19 Mart 2025 11:08
Güncelleme: 19 Mart 2025 12:11
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “yolsuzluk” ve “terör” suçlarından başlattığı iki ayrı soruşturma kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı süreci "darbe" olarak değerlendirdi. Bulut, "Geçmiş dönemde Balyoz, Ergenekon’da olduğu gibi bir senaryo çiziliyor. Ve onun üzerinden bir suç icat ediliyor. Sabah yapılan operasyonların tanımı; ilk seçimlerde cumhurbaşkanı olacak kişiye darbe yapılmıştır" dedi.
TIKLAYIN - Tarihte bir ilk; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na 106 kişiyle birlikte gözaltı!
Burhanettin Bulut, gözaltının ardından şu açıklamalarda bulundu:
Dün diploma iptal edildi bu insanların mevcutta tapusunda, aklınıza gelebilecek tüm devlet evrakında bir tehlikeye işaret etmektedir. Bu da bir darbedir. Şu anda 100’ün üzerinde insana soruşturma açılmış, gözaltılar var, baktığınızda her çeşit insanı almış durumdalar. Kent uzlaşısı diyorlar, biz zaten söylüyorduk, sadece DEM’li değildi ki Saadet var, MHP var içerisine… Daha doğrusu kentte daha önce başka partilere oy vermiş insanlardan bir talepti, sandıkta ittifaktı, alenen açık bir şekilde yapılan işti. Geçmiş dönemde Balyoz, Ergenekon’da olduğu gibi bir senaryo çiziliyor. Ve onun üzerinden bir suç icat ediliyor. Sabah yapılan operasyonların tanımı; ilk seçimlerde cumhurbaşkanı olacak kişiye darbe yapılmıştır.
Sabah erken saatlerde genel merkeze geldik, genel başkanımızla bir değerlendirme yapıldı. Sonra İstanbul milletvekilleri ve hukukçu milletvekilleri o saatte İstanbul’a davet edildi. Meclis açılacak bugün, meclisteki milletvekillerimiz de gelecek bir değerlendirme yapacağız. 14.00’te tüm örgütlerimizi davet ettik. Tüm il, ilçe başkanlarımız, parti sözcümüz basın açıklaması yapacak. Gelişime göre de eylem planlarımızı açıklayacağız.
Bugün bu organize kötülüğü planlayanlar aslında düğmeye ön seçim kararı aldıktan sonra bastılar. Sözde tek bir aday var ne gereği var niye böyle yapıyorsunuz bu bit oyun diye ifade ederlerken aslında bu korkularının ifadesiydi. Biz ön seçim kararı aldığımız günden sonra her sabah bir operasyonla uyandık. Biz Türkiye’de erozyona uğramış demokrasiyi yeniden toplum hafızasına çıkarıyoruz, bir demokrasi direncini güçlendiriyoruz. Anketle ya da bir kişinin kararıyla cumhurbaşkanı adayı belirlemiyoruz. 1 milyonun üstünde üye ile adayımızı belirliyoruz. Bu aslında doğrudan demokrasinin bir örneği.
(Vali kararları) bu bir sıkı yönetim gibi. Yargı yönetimin etkisinde kalıyor, kolluk kuvvetleri keza aynı şekilde. Yapılanların hepsi bir darbe görüntüsüdür. Geçmiş dönemde Türkiye’de yapılan darbelerden farklı olarak bunu iktidar yapmıştır. Ama gelecek dönem iktidarına yapmıştır. Kendi adayını belirlemek ya da seçimsiz bir döneme evrilmek adına yaptığı bir darbe girişimidir.
© Tüm hakları saklıdır.