Gündem

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: Erdoğan'ın yeni rehberi Akbaşoğlu matematiği, Yeliz kafası

"Neredeyse damadı mumla arayacağız"

23 Şubat 2022 15:31

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Türkiye’de fahiş fiyatın ağababası, fahiş fiyatın mesulü, müsebbibi Recep Tayyip Erdoğan’dır" dedi. "Bir gecede yüzde 127 (zam) fahiş değilse ne fahiş. Milletin deposunu basıp durma. Marketçilerle, bakkalla çakkalla uğraşma… Depocuya baskın vereceğine, beynindeki hırsa ve ihtirasa baskın ver Erdoğan” diye konuşan Altay, " “Şimdi neredeyse Erdoğan inandığı rehber noktasında damadı mumla arayacağız. Çünkü Erdoğan'ın yeni rehberi Akbaşoğlu matematiği, Yeliz kafası… Gel etme Erdoğan" ifadelerini kullandı.

Engin Altay, bugün TBMM’de basın toplantısını düzenledi. Altay’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Her şeyde saraya bakmayın, topla Sağlık Komisyonu’nu”

“Güya geçtiğimiz aylarda yasal düzenleme yaptık. Dün akşam Sağlık Bakanı, ‘yasal düzenleme yapın’ demiş. Günaydın Sağlık Bakanı, günaydın. Sağlık Komisyonu üyemiz hem doktorlarımızın özlük hakları hem maruz kaldıkları şiddetle ilgili sürekli olarak toplantıya çağırıyor. Ben de buradan sesleniyorum. Komisyon Başkanı Sayın Recep Akdağ. Doktorlarımız kötü tablo, kötü bir iklim yaşıyor. Kardeşim, her şeyde saraya bakmayın. Hapşırmak için saraya bakıyorsunuz. Topla komisyonu. Komisyon üyelerimiz sürekli bu çağrıyı yineliyor. Doktorlara 90 hasta baktırıyoruz ama sorunlara gelince hamaset yapıyoruz. Cumhurbaşkanı TTB’ye sözlü saldırırsa, vatandaş da doktora fiili saldırıyor. 14 Mart Tıp Bayramı’dır. TBMM’nin yapması gereken iki mühim iş var. Bir tanesi; doktorlarımızın, sağlık çalışanlarımızın özlük hakları ile ilgili yasal düzenlemeyi derhal Meclis’e getirin. İkincisi; doktorlarımızı şiddete karşı tam güvence altına alan düzenlemeyi de çıkaralım. 14 Mart öncesinde iki güzel haber verelim. Ben, tekrar bütün doktorlarımızdan, parlamentonun bir üyesi olarak özür diliyorum. Bizi affedin. Sizin değerinizi bilemedik, bilemiyoruz. Sizi koruyamadık, koruyamıyoruz. Bu kusurlarımız için özür diliyorum. Son olsun diliyorum. Sevgili vatandaşlarım; doktorlar bizim göz bebeğimizdir. Hasta yakını psikolojisi ile bir an önce sonuç almak istiyorsunuz ama bunu yaparken doktorlarımıza haksızlık etmeyelim. Devlet ‘90 hasta muayene edeceksin’ diyor. Ne yapacak doktor? Hemşireye asgari ücret civarında para veriyor. Ne yapacak? Olmaz. Sorun sistemle ilgili. Lütfen sağlık çalışanlarımıza 84 milyondan anlayış rica ediyorum. Doktorları üzmeyelim.

“EYT ile dalga geçmeyin”

Dün Meclis’te EYT’liler vardı. Partileri ziyaret ettiler, dertlerini, sorunlarını dile getirdiler. Daha önce de AK Parti Grup Başkanvekili, ‘Çalışma yapılıyor’ dedi. Yetmez; Bakan da dedi, Bakanlık Basın Müşavirliği yalanladı. Böyle devlet olur mu? İşte Türkiye’nin yönetimi bu. Sayın Genel Başkanımız boşuna demiyor ‘Türkiye yönetilemiyor, savruluyor’ diye. AK Partili yetkililere sesleniyorum. Lütfen EYT’lilerin çaresizliği ile dalga geçmeyin.

“RTÜK kılıcını giyotin gibi sallandırıyorlar”

Davalar, soruşturmalar, kovuşturmalar yetmedi. Sosyal medyaya daldılar. Şimdi internet sitelerine RTÜK kılıcını giyotin gibi sallandırıyorlar. Bu da basın özgürlüğünün yeni bir noktaya geldiğinin göstergesi. Böyle toplum sadece ayrışır, kutuplaşır. Doğru işler yaparsanız, orada posttaki, tahttaki, neyse siyasi ömrünüzü uzatırsınız. Yanlış işler yaparsanız, uzamaz. Edep dahilinde bir iş yaptığına da pek tanık olmuyoruz.

“Türkiye’nin başını belaya sokma Erdoğan”

Önemli bir sorunumuz var. Ukrayna ile ilgili gelişmeleri biz de endişe ile izliyoruz. Umarım ve dilerim ki Erdoğan’ın kendince ürettiği kehanetler, bölge ağabeyi olma fantezisi Türkiye’nin başına yeni sorunlar açmaz. CHP, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü, bağımsızlığını ve egemenliğini tanır. Velev ki büyük sorunlar çıktı, savaş oldu, -olmasını asla istemiyoruz ama velev ki- Türkiye bu savrulmayla hazırlıksız yakalanıp, Türkiye’nin başının ağrıyacağı sorunlarla karşılaşmaz, bunu umuyoruz. Kara kışa hazırlıksız yakalandık. Dedik ki ‘Doğal gaz da buğday da bir ülkeye bağımlı olmayalım’. Sen bunu niye bir yere bağlıyorsun? Doğal gazı bir yere bağladık, sonuçlarını yaşadık. Geçtim, fakat Türkiye’nin bu konularla ilgili hükümetin ayrıca bir B planı vardır. CHP, üç yıldır hükümeti bu konuda uyarılar. Sayın Genel Başkanımız toplantılarda… Enerjide dışa bağımlılık yanlış, bir iki ülkeye bağlılık bir felaket. Umarım bir B planı vardır. Vakti geldiğinde izlenecek politikanın da TBMM’de görüşülerek hayata geçirilmesi lazım. Erdoğan, Türkiye’nin başını belaya sokma. Türkiye’yi gereksiz yere anlamsız riske ve gereksiz sorumluluğa da sokmamasını tavsiye ediyoruz.

“Yapacağın zammı geri alacaksın”

Cumhuriyet tarihinde tek seferde yapılan en büyük zamdır, yüzde 127. Cumhuriyet tarihinde en büyük zammı yapmayı becerdiler; iki ayda indirim yapacaklar, beceremiyorlar. İki aydır ne düşünüyorsun Erdoğan. Yapacağın belli, zammı geri alacaksın kardeşim. ‘KDV’yi indirdim.’ Yetmez. ‘Esnafa indirim yapacağım.’ Yapsan ne olur? Yüzde 25’i indirsen ne olacak? Yüzde 102’si ne olacak? Bu zamları geri çekeceksin. KDV bu işi kurtarmaz.

“Camilere yaptığını cemevine de yapacaksın”

Cemevleri ibadethanedir kardeşim. Benim gittiğim caminin elektrik faturasını hangi yolla tahsil ediyorsan, cemevine de yapacaksın. Birini STK, birini ibadethane... Olur mu öyle şey? ‘Cemevini STK statüsünde sayacağım’ falan diyerek bu iş olmaz.

“Akbaşoğlu matematiği seni batırır”

Fahiş fiyatla mücadele diyorsun; ‘cezaları artıracağım’, ‘depolara baskın’. Fahiş fiyat noktasında mücadele edeceksen Tayyip Erdoğan olarak, Recep Erdoğan ile mücadele edebilirsin mesela. Ya da Recep Tayyip olarak, Sayın Erdoğan ile mücadele edebilirsin. Çünkü Türkiye’de fahiş fiyatın ağababası, fahiş fiyatın mesulü, müsebbibi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bir gecede yüzde 127 fahiş değilse ne fahiş. Milletin deposunu basıp durma. Marketçilerle, bakkalla çakkalla uğraşma. Hani hep söylüyorum ya Erdoğan için, ‘hırs başta karar eğleyince akıl baştan firar eğlermiş. Uğraşacaksan otur, başında karar eğleyen hırsına karşı mücadele et. Hırsını yen. Kendini yenemeyen başkasını yenemez. Hırsını, ihtirasını yen. Depocuya baskın vereceğine, beynindeki hırsa ve ihtirasa baskın ver Erdoğan. Daha samimi ol. ‘Milletin sesine kulak veriyoruz’ diyorsun. Vermiyorsun. Yani değişik insanlarla çalıştın. Sen hep bazen ‘kandırıldım’ dersin ya. ‘Kandırıldım, Allah affetsin.’ Tutturdun bir ‘Allah affetsin’, gidiyorsun. Allah seni affeder mi affetmez mi bilmem. Ama millet, ilk sandıkta seni affetmediğini gösterecek. Gittikçe denge daha çok bozuluyor gibi geliyor bana. Merkez Bankası Başkanı değiştirdin, bakan değiştirdin. Bir ara damadı kendine ekonomide rehber yaptın, onun masallarını dinledin. Şimdi neredeyse Erdoğan inandığı rehber noktasında damadı mumla arayacağız. Çünkü Erdoğan yeni rehberi Akbaşoğlu matematiği, Yeliz kafası. Şu anda ekonomiyi ve Türkiye’yi böyle sevk ve idare ediyor. Gel etme Erdoğan. Akbaşoğlu matematiği seni de batırır. Senin batman benim umurumda değil ama ülke batar. Yeliz kafası da seni batırır. Yeliz kafası bir şey daha batırır. Partini de batırır. Benden sana söylemesi. Gel akla, bilime. Bunları kendine rehber et. Akbaşoğlu matematiği seni kurtarmaz.

“Burnunuzdan fitil fitil getireceğiz”

Erdoğan’a dört soru soracağım. Isparta’da bir sorun yaşadık. Bir; Türkiye genelinde 21 bölgedeki elektrik dağıtım sisteminin başı TEDAŞ’tır. TEDAŞ, iyileştirme yatırımlarının zamanında yapılıp yapılmadığını denetlemekle yükümlüdür. TEDAŞ, yasadaki bu denetimleri yaptı mı? Sayıştay raporları yeterli denetim yapılmadığını söylüyor. Sayıştay mı yalan söylüyor, senin bakanın mı? EPDK gerekli yatırımları yapmayan dağıtım şirketlerine hangi uygulama veya yaptırımları uyguladı? Kamuoyu neden bilgilendirilmiyor? Isparta’da yaşanan elektrik kesintisi nedeniyle vatandaş dava açmadan gerekli tazminatı ödeyecek mi? Bu tazminat, dava beklemeden ödenmelidir. Marketindeki gıda maddeleri bozulanlar, bu parayı alacaksınız, sizin hakkınız, hakkınızı alın. Bu konuda neden firma ya da EPDK açıklama yapmadı? 20 gün geçti. Ispartalılara tazminatı ödeyeceksiniz, paşa paşa ödeyeceksiniz. Dağıtım şirketlerinin kullandığı mülkiyetler TEDAŞ’a ait. EPDK’nın TEDAŞ’a tahsil etmesi gereken bu gelirleri TEDAŞ’a tahsil etmemesinin sebebi nedir? Gelir de az değil ha. Bir dağıtım şirketi TEDAŞ’a ait trafoya reklam asar, beş yılda 201 milyon 691 bin liralık gelirden söz ediyorum. Devlete ait gelir, dağıtım şirketlerine peşkeş çekilmiş. 201 milyon 691 bin liralık reklam geliri nerede? Şirketlere kesilmiş cezalar var EPDK tarafından. Bu şirketler dediğimiz, ayrıcalıklı müteahhitler. Şimdi soru şu: Bu şirketler için kesilen 3 milyar 848 milyon TL ceza var. Kime? Dağıtım şirketlerine. Kim kesmiş? EPDK. Peki kesilmiş de ne kadarı tahsil edilmiş? 3 milyar 750 milyon tahsil edilmemiş. Şirketten almıyorsun ama garanti ödemelerini her yıl ödüyorsun. Fazlasıyla, misliyle ödüyorsun; adamın da sana, devlete borcu var. Bana 1 milyar ödüyorsun, 3 milyar da alacağım var. 84 milyonun parası. Almıyorsun. Niye? ‘Bunlar bizim çocuklar, bizim aslanlar.’ Kör kuruşun hesabını soracağız, burnunuzdan fitil fitil getireceğiz.”

“Seçimi açıklasınlar adayımızı açıklayalım”

Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın “Kimsenin elinin tersiyle itemeyeceği şerefli bir makam” ifadelerinin sorulması üzerine Engin Altay, “CHP’ye oy veren ve üye olan herkesin gönlündeki aday Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Başından beri Sayın Genel Başkanımız, bu işin kendisinin verebileceği karar olmayacağını, Millet İttifakı olarak bu işin oturulup konuşulacağını ifade etmiştir. Vakti zamanı geldiğinde bu açıklanacaktır. Saray da bunu merak ediyorsa öğrenmenin bir yolu var. Seçimi açıklasın, adayımızı açıklayalım” yanıtı verdi.