Politika

CHP'de tartışma sürüyor: Orhan Sarıbal'dan Deniz Yücel ve Özgür Özel'e eleştiri

10 Kasım 2024 17:40

T24 Haber Merkezi 

CHP'de Oğuz Kaan Salıcı'nın eleştirileri ve Deniz Yücel'in yanıtının ardından başlayan tartışma devam ediyor. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Benden kimse kurultay dilenmesin" sözlerini eleştirerek, "Genel Başkanımızın 'Benden kimse kurultay dilenmesin' sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır" ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın partinin Genel Gaşkanı Özgür Özel'e 'normalleşme' söylemi odaklı eleştirilerine ve "Gerekirse kurultaya gidilir" mesajının ardından başlayan tartışma sürüyor.

CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in, Salıcı'ya yönelik yanıtı ve CHP'li milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ve Mahir Polat'ın eleştirilerinin ardından Özgür Özel açıklama yaptı.

Özel, dün yaptığı açıklamada, "Partideki gidişattan memnun olmayan kim varsa, partinin zaten tüzüğü açıktır. Bu durumda ne yapılacağı açıktır. O durumda kimse kimseye bir şey söylemez" ifadelerini kullandı.

Sarıbal da tartışmaya dahil oldu 

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Deniz Yücel ve Özgür Özel'in sözlerini eleştirdi.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Sarıbal, "Son dönemde, Genel Başkanımızın izlediği “yumuşama” veya “normalleşme” stratejisi, ülkemizde zaten abluka altında olan demokrasi ve özgürlükler açısından ciddi bir sorun olarak görülmektedir" dedi.

"Oğuz Kaan Salıcı’nın ifade ettiği rahatsızlık, elbette pek çok partili tarafından da hissedilen bir kaygıyı yansıtmaktadır" diyen Sarıbal, "Ancak bu kaygıya, karşılık sözcümüz Deniz Yücel’in son derece nezaketsiz tavrı, partimizin köklü demokratik, çok sesli ve hoşgörülü yapısına zarar verir niteliktedir" ifadelerini kullandı.

Özgür Özel'i de eleştiren Sarıbal, "Hele ki Genel Başkanımızın 'Benden kimse kurultay dilenmesin' sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır. Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir" açıklamasını yaptı.

Orhan Sarıbal, açıklamasında şunları söyledi:

"Cumhuriyet Halk Partisi, sosyal demokrasi ilkesi doğrultusunda Türkiye’de demokratik devlet yapısını inşa etme kararlılığıyla, toplumsal adaleti sağlamayı, bireysel özgürlükleri korumayı ve halkın refahını artırmayı amaçlayan eşitlikçi ve katılımcı bir yönetim anlayışını benimser.

Partimizin temelinde, sosyal demokrasiye dayanan ve demokratik devlet hedefi doğrultusunda yürütülmüş bir mücadele birikimi yatar. Bu tarihsel birikim, partimizin her durumda demokrasinin temel taşlarından olan iç değerlendirme ve öz eleştiriye açık olduğunu gösterir. Bu yaklaşım, partimizi yalnızca halkın sorunlarına değil, aynı zamanda kendi içindeki sürekli gelişim ve dönüşüm ihtiyacına da yönlendiren bir güçtür.

Son dönemde, Genel Başkanımızın izlediği “yumuşama” veya “normalleşme” stratejisi, ülkemizde zaten abluka altında olan demokrasi ve özgürlükler açısından ciddi bir sorun olarak görülmektedir.

Partimizin yakın tarihinde belki de ilk kez bir grup toplantısında bu denli geniş bir vekil grubu, doğrudan Genel Başkana ve yönetim kararlarına yönelik yoğun eleştirilerde bulunmuştur.

Oğuz Kaan Salıcı’nın ifade ettiği rahatsızlık, elbette pek çok partili tarafından da hissedilen bir kaygıyı yansıtmaktadır.

Ancak bu kaygıya, karşılık sözcümüz Deniz Yücel’in son derece nezaketsiz tavrı, partimizin köklü demokratik, çok sesli ve hoşgörülü yapısına zarar verir niteliktedir.

Bu üslup, partimizin büyüklerine, tecrübelerine, geçmişten getirdiği değerlere karşı neredeyse kindar bir tutumun yansıması olarak görülüyor ve iktidarın yöntemlerini örnek alma gibi endişe verici bir görüntü ortaya çıkarıyor.

Hele ki Genel Başkanımızın “Benden kimse kurultay dilenmesin” sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır. Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir.

Partimiz, demokratik ideallerinden ve halkının sesine kulak verme kültüründen uzaklaşmamalı, amacımız; içtenlikle kucaklanan dayanışma ve kolektif karar alma geleneğiyle, ülkemizin demokrasiye olan inancını güçlendirmek ve halkımızın huzurunu gözeten, gerçek bir demokrasiyi yeniden inşa etmek olmalı. Bugünkü mücadelemiz, Saray rejiminin tek adam anlayışına karşı çok sesli, özgür bir Türkiye’yi yeniden kurmak içindir."


CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı

Prof. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti'nin "kent uzlaşısı" kapsamında, CHP'nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen "PKK/KCK örgüt üyeliği" soruşturması kapsamında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, arabasında ve belediye binasında arama yapıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasına göre, aynı zamanda akademisyen olan Özer'in, geriye dönük yapılan 10 yıllık inceleme kapsamında, görüştüğü 694 kişinin "örgüt mensubu olduğu" iddia edildi. Açıklamaya göre, belediye başkan adayı olduğunda adli sicili soruşturulan Özer'in, hakkında telefon dinlemesi uygulandığı, konuşma dökümlerinin oluşturulduğu, fiziki takibe alındığı ve hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi. Soruşturmanın üç ay önce başlatıldığı, Özer'in KCK'lı Remzi Kartal'la yapılan görüşmesinin ise çözüm süreci zamanı 2015'te gerçekleştiği öğrenildi. 

CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı: Soruşturma 3 ay önce başlatılmış, 10 yıllık inceleme yapılmış

Ahmet Özer'in ifadesi ortaya çıktı: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu; Remzi Kartal Van vekiliydi, aynı aşirete mensubuz, ailesini tanırım

Özer'in ifadesi: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu

Özer, yaklaşık 12 saatlik gözaltı süresinin ardından gece yarısı "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı. Hakimlik ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Özer, "Ben 1,5 milyonluk şehrin belediye başkanıyım, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim. Bunların hepsi uydurma, zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur. Kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur" dedi.

Özer, "10 yıldan fazladır CHP'ye mensubum, en son seçimde aday oldum, İmamoğlu'nun danışmanlığını yaptım, Devlet Planlama Teşkilatı'nda Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım, bugüne kadar bir şey yok, 10-15 yıl önceki bir takım olaylar gündeme getirilerek görevimden uzaklaştırılmaya çalışılıyor" diye ifade verdi. 

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatı: Kumpas çok açık; evini kiraladığı öğrencinin amcasının 'örgütten davası var' diye örgütle ilişkili gösteriliyor

İmamoğlu: Ahmet Özer aday olduğunda adli sicilini soruşturdunuz, temiz kâğıdı verdiniz; 6 ayda ne değişti?

"Terör örgütüyle bağını" gösteren “en önemli görüşme” başsağlığı konuşmasıymış

İstanbul Başsavcılığı’nın Özer hakkındaki tutuklamaya sevk yazısında, Özer’in “Terör örgütüyle bağını gösteren en önemli telefon konuşmasının”, üç kardeşi hakkında "örgüt üyeliği"nden işlem yapılan Mehmet Kaya isimli kişiyle, annesinin vefatından sonra başsağlığı için yaptığı telefon görüşmesi olduğu belirtildi.

Özgür Özel: Erdoğan'ın bu işi bildiği ortada, Esenyurt ile başlayan adımın İBB üzerinden devam ettirilebilmesi, kötücül aklın yapmayacağı iş değil!

 
 

Savcılık ifadesi sürerken "Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atandı" iddiası

Özer'in savcılık ifadesi sürerken, İçişleri Bakanlığı tarafından Esenyurt Belediyesi'ne Beşiktaş Kaymakamı Oğuzhan Bingöl'ün kayyım olarak atandığı öne sürüldü. Haber ilk olarak, Sabah gazetesi ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik tarafından servis edildi. Ancak Atik, 15 dakika sonra yeni paylaşımda düzeltmeye gitti. T24'e açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Biraz evvel TBMM'de iktidar kulisinde konuştuğumuz İçişleri Bakanı böyle bir işlemin yapılmadığını söyledi. Ancak Sulh Ceza Hakimliği'nden tutuklama kararı çıkarsa daha sonra işleme bakacaklarını ifade etti. Biz hepimiz bu memlekette bu cümlelerin satır aralarının ne anlama geldiğini biliyoruz" dedi.

Avukatı: Kiracısı olan öğrencinin amcasının 'davası var' diye ilişkili gösteriliyor

T24'e açıklama yapan Ahmet Özer'in avukatı Şevket Tuci, "Müvekkilimize kumpas kurulduğu açık. Örneğin Mehmet diye biriyle görüşüyor. Mehmet'in kardeşi örgütle ilişkili ama Mehmet'in sicili temiz, bundan suçlanıyor. Mesela Ahmet Özer evini kiraya veriyor. Kiralayanlar öğrenci, ev kirasını da öğrencilerden birinin amcası ya da babası. Kirayı ödeyen kişinin örgütten davası var diye bununla ilişkili gösteriliyor" dedi. 

Tutuklanan Ahmet Özer hakkındaki “en önemli görüşme” başsağlığı konuşması çıktı

Beyoğlu Kaymakamı özel onaylı terfi aldı, bir gecede vali yardımcısı olup kayyım atandı

Özer'in 30 Ekim'de tutuklanmasının ardından 31 Ekim sabajı yerine kayyım atandı. Önceki geceye kadar Beyoğlu Kaymakamlığını yürüten Can Aksoy’un kayyım olarak atandığı İçişleri Bakanlığı’nca duyuruldu. Esenyurt Belediyesi’ne Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy’un getirilmesi kararı sonrasında Aksoy, İçişleri Bakanlığı’nca özel vekalet onayı ile İstanbul Vali Yardımcılığı’na terfi ettirildi. Vekaletli terfi onayının İstanbul Valiliği’ne ulaşmasının ardından, bu kez valilik onayı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı’na kayyım atandı.

Esenyurt kayyımına “özel onaylı terfi”: Bir gecede vali yardımcısı yapıldı, sonra kayyım olarak atandı

 

Ahmet Özer kimdir?

Prof. Dr. Ahmet Özer, lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladı. Ardından, Hacettepe ve ODTÜ’de sosyoloji ve bilim felsefesi alanlarında yüksek lisans yaptı ve Hacettepe’de “Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) Sosyo Ekonomik ve Politik Boyutları” başlıklı çalışmasıyla doktora derecesini aldı.

1991-1997 yıllarında 145 belediyeyi içeren GAP Belediyeler Birliği'nin Genel Sekreterliği görevini yürüttü. Ayrıca akademik hayatı boyunca Mersin Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Toros Üniversitesi gibi çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı, bu kurumlarda rektör yardımcılığı, dekanlık ve bölüm başkanlığı gibi görevler üstlendi.

Ulusal ve uluslararası alanda 30’dan fazla kitap yayımladı, kentleşme ve yerel yönetimler üzerine çalıştı. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde, DEM Parti'yle yapılan "kent uzlaşısı" kapsamında CHP’nin Esenyurt Belediye Başkan adayı oldu. Yüzde 49 oy olarak sandıktan çıkan birinci isim oldu.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer kimdir?


Hakkari Belediyesi'nden sonra ikinci tutuklama

31 Mart'taki seçimde Hakkari Belediye Başkanı seçilen Mehmet Sıddık Akış da yargılandığı dava kapsamında 3 Haziran'da Van'da gözaltına alınmış ve İçişleri Bakanlığı tarafından aynı gün görevden alınarak yerine Vali Ali Çelik kayyım olarak atanmıştı. İçişleri Bakanlığı, görevden almaya ilişkin Akış hakkında "terör örgütü üyeliği" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılmış bir davayı ve sürmekte olan bir soruşturmayı gerekçe göstermiş, Akkış 5 Haziran'daki duruşmada ise 19 yıl 6 ay hapis cezası alarak tutuklanmıştı.