Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren NSU, cinayetlerin biri hariç hepsinde Ceska marka bir tabanca kullandı. Ancak NSU terör hücresinin üyelerinden Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos'un bu tabancaya hangi yollardan ulaştığı büyük olasılıkla hiçbir zaman aydınlığa kavuşmayacak. Münih Eyalet Mahkemesi'nde görülen NSU davasının bugünkü 287'inci duruşmasında elde edilen izlenim bu yöndeydi. Cinayetlerin dokuzunda kullanılan Ceska marka tabancayla ilgili soruları yanıtlamak için tanık olarak dinlenen Tino Brandt, aydınlatıcı bilgiler vermedi.
Almanya'da aşırı sağ çevrelerde tanınan bir isim olan 41 yaşındaki Tino Brandt, reşit olmayan bir kıza cinsel tacizden suçlu bulunduğu için Thüringen'de aldığı hapis cezasını çekiyor. Tino Brandt, NSU'ya olan yakınlığı ve iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı'na muhbir olarak verdiği bilgiler nedeniyle, üç yıldır devam NSU davasında daha önce de ifade vermişti. Tino Brandt'ın yine mahkemeye çağrılmasının nedeni ise davanın sanıklarından Ralf Wohlleben'in verdiği ifade. Aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti'nin (NPD) önde gelen isimlerinden olan Wohlleben, Federal Savcılık tarafından cinayetlerde kullanılan Ceska marka tabancayı tedarik etmekle suçlanıyor.
Brandt silah meselesini hatırlayamadı
Wohlleben, davanın baş sanığı Beate Zschäpe'nin ardından yıllardır süren suskunluğunu bozarak, bu yılın başında mahkemede ifade verdi. Wohlleben, Tino Brandt'ı “Ceska” için gereken parayı hazır etmekle suçladı. Bu iddia çok da yersiz değildi, zira Brandt 2001 yılında muhbir olduğunun ortaya çıkmasına kadar Thüringen Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın en iyi bilgi ve en çok ödeme yapılan kaynağıydı. Tino Brandt, NSU davasında cinayetlere yardım ettiği gerekçesiyle yargılanan Carsten S.'nin aralarında bulunduğu çok sayıda aşırı sağcıyı iyi tanıyordu. Carsten S. NSU davasının başında verdiği ifade de, katil zanlılarına bir silah verdiğini doğrulamıştı.
Brandt, muhbirlik yaptığı dönemde Carsten S. ile yakın ilişki halindeydi. Anayasayı Koruma Teşkilatı, bu şekilde Thrüringen'deki aşırı sağcılara ilişkin bilgi elde etmeyi ümit ediyordu. 1998 yılında izini kaybettiren NSU üçlüsü, Börnhardt, Mundlos ve Zschäpe de bu aşırı sağcı gruplar içinde aktifti.
Brandt, ifadesinde ne onlarla ne de Carsten S. veya Wohlleben ile arasında silah tedarik edilmesi yönünde bir konuşma geçtiğini dile getirdi. Brandt, silah temin etmenin “hiçbir zaman için konu” olmadığını söyledi.
Anayasayı Koruma Teşkilatı'ndan alınan paralar
Tino Brandt ifadesinde, Carsten S.'ye para verdiğini de “hatırlayamadığını” ancak pek de emin olmadığını belirtti. Brandt, o dönemde Anayasayı Koruma Teşkilatı'ndan günümüzde 100 bin euro değerinde olan 200 bin Alman Markı almıştı. Bu paranın bir bölümü Brandt'ın verdiği bilgilere göre, gençler için oluşturulan bir gruba aktarılmıştı. Brandt'ın ifadesi doğrultusunda Anayasayı Koruma Teşkilatı'ndan alınan paranın bir bölümünün de dolaylı olarak NSU'ya aktarılmış olabileceğini göz önünde bulundurmak mümkün. Özellikle de cinayetlerde kullanılan Ceska marka tabancanın parasının bu şekilde sağlandığı düşüncesi, kurban yakınları için durumu daha da zorlaştırıyor.
