Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre İHD Merkez Yönetim Kurulu üyesi avukat Zeynep Ceren Boztoprak, Selahattin Demirtaş’ın da yaşadığı sevk sorununun, hasta tutuklular meselesini en çok besleyen, ölüme kadar götüren en krititik sebep olduğuna dikkat çekti. Boztoprak, “Cezaevine giren bir kişinin bilinen bir hastalığı varsa zamanında sevkler yapılmadığı için bu durum ilerlemekte; cezaevi şartları zaten hastalık yaratan koşullar doğruyor. Mahpuslar hastaneye sevk edilmedikleri için hastalıkları daha da ilerliyor. Sevk meselesi hasta mahpus konusunu ortaya çıkaran çok önemli bir mesele” dedi.
Cezaevlerinde kalan kişilerde hepatit ve kanser hastalığının çok yaygın olduğunu aktaran Boztoprak, “Öncelikle hasta olan bir kişinin cezaevinde kalmaması lazım. İnfaz Yasası da bu durum için uygun. Ancak şu an durumu ağır olan hatta cezaevinde kalamaz raporu bulunan mahpuslar güvenlik gerekçesiyle tahliye edilmiyorlar. Bazı durumu ağır hastalar ise cezaevinde kalamaz raporu alamıyor çünkü hastaneye sevk edilemiyor. Bu ise doğrudan yaşam hakkının ihlali” ifadelerini kullandı.
Cezaevleri koşulları sebebiyle şizofrenide artış
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi Hatice Onaran ise hasta tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkına ulaşımında büyük sıkıntılar yaşadığını vurgulayarak “En küçük ağrılarda dahi önlem alınmayınca daha sonra büyük sorunlar ortaya çıkabiliyor. Hasta mahpuslar arasında özellikle kanser, epilepsi, organ kaybı gibi çok ciddi hastalıkları olanlar var. Ayrıca birçoğu tahlil ve kontrolleri yapılmadığı için bilmediği hastalıklarla boğuşuyor. Son süreçte cezaevlerinde en çok görülen hastalık ise şizofreni. Bu ise cezaevi koşullarından kaynaklanıyor. Hasta mahpusların bir an önce serbest bırakılması gerekiyor. Sağlık hakkı ihlal edilmemeli” dedi.