Dünya
Deutsche Welle

Cezayir'de terör korkusu

Cezayir'de55 yaşındaki bir Fransız turistin rehin alındıktan sonra başı kesilerek öldürülmesinin yankıları sürüyor. Cezayirliler "yeniden radikal İslamcı terörün hâkim olduğu günlere mi dönüyoruz" endişesi taşıyor.

28 Eylül 2014 17:22


Birçok Cezayirli'nin yabancısı olmadığı bir senaryo: İslamcılar Fransa'dan bir turisti kaçırıyor, bilinmeyen bir yere götürüyor ve öldürüyor. 1990'lı yıllardaki iç savaş sırasında bu tür haberler sıradanlaşmıştı. Ancak o yıllarda ölenler Cezayirlilerdi. Askeri yönetim ile İslamcılar arasındaki iç savaşta en az 120 bin kişi hayatını kaybetti. Bu travma, bugün de belleklerdeki canlılığını koruyor.

Fransız rehinelerin öldürülmesi, Cezayir'de geçmişin korku dolu hatıralarını geri çağırdı. Aynı zamanada Abdülaziz Buteflika'nın tartışmalı uzlaşma politikasını da tekrar gündeme getirdi. Cezayir Devlet Başkanı Buteflika iç savaşın sona ermesinden sonra genel af ilan edilmesini savunmuş ve bunu hayata geçirmişti. Cezayir'de radikal İslamcı terör sonraki yıllarda belirgin bir şekilde azaldı, ancak son 10 yılda tamamen bittiği söylenemez.

Genel afla çıkmış olabilirler

Berlin'deki Bilim ve Politika Vakfı'ndan Cezayir uzmanı Isabelle Werenfels şunları kaydediyor: “O zamanlar af girişimleri vardı ve eski savaşçılar ya çok kısa süre ya da hiç cezaevine girmeden serbest bırakıldı. Görünüşe göre bu grubun bir kısmı ve hatta grubun Fransız rehineleri infaz eden lideri de serbest bırakıldıktan sonra yeraltına inen eski savaşçılar arasında. Elbette bu da Buteflika'nın izlediği siyasetle ilgili tartışmaları artırdı.”

Buteflika'nın çevresindeki, şeffaf olmayan seçkin iktidar zümresi içinde yer alan Cezayir ordusu, tüm imkanlarıyla katilleri arıyor. Ancak Cezayir ordusunun radikal İslamcı terörü tamamen yok etmek istediğine dair şüpheler var.

'Ordu terörü bitirmek istemiyor'

Isabelle Werenfels sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bazı söylentiler var. Tabii bunların söylenti ve spekülasyon olduğunu belirtmem lazım. Ancak bunlara göre Cezayir güvenlik güçleri ve birçok siyasetçi açısından bazı bölgelerde düşük yoğunluklu terör olması o kadar da kötü bir şey değil. Çünkü bu misillemede bulunmayı ve alınan siyasi kararları meşrulaştıran bir rol oynuyor.”

Yıllardır demokratik açıdan meşru olmayan bir iktidar zümresi Cezayir'i yönetiyor. Arap Baharı da bunu değiştirmedi. İç savaşın tecrübelerini yaşamış olan ve yeni bir şiddet dalgasından çekinen Cezayirliler bir iktidar değişikliğini zorlamak istemedi. Ancak ülkede terör eylemleri tamamen sonlanmadı. Ocak ayında teröristler In Amenas'taki doğalgaz tesisini ele geçirerek çoğu yabancı uyruklu çalışanları rehin aldı. Rehinelerin alınması ve ordunun müdahalesi sırasında 80 kişi hayatını kaybetmişti.

Halkta tedirginlik hâkim

Berlin'deki Bilim ve Politika Vakfı'ndan Isabelle Werenfels teröristlerin aktif olduğu bölgenin kontrolünün son derece zor olduğunu belirtiyor. Ancak geçen 10 yılda yakalanamış olmalarının da şaşkınlık verici olduğunu belirtiyor. Cezayir uzmanı, güvenlik güçleri içinde de organize suçtan yarar sağlayan kesimler olduğunu vurguluyor. Bunun da başka kaçırma eylemlerinin olup olmayacağı konusunda tedirginliği artırdığını belirtiyor.

Fransa cephesinde muhtemel terör eylemlerine karşı güvenlik önlemleri artırıldı. Paris'te kamuya açık alanlar, otobüs ve trenler daha sıkı kontrol edilmeye başladı. Ancak Fransız turistin öldürülmesi hükümette çekingenlik yaratmışa benzemiyor. Olaydan bir gün sonra Fransız uçakları Irak'taki IŞİD hedeflerini vurmak üzere yeniden havalandı.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle