Dachau Toplama Kampı'ndan sağ kurtulmayı başaranlar bir zamanlar büyük acıların yaşandığı alanda sessizce yürüyerek anılarını tazelediler. Yağmura rağmen sessizce yürüyen katılımcıların dünyaya verdikleri mesaj ise basit: "Bu acılar bir daha asla yaşanmasın."
Bavyera eyaletinde, Münih'e yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki Dachau'ya Nazi zulmünü yaşayan 34 ülkeden insanlar geldi. İsrail, Polonya ve Ukrayna bayrakları taşıyan bu kişilerin birçoğu 70 yıl önce kamptan kurtarılanlar ve onların evlatları, torunlarından oluşuyordu. Hayatta kalan 260 kişi ile kampı dağıtan ABD ordusundan 6 eski askere Almanya Başbakanı Angela Merkel eşlik etti.
Cehennem kampı
Polonyalı Jerzy Wojciewski de ziyaretçiler arasında bulunuyordu. Polonya Kurtuluş Ordusu'nda görevliyken Eylül 1944'de esir alınan ve 17 yaşındayken Dachau'ya getirilen Wojciewski, "cehennem" olarak tanımladığı tutsaklık yıllarını hiç unutmamış. O günleri, "Buraya girdiğim andan itibaren insan değildim ve sadece bir 'numaradan' ibarettim. Ben 105908 numaraydım. Bize, 'Artık insan değilsiniz. Buradan çıkışınız sadece bacalardan olacak' denildi. Köpeklere bile bizden iyi davranıyorlardı" diye anlatıyor.
Dachau, 12 yıl süren Nazi rejimi boyunca sürekli işleyen tek toplama kampıydı. 200 binden fazla insan burada tutuldu. Sadece Yahudiler değil, Roma ve Sintiler, eşcinseller de katledildi. Öldürülen 41 bin 500 civarındaki tutsağın arasında 23 Türk vatandaşının da olduğu biliniyor.
Pazar günü düzenlenen törende Başbakan Merkel kurbanlar için çelenk bıraktı. Kamptan sağ kurtulmayı başaranlara törene katıldıkları için teşekkür eden Başbakan "Buraya gelip bize tarifsiz acılarla dolu yaşam öykünüzü anlatmanız bizim için büyük talih" dedi.
Çek vatandaşı Vladimir Feierabend da anılarını anlatırken duygulandı. Genç bir askerken tutuklanıp kampa konulmuş. Başbakan Angela Merkel'in de aralarında olduğu katılımcılara tanık olduğu bir vahşeti şu sözlerle anlattı: "Kış ortasında tutuklu çocukları buraya dizdiler. Almanlar buz gibi suları çocukların tepelerinde aşağıya döküp beş saat ayakta beklettiler. Sağ kurtulmayı başaranlar sopalarla dövülerek yeniden barakalara götürüldüler."
'Biz sizi bağışladık'
Bugün Almanya Başbakanına hitap ediyor olmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Feierabend, törene sekiz torunundan ikisini getirdiğini belirtti.
Sadece kurtulmayı başaranlar için değil, kampı 29 Nisan 1945'te Nazilerin elinden alarak, tutsakları özgürlüklerine kavuşturanlar için de Dachau unutamayacakları anılarla dolu. Kampın dağıtılmasını sağlayan Amerikan askeri birliğinde görevli James Pettus ilk izlenimlerini, "30 bin kişi vardı. Manzara dehşet vericiydi. Birçoğu çıplak, bir deri bir kemik insanlardı. Gördüklerimize inanamadık" diyerek aktardı.
90 yaşını aşmış olmasına rağmen beş yılda bir Arizona'dan Dachau'a geldiğini anlatan eski asker Pettus, Nazi ordularına karşı Fransa, Belçika ve Avusturya'da savaştığını belirterek, sonunda 1945'te kampa girerek, Nazi zulmüne son verdiklerini söyledi. Pettus, "Aradan yıllar geçti ve buradan kurtulanlarla dost olduk. Bugün birçoğu hayatta değil. Bizim birlikteki silah arkadaşlarımın da pek çoğu yaşamıyor. Ama ben kurtuluşun bir parçası olduğum için gurur duyuyorum" diye konuştu.
88 yaşındaki Jerzy Wojciewski çektiği acılara rağmen Dachau'yu unutamadığını vurguladı. Yaşlı adam titrek sesiyle, zaman zaman gözyaşlarına da hâkim olamayarak, Deutsche Welle mikrofonuna eğilip, "Benim için buraya gelmek çok önemli. Çünkü ben siz Almanlara büyük babalarınızın yaptıklarına ilişkin bir şeyler söylemek istiyorum. Sizi bağışladığımızı söylemek istiyorum. Biz sizi bağışladık."