedefler bulunuyor. Ülkelerden kaçış nedenleri ile mücadele de paktın hedefleri arasında yer alıyor.
Daha önce ABD, Avusturya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti de pakta ilişkin çekincelerini dile getirmiş ve kabul etmeyeceklerini açıklamıştı.
Epd,DW/BÖ,EC
© Deutsche Welle Türkçe