Cumhuriyet Halk Partisi, "Milli güvenliğimiz iç siyaset malzemesi yapılmamalıdır..." başlıklı kendi terör bildirisini yayınladı. CHP lideri Özgür Özel, sosyal medya hesabından "Bugün grup toplantımızdaki çağrımıza uygun olarak Meclisteki hiçbir muhalefet partisinin Cumhur İttifakı'nın dayattığı bildiriye imza atmaması memnuniyet vericidir" notuyla CHP'nin terör saldırıları bildirisini paylaştı.
Özel bugünkü grup toplantısında İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e de seslenmiş, İyi Parti'yi kendi bildirilerini sunmaya davet etmişti. Özel, toplantıda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son terör saldırısı sonrası kendisini aramaması hakkında da konuşmuştu. Bu duruma tezkere metni içinde de "Cumhurbaşkanı’nın son terör saldırısı sonrası yalnızca iki lideri araması, bu alanda yaşanan ve asla uygun görülemeyecek örneklerdir" ifadeleriyle yer verildi.
TIKLAYIN - Özgür Özel'den şehitlerle ilgili Akşener'e "Kendi bildirinizi imzalayın" çağrısı, Erdoğan'a yanıt: Devlet adamı olamamışsın!
Cumhuriyet Halk Partisi, kendi terör saldırıları bildirisini yayınladı. "Milli güvenliğimiz iç siyaset malzemesi yapılmamalıdır..." başlığıyla yayınlanan bildirinin tam metni şöyle:
"Pençe Kilit Harekât Bölgesinde kahraman askerlerimize yönelik PKK saldırılarında 22 Aralık ve 23 Aralık 2023 tarihlerinde şehit olan 12 vatan evladımızın yasını tutarken, aynı bölgede 12 Ocak 2024 tarihinde meydana gelen hain saldırıda 9 askerimizi daha şehit verdik.
İsimlerini tek tek yüreklerimize kazıdığımız şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyoruz.
22-23 Aralık 2023 tarihli saldırıların ardından, TBMM’nin derhal bir kapalı oturum yapması ve Milli Savunma Bakanı ile Dışişleri Bakanının Meclis’i bilgilendirmesi; böylece Gazi Meclis’in ve siyasi parti gruplarının bölgeden ve gelişmelerden kapsamlı ve doğru şekilde bilgi almasının önemi ve gerekliliğini ifade etmiştik.
"İki bakanın Meclis'i bilgilendirmesi, geç ama olumlu bir tutum"
Sözü edilen tarihte kabul edilmeyen bu talebin, TBMM’nin 16 Ocak 2024 tarihli oturumunda karşılanması ve her iki Bakan’ın Meclis’i bilgilendirmesini geç kalmakla birlikte olumlu bir tutum olarak not ediyoruz.
Bölgede ağır kış koşullarının hüküm sürdüğü bir dönemde, sıklaşan PKK saldırılarının doğru analizi, ulusal güvenliğimiz açısından büyük önem taşımaktadır. Yaklaşan yerel seçimler yanında uluslararası ilişkilerde yükselen tansiyon, bu analizde hesaba katılması gereken hususlar olarak öne çıkmaktadır.
Bu bağlamda, bir taraftan sıklaşan terör saldırıları karşısında sağlıklı ve etkin bir Meclis Araştırması yapılarak bu tip saldırılara karşı gerekli önlemlerin alınması ve vatan evlatlarımızın güvenliğinin sağlanması; diğer taraftan yükselen milli güvenlik hassasiyetlerinin iç siyaset konusunun dışına çıkartılması büyük önem taşımaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, alınan siyasi kararların uygulayıcısıdır. Bu çerçevede izlenen stratejinin sağlamlığı, askerin hazırlığından donanımına, üs bölgelerinin tahkiminden icrai faaliyetlere kadar uygulamanın doğruluğu, başta istihbarat olmak üzere herhangi bir zaafiyetin söz konusu olup olmadığı konularında muhatap, siyasi iradedir. Dünyadaki tüm demokratik devletlerde Meclis, böylesine önemli bir konuda siyasi iradeyi denetler, kendi araştırmasını yapar.
"Terörle mücadele konusunun siyaset üstü olması gerektiği argümanı kullanılarak Meclis denetiminden kaçmak isteniyor"
Terörle mücadele konusunun siyaset üstü olması gerektiği argümanını kullanarak Meclis denetiminden kaçmak isteyenler, diğer taraftan milli güvenlik konularını iç siyaset malzemesi yaparak buradan karşıtlık üretmekten çekinmemektedirler. Ortak bildirileri siyaset malzemesi olarak kullanmaktan öte, Cumhurbaşkanı’nın son terör saldırısı sonrası yalnızca iki lideri araması, bu alanda yaşanan ve asla uygun görülemeyecek örneklerdir.
On milyona yaklaşan mülteci sayısı, uluslararası ilişkilerde yaşanan sorunlar ve sınırlarında artan tehditler, ülkemizin ulusal güvenlik hassasiyetlerini geçmişle kıyaslanmayacak derecede yükseltmiştir. Bu çerçevede ülkemizin birlik ve bütünlüğünü muhafaza eden, içeride ve dışarıda barış ve huzuru temin edecek politikaların dikkatle kurgulanması, kutuplaştırmayı değil birleştirmeyi amaçlayan söylemlerin tercih edilmesi, böylesine önemli konuların iç siyaset malzemesi olmaktan çıkartılması, her zamankinden daha büyük bir önem taşımaktadır.
Ülkemiz, nereden gelirse gelsin, her türlü tehdidi savuşturacak güç ve kudrete sahiptir. Tüm terör örgütleri ve onları maşa olarak kullananlar bilmelidir ki, bin yıllık devlet geleneğine sahip olan Türkiye, milli birlik ve dayanışmasını yükselterek; kaynağı, destekleyicisi, taşeronu, uygulayıcısı kim olursa olsun, bağımsızlığına ve bütünlüğüne yönelik her türlü terör faaliyetine karşı tavizsiz biçimde mücadele edecektir.
Gazi Meclis’imiz yasama, denetleme ve bütçeleme işlevleriyle terörle mücadele konusunda üzerine düşen her türlü görevi eksiksiz yapma kararlılığı içinde olacaktır."