Koronavirüs riskinin en yüksek olduğu yerlerin başında cezaevleri geliyor. Açık cezaevlerindeki birçok mahpus salgın nedeniyle izin hakkını kullanamıyor. Hükûmet yetkililerinin “Kalabalık ortamlardan uzak durun, sosyal mesafeye dikkat edin” çağırıları cezaevlerinde karşılık bulmuyor. Koğuşlarda, yemekhanelerde, kantinlerde birçok mahpus yan yana duruyor, birlikte yemek yemeye devam ediyor. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın maske satışının yasaklandığını açıklamasına rağmen mahpuslar kantinlerden maske satın almak zorunda kalıyor. Bir diğer konu ise salgın nedeniyle mahpuslara iki aylık izin hakkı tanınması. Ancak parası olmayan mahpuslara cezaevleri idaresi, “Paranız yoksa izin de yok” diyor.
Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre salgın nedeniyle cezaevlerinde bulunan mahpuslar şikayetlerini Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne iletmeye devam ediyor. Özellikle son bir haftada mahpuslardan çok sayıda başvuru alındı. Bu başvurulardan biri de maske satımı. Hükûmetin kesinlikle maske satılmayacağını söylemesine rağmen mahpuslara parayla maske satışına devam ediliyor. Açık cezaevindeki bir mahpus, “Biz görevlilerden maske istiyoruz. Görevliler bize ‘Gidin kantinden satın alın’ diyor. Biz de gidip maske satın almak zorunda kalıyoruz. Maskelerin fiyatı 3 ile 5 lira arasında değişiyor. Ama bu maskeleri alabilecek maddi imkana sahip olmayan arkadaşlarımız da var” dedi.
Mahpuslar, yemekhane ve kantin gibi yerlerde sosyal mesafeye bakılmadan beklediklerini de söylüyor. Kendileri için bu durumun risk oluşturduğu belirten mahpuslar, temizlik malzemesini de satın almak zorunda kalıyor.
"Parası olmayan izne çıkamıyor"
Bir diğer konu ise salgından korunmak için mahpuslara yeni yasayla tanının iki aylık izin hakkı. Ancak maddi imkanı olmayan mahpuslar bu haktan yararlanamıyor. Şu an çoğu cezaevinde parası olamadığı için izne çıkamayanlara koğuş arkadaşları kendi aralarında para topluyor. Çünkü parası olmayanlara cezaevi idaresi, “Ailenizin yanına gidecek paranız yoksa izin kullanamazsınız. Burada kalmaya devam edeceksiniz” diyor. Ailelerinin yanına gidebilmek için mahpus dayanışması çoğu açık cezaevinde uygulanırken bu nedenlerle izin kullanamayan mahpuslar ise yetkililere “Sesimizi duyun” çağrısı yapıyor.
"Revir ve hastaneye götürülmüyoruz"
Salgın başlamadan önce mahpusların en çok şikayet ettiği konuların başında sağlığa erişim haklarından yeterince yararlanamamak geliyordu. Salgın başladıktan sonra ve cezaevlerinde Koronavirüs testi pozitif çıkan vakalar olduğu iddialarının ardından mahpusların sağlığa erişim hakları neredeyse durma noktasına geldi. Çoğu yıllardır kullandıkları ilacı artık alamadıklarını söylerken açık cezaevinde bulunan binlerce mahpus artık revire veya hastanelere de götürülmediklerini de belirtiyor.
