Sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasından sonra vatandaşların evlerine dönüş yaptığı Cizre’de milletvekilleriyle incelemelerini sürdüren CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, yıkıntılar içinde eşyasız barınmaya çalışan insanlarla konuştuklarını, enkazın içinde kayıplarının acısını yaşayan insanları dinlediklerini söyledi. Çatışma ve şiddetin barışı getirmekten ne denli uzak olduğunu anlatan Altıok, büyük bir toplumsal yarılmanın eşiğinde olduğumuza da dikkat çekerek, , “30 yılı aşkın çatışma bile bugünkü yıkım ve kopuşa dönüşmemişti” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok'un, İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Kocaeli Milletvekili Fatma Hürriyet Kaplan, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Gaziantep Milletvekili Ali Şeker’den oluşan heyetle gittikleri Cizre'deki gözlemlerini paylaştı.
Altıok’un “Bugün Cizre'de gördüklerimizi sözcüklerle ifade etmekte zorlanıyorum. İnsanlığım acıyor!” sözleriyle kaleme aldığı Cizre izlenimleri şöyle:
Bizim CHP olarak en önemli önceliğimiz çatışmasızlık ortamının yaratılması için gerekli adımların atılması ve barış için tüm gerçeklerin hukukun üstünlüğü çerçevesinde ortaya çıkmasının sağlanmasıdır. 30 yılı aşkın çatışma bile bugünkü yıkım ve kopuşa dönüşmemişti.
Biz çatışma ve siyasi ikbal odaklı ikili diyaloglarla bu işin olamayacağını hep birlikte deneyimledik. Biz üçüncü bir yolun mümkün olduğunu söylemeye devam ediyoruz. Kürt sorununun, yıkımın ve terörün çözümü için üç adımlı önerimiz; Meclis çatısı altında eşit temsiliyetle ve şeffaflıkla çalışacak bir Toplumsal Mutabakat Komisyonu, bu çözümün siyasi boyutunu oluşturacak. STK, toplumun dışarıda kalmış tüm kesimleri dahil eden bir Ortak Akıl Heyeti, bu toplumsal boyutunu oluşturacak. Son olarak Gerçeklerle Yüzleşme Komisyonu, bu da insani boyutunu oluşturacak.
7 Haziran sonrası Suruç katliamından bu yana acılar tekrarlanmasın diye mecliste araştırma komisyonları kurulmasına yönelik tekliflerimiz defalarca reddedildi. Orada kurulamayan çalışma heyetlerini kendimiz kurduk. Raporlarımızı yayınladık, önlem ve çözüm önerilerimizi paylaştık, sıcak noktalara yardım için çalışmalar yaptık, yapmaya devam ediyoruz.
Bugün Cizre’de Kaymakam’ı, Belediye Başkanı’nı, Ticaret ve Sanayi Odası ile Baro’yu ayrı ayrı ziyaret ettik, temaslarda bulunduk. Bölgede görüştüğümüz yurttaşlarımız İdil, Nusaybin ve Şırnak’ta da benzer yıkımların ve acıların yaşanmaması için acil çatışmasızlık çağrısını yineledi.
Bugün buradan daha büyük bir sorumluluk bilinci ile ayrılıyoruz. Ben az önce Cudi mahallesinde iki taşın üzerinde rastladığımız ağbime sesleniyorum. "Biz düşman değildik, ki bize bunu nasıl yaptılar? Yaktılar, yıktılar, evlatlar gitti. Canlar gitti." diyordu. Biz düşman değildik, düşman değiliz! Biz sarılacağız ve barışı getireceğiz!