Gündem

Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması kararı sonrası Karabulut ailesinden açıklama: 'Minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır muhakkak'

27 Eylül 2024 19:19

T24 Haber Merkezi

Münevver Karabulut’u 2009 yılında katleden Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için hazırlıklar sürerken, Münevver Karabulut’un teyzesi, "Pazartesi günü inşallah Allah’ın izniyle yapılacak ama minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır muhakkak. Üzerinden yıllar geçti. Toprakta artık DNA izi kalmamış olabilir. Toprak türleri var, asit var, DNA’sı yok olmuş olabilir. Her şey olabilir" dedi.

Cem Garipoğlu'nun mezarı açılacak: Başsavcılık "fethi kabir" kararı aldı

Karabulut’u 3 Mart 2009 tarihinde öldüren Garipoğlu, iddiaya göre 2014 yılında Silivri Cezaevi’ndeki koğuşunda intihar etmişti.

Garipoğlu’nun ölümünün ardından, ölen kişinin gerçekten Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi, avukatları aracılığıyla fethi kabir talebinde bulunmuştu. Ailenin avukatları tarafından yapılan talep, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edildi.

Fethi kabir nedir?

Feth-i kabir, vefat eden kimselerin mezarlarının açılması işlemine verilen bir isimdir. Bu işlem genellikle miras hukuku veya ceza hukuku açısından gerekli olduğunda yapılır.

Fethi kabir şartları nelerdir?

  • Mezarın açılması durumunda işe yarayacak delilerin olması,
  • Soruşturma evresinde cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme kararı olması,
  • Mezardan çıkarma kararının ölünün bir yakınına bildirilmesi,
  • Mezar açma ve ceset çıkarma işleminin dikkatli ve kuralına uygun yapılması,
  • Toksikolojik inceleme yapılacaksa cesedin kefeni ve mezar toprağından da örnek alınması.

Bu kabul kapsamında Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazıldı.

"Bu olay olduğundan beri hepimiz ruh gibi yaşayan insanlar olduk"

Bolu’nun Mengen ilçesi Kayabaşı köyünde bulunan Münevver Karabulut’un kabrini ziyaret eden teyzesi konuştu.

Acılı teyze, "2009’da bu olay olduğundan beri hepimiz ruh gibi yaşayan insanlar olduk. Bu olay biliyorsunuz çok şeye gebe oldu. Garipoğlu ailesi tarafından birçok delil, her şey karartıldı. Şimdi de Garipoğlu’nun kabrinin açılması düşünülüyor. Pazartesi günü inşallah Allah’ın izniyle yapılacak ama minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır muhakkak. Üzerinden yıllar geçti. Toprakta artık DNA izi kalmamış olabilir. Toprak türleri var, asit var, DNA’sı yok olmuş olabilir. Her şey olabilir" dedi.

"Sonuçta giden geri gelmiyor" diyen teyze, "Biz yaşadığımız acıyı biliriz. Ama ne diyelim? Ben çocuğumuzun cennette olduğunu düşünüyorum. Ablam, eniştem, aile bitik durumda. Giden can geri gelmiyor. Allah bunu bize yaşatanlara da aynısını yaşatsın inşallah" diye konuştu.

Şehzadenin Yüzyılı | İlber Ortaylı, Ertuğrul Osman’ı anlattı: Türk hanedanı kadar memleketine ihanet etmeyen, Cumhuriyet’e sadık insanlar yok