12 Şubat 2023 11:57
Yüzlerce kişinin enkazı altında kaldığı, onlarca kişinin yaşamını yitirdiği Rönesans Rezidans, şimdiden Kahramanmaraş merkezli depremin simgelerinden biri haline geldi. Antakya’da yıkılan ve yüzlerce kişinin enkaz altında kalmasına yol açan yaklaşık bin kişinin yaşadığı, 12 katlı 250 dairelik binanın yapımı için gerekli izinleri kimin verdiği de tartışma konusu oldu. Yüksek standartlarda inşa edileceği belirtilerek "cennetten bir kare" görselleriyle pazarlanan, lüks yaşam koşulları vaat eden rezidansa yönelik izinler, 2012’deki İmar Kanunu hükümleri uyarınca Ekinciler Belde Belediyesi tarafından verildi.
Belediye, Hatay’ın 2014’te büyükşehir statüsüne alınmasıyla kapatıldı. Dönemin CHP’li Ekinciler Belde Belediye Başkanı Seyfettin Yeral, T24’e “İzin verdik ama denetim bizde değildi. Zaten bizim denetim memurumuz yoktu. Benim de evim yıkıldı" dedi. O dönemki mevzuat, binaların nasıl yapılacağını ayrıntılı tarif ediyor olsa da denetimsizliği de açık biçimde gösteriyor. Diğer binalardan farklı biçimde tamamen öne doğru düşerek yıkılması dikkati çeken binadaki güncel daire fiyatlarının 1 ila 3 milyon lira arasında değiştiği öğrenildi. "Hayallerinizdeki yaşam başladı' sloganıyla 2013'te yapılan ilk satışlarda da büyük dairelerin bedeli 500 bin lirayı buldu.
Rönesans Rezidans’taki kurtarma çalışmaları depremin ilk gününden bu yana sürüyor. Halen kayıp olduğu belirtilen çok sayıda kişinin binanın enkazı altında olduğu değerlendiriliyor.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın verdiği bilgiye göre, tartışılan ve depremin simgelerinden biri haline gelen Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’daki rezidans ile ilgili inşaat izinleri 2012’de verildi. Binanın reklamları da o dönem yapılmaya başlandı.
Rönesans Rezidans’taki daireler “yüksek standartlarda inşa edilecek” reklamlarıyla hızla satıldı. Firmanın reklamlarında “Antis Yapı’nın yüksek standartları ile inşa edeceği, doğayla iç içe sosyal imkanları olan mimari güzelliğini kusursuz konforla taçlandırıyor” ifadeleri kullanıldı.
Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre Rönesans Rezidans’ın inşasını üstlenen Antis Yapı, ilk kez 20 Eylül 1990 tarihinde, TMMOB Hatay Mimarlar Odası Başkanlığı da yapan Mehmet Yaşar Coşkun ve Hüseyin Yalçın Coşkun tarafından Antis Yapı Merkezi Proje İnşaat Dekorasyon ve Ticaret Limited Şirketi adıyla kuruldu.
İki kardeşin ortaklığında Hatay ağırlıklı olmak üzere inşaat faaliyetlerine devam eden firma, 25 Mayıs 2011’de tadile giderek ismini değiştirdi. Firma, o günden bu yana Antis Yapı Ticaret Limited Şirketi ismiyle faaliyetlerine devam ediyordu. Rönesans Rezidans da firmanın en önemli projesi olarak 2013 yılında inşa edildi. Aynı yıl, gerekli izinler verildi ve binada oturum başladı.
Müteahhit kaçarken yakalandı
Rezidansın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, yurt dışına kaçarken İstanbul Havalimanı’nda yakalandı ve tutuklandı. Rezidans, reklamlarının yapıldığı dönemde firmanın en önemli projesi olarak da gösteriliyordu.
Antis Yapı merkezini 2017'de Karadağ'a taşıdı. Budva'da Antis Montenegro Danışmanlık adıyla şirket kurdu. Oturum izni alma ve vatandaşlık gibi konularda teknik, hukuki hizmet veriyor.
Güvenlik ve lüks vaadiyle satılan rezidanstaki dairelerin 2013 yılında yapılmasına rağmen yerle bir olması, binaların imar izni ve denetim süreçlerine yönelik tartışmaları da beraberinde getirdi.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, binanın yapımı ve binada oturumun başlaması ile ilgili izinlerin kim tarafından verildiği konusunda Büyükşehir Yasası’nı işaret etti.
Savaş, T24’e yaptığı açıklamada, Büyükşehir Yasası’nın 2012 yılında yürürlüğe girdiğini, belde belediyelerinin de bu kapsamda 2014 yerel seçimleri ile kapandığını hatırlatarak, imar ruhsatının Büyükşehir Yasası’ndan önce Ekinciler Belde Belediyesi tarafından verildiğini belirtti.
2012’de yürürlükte olan mevzuat da Savaş’ı doğruluyor. Rönesans Rezidans’a inşaat izninin verildiği dönemde İmar Kanunu ve Belediye Kanunu, inşaat izni verme yetkisini belde belediyelerine bırakmış.
Her iki kanunda yer alan düzenlemelere göre il belediyeleri o tarihte “nazım imar planı” hazırlamakla yetkiliydi. Bu plan belediye meclisinde onaylandıktan sonra yürürlüğe giriyordu. İlgili bakanlıklar da bu planı denetleme yetkisine sahipti.
Bu plan doğrultusunda uygulama imar planı hazırlamak ve uygulama imar planına göre inşaat izni vermek yetkisi de ilçe ve belde belediyelerine bırakılmıştı.
Marmara Depremi’nden ders aldığı söylenen Türkiye, o tarihe kadar denetim elemanı bulunmayan belde ve ilçe belediyelerine bu yetkiyi tanımıştı.
Bu tarihte henüz büyükşehir statüsünde olmayan Hatay’da belediye, merkez belediye olarak hizmet veriyordu. Hatay, 6 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe giren ve 13 ilde büyükşehir kurulmasını öngören kanunla büyükşehir statüsüne alınmış ve Hatay Büyükşehir Belediyesi kurulmuştu.
Rönesans Rezidans’a ilişkin imar ve inşaat planları da bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce hazırlanmıştı. Hatay, bu sırada büyükşehir statüsünde olmadığı için de Rönesans Rezidans’ın inşa edildiği bölgenin imar planı, Ekinciler Belde Belediyesi tarafından hazırlanmış ve onay da yine Ekinciler Belediye Meclisi tarafından verilmişti.
Aynı şekilde o dönem yürürlükte olan belediye kanununa göre inşaat ruhsatı onayı da belde belediyesi yetkisi dahilinde olduğu için, yine Rönesans Rezidans’ın inşaat ruhsatı onayını Ekinciler Belde Belediyesi vermişti.
Bu arada belde belediyelerinin yetkilerine ilişkin tartışmalar üzerine İçişleri Bakanlığı 24 Nisan 2012 tarihinde bir genelge yayınlamış, yıl sonunda çıkacak Büyükşehir yasası ile belediyeleri iptal edilecek beldelerin yetkilerini valiliklere devretmişti.
Ancak bu genelgede de belde belediyelerinin imar planı değişikliği ve revizyonu ile inşaat ruhsatı işlemlerine yönelik yetkileri kapsam dışı tutulmuştu. Böylece, belde belediyeleri, 2014 yılında yapılan yerel seçimler sonrasında kapanana kadar, büyükşehir olmayan kentlerde imar planı, inşaat ruhsatı ve iskan ruhsatına yönelik yetkilerini korumuş oldu.
Belde belediyeleri ile merkez belediye sınırları içerisindeki imar planlarına yönelik denetim yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığındaydı.
Ekinciler Belediye Başkanı, "Biz belde belediyesi olarak mevcut imar planına göre ruhsat verdik. Ruhsattan sonra inşaat yapılırken projesine uygun yapılıp yapılmadığını Yapı Denetim Şirketleri yapıyordu. İşin başından sonuna kadar inşaatın denetimi bu yapı denetim sorumluluğunda idi. Yapı Denetim bize belediyeye yüzde 100 İş bitirme tutanağını getirdikten sonra biz Yapı Kullanma İzin belgesini verdik. O dönemde bu işi hangi yapı denetim denetliyordu hatırlamıyorum." açıklamasını yaptı.
“Biz sadece izin verdik, denetim benim işim değil”Ekinciler Beldesi’nin o dönem belediye başkanı olan CHP’li Seyfettin Yeral da izinlerin kendileri tarafından verildiğini doğruladı. TOKİ binaları bile yıkıldıKendi evlerinin de yıkıldığını belirten Yeral, “Şimdi Anamur’a geldik, canımızı zor kurtardık. Aslında bütün Antakya yıkıldı. Sadece Rönesans değil ki, TOKİ binaları bile yıkıldı” ifadesini kullandı. |
Mehmet Yaşar Coşkun’un ifadesinden: Neden yıkıldığını ben de bilmiyorum, zemin etüdü yapılmış ve sağlam durumdaydıCoşkun, savcılık ifadesinde, Antis Yapı İnşaat firmasının sahibi ve müteahhidi olduğunu belirtti. Firmanın diğer ortağının kardeşi olduğunu söyleyen Coşkun, Rönesans Rezidans'ın ortağı olduğu firma tarafından yapıldığını aktardı. Rönesans Rezidans'ın 4 blok, 249 bağımsız bölüm ve alt katta iki otoparktan oluştuğunu ifade eden Mehmet Yaşar Coşkun, 2011'de yapımına başlanan binanın 2013’te tamamlandığını anlattı. "İki yıllık inşaat sürecinde herhangi bir sıkıntı çıkmadı" "İki yıllık inşaat sürecinde herhangi bir sıkıntı çıkmadı, kazasız bir şekilde inşaatı bitirdik. Bina 10 yıldır kullanımdaydı, bu süre zarfında herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Binada sonradan herhangi bir esaslı değişiklik yapılmadı, mevzuatta öngörülen tüm işlemleri yerine getirdik. Biz betonarme kaba inşaatını İstanbul merkezli Yapı İnşaat isimli firmaya vermiştik. Hatırladığım kadarıyla bu firma da iki ortaklıydı." Rönesans Rezidans gibi çok bina inşa ettiğini söyleyen Coşkun, Antakya'da 75. Yıl Bulvarı üzerindeki bir binanın da kendileri tarafından yapıldığını, Rönesans dışındaki binalarında sıkıntılı bir durum olmadığı bilgisini aldığını savundu. Mehmet Yaşar Coşkun, ifadesine şöyle devam etti: "Rönesans Rezidans'ın neden yıkıldığını ben de bilmiyorum" "Rönesans Rezidans'ın neden yıkıldığını ben de bilmiyorum. Rönesans Rezidans'ın zemin etüdü yapılmış ve sağlam durumdaydı. Tüm ruhsatları alındı, hem belediye hem yapı denetim firması tarafından bizzat yerinde gerekli numuneler alınmak suretiyle gerekli incelemeler yapıldı, kontrolleri sağlandı. Bu aşamalarda hiçbir sıkıntı çıkmadı. Hatta biz Rönesans Rezidans'ı inşa ederken yapımını aşama aşama fotoğraf ve video kaydına aldık. Bunların bilgisayarlarda kayıtlı olduğunu düşünüyorum. Temin edebilirsem bilahare ibraz edeceğim. Rönesans Rezidans ile ilgili aklıma gelen tek bir şey var; depremin dalga boyunun bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm depremlerden farklı olması diye düşünüyorum. Ayrıca deprem yeryüzüne çok yakın birkaç kilometrelik mesafede olduğu için de yıkım olmuş olabilir. 6 Şubat'ta art arda iki deprem yaşandı. İkinci deprem, merkez üssü Elbistan olan deprem daha şiddetli bir depremdi. Ben deprem uzmanı değilim bu söylediklerim tahmine dayalı değerlendirmelerimdir." İnşaat firması olarak Karadağ’da da inşaatları olduğunu öne süren Coşkun, buradaki yapıların tapularını vermeleri gerektiğini ve bu ülkeye gitmeyi daha önceden planladığını iddia etti. Coşkun, kayınpederinin kalça kemiğini kırması nedeniyle bu ülkeye gidişinin geciktiğini savunarak, "Her ne kadar Karadağ'a gidişim önceden planlanmış olsa da uçak biletini 8 Şubat günü aldım. Rönesans Rezidans isimli yapının depremden etkilenip yıkılmasıyla benim Karadağ ülkesine gidişim arasında herhangi bir ilişki yoktur. Ben kesinlikle soruşturmadan kaçmak için Karadağ ülkesine gitmeye çalışmadım. İşlerim dolayısıyla Karadağ ülkesine gidecektim. Biz plan, proje ve mevzuata uygun bir inşaat yaptık. Bu nedenle üzerime atılı suçu kabul etmiyorum" dedi. "Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş müvekkilimin lehine açıklama yapmıştır" Coşkun'un avukatı Kübra Kalkan Çolakoğlu ise Coşkun'un aile dostu olduğunu ifade etti. Kendisinin ve müvekkilinin depremde çok sayıda akrabasını kaybettiğini söyleyen avukat Çolakoğlu, müvekkilinin firmasının yaklaşık 30 yıllık bir firma olduğunu vurguladı. Rönesans Rezidans dışında, firmanın yaptığı diğer binaların sağlam olduğunu savunan avukat Çolakoğlu, "Yaptığı tüm binalar sapasağlam ayaktayken bir bina çöktü diye müvekkilim sorumlu tutulmaktadır" dedi. Avukat Çolakoğlu, şöyle devam etti: "Kamuoyunda bir suçlu, bir fail aranmaktadır" "Kamuoyunda bir suçlu, bir fail aranmaktadır. Bu fail de müvekkilim olarak belirlenmiştir. Bir basın mensubunun yaptığı haber dolayısıyla müvekkilim ortaya atılmıştır. Diğer binaları yapanlarla ilgili herhangi bir şey yapılmazken müvekkilim sürekli kamuoyunda tartışılmaktadır." Coşkun'un son bir yıl içinde yaklaşık 10 defa Karadağ'a gittiğini belirten Çolakoğlu, müvekkilinin bu ülkeye gidişinin kaçma amaçlı olmadığını iddia etti. Avukat Çolakoğlu, şunları kaydetti: "Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, müvekkilimin üzerine çok gidilmemesi gerektiği yönünde ifadede bulundu" "Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, basına yaptığı açıklamada Rönesans Rezidans'ı inşa eden müvekkilimin üzerine çok gidilmemesi gerektiğini, kendisinin yani müvekkilimin idealist bir insan olduğunu, şu an bina yıkımlarının hangi nedenden kaynaklandığının bilinmediğini, müteahhitlerin üzerine bu aşamada çok gidilmemesi gerektiği yönünde ifadede bulundu. Yani özetlemek gerekirse Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş müvekkilimin lehine açıklama yapmıştır. Müvekkilimin durumu tamamen basının yaptığı haberler sebebiyle bu aşamaya gelmiş ve soruşturma başlamıştır." Gerekli incelemeler yapıldığında mevzuata uygun binanın yapıldığının ortaya çıkacağını iddia eden Çolakoğlu, suçlamaları kabul etmediklerini bildirdi.
|
© Tüm hakları saklıdır.