Gündem

Ceren Damar’ın katil zanlısının avukatından Akşener’e "Arabuluculuk yapın" teklifi

01 Kasım 2019 16:43

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 2 Ocak tarihinde öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından öldürülen araştırma görevlisi Ceren Damar Şenel’in annesi Feyzan Damar ile babası Mustafa Damar İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret etti. Mustafa Damar görüşmeye ilişkin, “Ne olursa olsun hukuktan şaşmayıp, hukuk yolunda mücadelemizi vereceğimizi, bizim hukuktan başka çaremiz olmadığını, ama sonuna kadar bu iftiracı katil ve işbirlikçilerinin hak ettikleri cezayı almaları için elimizden geleni yapacağımızı ifade ettik” dedi. Katil zanlısı Hikmet’in avukatı Vahit Bıçak ise sosyal medya hesabından Akşener’e seslendi ve iki aile arasında arabuluculuk yapmasını teklif etti.

Ziyareti sosyal medya hesabından duyuran Akşener’in paylaşımının altına yorum yapan sanık avukatı Vahit Bıçak Hikmet ile Damar aileleri arasında Akşener’in arabuluculuk yapmasını teklif etti ve “Hukuk öğrencisi ile asistan arasında yaşanan üzücü hadise, iki aile arasında kan davasına dönüştürülmek istenmektedir. Sanık annesi şu an dağlarda terörist peşinde. Sizi Damar ve Hikmet aileleri arasında arabuluculuk yapmaya, iki aileyi barıştırma inisiyatifi almaya davet ediyorum” dedi.

"Avukat diyemediğim akıl hocasının mahkemede sus pus olup, mahkeme dışında Twitter fenomeni kesildiğini..."

Akşener ile yapılan görüşmenin içeriğine dair Gazete Duvar’a konuşan Mustafa Damar, Akşener’e davanın içeriğine ve gelişmelerine dair bilgi verdiklerini söyledi. Damar, sanık avukatının sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlara da tepki göstererek sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Katilin yaptığı yetmiyormuş gibi diğer avukatlara saygısızlık olmasın diye avukat diyemediğim akıl hocasının mahkemede sus pus olup, mahkeme dışında Twitter fenomeni kesildiğini, çığırtkanlık yaptığını ve kızıma iftira düzeyine çıkacak şekilde sosyal medyada paylaşımlarda bulunduğunu, asılsız, mesnetsiz, hukuk, ahlak mantık dışı bir şekilde etiketleme çabasında olduğunu belirttim. Ancak dosyada iğne ucu kadar açık bir hususun olmadığını ve katilin en üst seviyeden ceza alacağını belirttim. Ancak ağırlaştırılmış müebbetin karşılığının en fazla 30 yıl olduğunu, kızımın hayatına karşılık 30 yılın bir anlamının olmadığını ifade ettim. Yasalar kapsamında yargımıza güvendiğimizi ve bu davanın ibret olacak şekilde sonuçlanacağını söyledim.

Kendisinin bir siyasetçi olmasıyla birlikte bir kadın olması ve bu konulardaki hassasiyetleri bizleri derinden etkiledi. Bir bilim kadınının, akademisyenin öğrencilerin gözü önünde, bir üniversitede katledilmesine hiçbir şekilde sessiz kalınmayacağını ve katile hak ettiği cezanın verilmesi için hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdürmemiz gerektiğini ve bu konuda siyasiler olarak her tür desteği vereceklerini ifade ederek bizlere sabır dilediler. Biz de kendilerine; olayın ilk gününden itibaren acımız büyüktür, hayatımız alt üst olmuştur ve acımız dinmemektedir. Ancak, biz ne olursa olsun hukuktan şaşmayıp, hukuk yolunda mücadelemizi vereceğimizi, bizim hukuktan başka çaremiz olmadığını, ama sonuna kadar bu iftiracı katil ve işbirlikçilerinin hak ettikleri cezayı almaları için elimizden geleni yapacağımızı ifade ettik. Ayrıca, kendilerine ilk günden itibaren desteklerini esirgemedikleri için teşekkür ettik.”