CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, Şanlıurfa’daki özel bir tıp merkezinde görev yapan bir hekimin, kendisini darp eden hasta yakınlarının serbest kalması üzerine diplomasını yırtarak istifa ettiğini söyledi. Kasap, “Artık tıp diploması da hiçbir işe yaramadı, hiçbir itibarı kalmadı. İtibarsızlaştırdılar bu mesleği ve bu, yırtılan bir diploma… Diploma yırtmak ile yurt dışına çıkmak arasında hiçbir fark yoktur” dedi.
Mesleği hekimlik olan Kasap, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesindeki özel bir tıp merkezinin acil servisinde görev yapan Şs Baraeyhmuj’ın, sıra bekleme nedeniyle çıkan tartışma sonrası hasta yakınları tarafından darp edildiğini söyledi. Baraj’ın, kendisini darp edenlerin serbest bırakılması üzerine diplomasını yırtarak istifa ettiğini anlatan Kasap, Baraj’ın yırttığı diplomanın fotoğrafını gösterdi. Kasap, şöyle konuştu:
“Hergün aynı hadise”
“Artık tıp diploması da hiçbir işe yaramadı, hiçbir itibarı kalmadı. İtibarsızlaştırdılar bu mesleği ve bu, yırtılan bir diploma. Binlerce meslektaşımız yurt dışına kaçış yollarını ararken Çapa Tıp Fakültesi’nin birincisi olan sayın meslektaşımız Merve Hanım dedi ki ‘Ne bu diyardan gideceğiz ne de bu deveyi de güdeceğiz.’ Rasim Ozan’ın laflarını da kullandı ama artık bu devenin güdülecek bir hali kalmadı. Ama hekim arkadaşlar ısrarla ‘Biz gitmeyeceğiz’ diyorlar ama darp ediliyorlar, öldürülüyorlar, bıçaklanıyorlar. Her gün aynı hadise.
“Hekimler can güvenliği olmaksızın çalışıyorlar”
Bir panik butonu dahi olmayan hastaneler, bir x-ray cihazı olmayan hastanelerde hekimler can güvenliği olmaksızın çalışıyorlar. Her gün darp ediliyorlar ve şunu kamu spotlarıyla bakanlıktan da özellikle istirham ediyorum; lütfen, randevusuz gelinemeyeceğini, hastaneye nasıl gelineceğini, nasıl muayene olunacağını, ondan sonra randevusuz hasta bakılmaması gerektiğini, ikinci-üçüncü basamak sistemlerine randevusuz gelinmemesi gerektiğini kamu spotları ile aktarsalar çok iyi olacak. Hekimler, bu kadar darp edilmesine, öldürülmesine, bıçaklanmasına, katledilmesine rağmen çok iyi şartlarda mı çalışıyorlar? Hayır. Bakın, bu, aile hekimin bordosu; 6 bin 600 lira, eğer hasta sayınız bin civarındaysa. Aynı şekilde bir başka hekim arkadaşımın, aile hekiminin bordosu; 3 bin 500 lira. Ulusal basına da çıkmıştı daha önce, 3 bin 500 lira hamileyken aldığı ücret… Peki bu aile hekimi olan arkadaşların sıkıntıları neler; hekimlerin, sağlık çalışanlarının sıkıntıları neler? Bakın, Türkiye’de aile hekimlerine verilen ücret 24 bin lira ile 6 bin lira aralığında değişiyor. Peki aile hekimlerinin bulundukları mekanlar, çalıştıkları mekanlar kiralık, devletin değil. İki tane çalışanı var, bunlar devletin değil. Bugün için 6’şar bin liradan 12 bin lira. Bir de yerin kirası, eğer kamuya ait değilse onun da kirası var ve bu kiralık yerlerde çalışıyorlar, ısıtması aile hekimi arkadaşlara ait. Tüm bakım giderleri, boyaları, tamiratları, elektriği, interneti, bütün ihtiyacı olan her şey aile hekimlerine ait. Peki bu aile hekimi arkadaşlar, bu cari gelir adı altında verilen parayı, ‘20-25 bin lira veriliyor’ deniliyor ama sonuçta bu arkadaşların negatif olarak elinden çıkan ne kadar? Total giderler, kömürlüğü ya da doğal gazı olanlar için arkadaşların cebinden, aile hekimlerinden eksi 7 bin lira çıkıyor, verdikleri para 11 bin lira ama karşılığında 7 bin lira negatife düşüyor.
“Sağlıkta bir yandaş tabaka oluşturdular”
Sağlıkta bir oligark oluşturdular. Sağlıkta bir üst tabaka oluşturdular, sağlıkta bir yandaş tabaka oluşturlar. Yaklaşık 9 bin 837 kişi. Pozisyonları da şu; il sağlık müdürleri. İl sağlık müdürlerinin aldığı maaş, profesör ya da doçent olursa 52 bin-60 bin lira arası. Uzman doktor bir sağlık müdürü 41 bin lira alıyor. Tabip, 29 bin lira alıyor. Bir de başkanlıklar diye ihdas ettiler. Eski başhemşire, şimdiki sağlık işlerinden sorumlu başkan olarak görev alıyor. Kendi meslektaşı nöbet tutarken, 7 bin lira maaş alırken burada başkan olduğunda, hastanede o arkadaşın aldığı para 16 bin lira. Başkan yardımcılığı da aynı şekilde. Bu statülerde çok daha ilginç bir şey var, tekrar tekrar söylemek istiyorum. ‘Hekim olmayan başkan dediğimiz’ eski AKP il, ilçe başkanları, onların yakınları, bunların aldıkları maaş 21 bin 643 lira. Bu kadrolardan yaklaşık 9 bin 800 kişi var. Bu yağlı, ballı, şaibeli 9 bin 800 kişi var. Bir bakanlığın bu kadar laçka olması… Türkiye’de ekonominin durumu neyse maalesef sağlığın durumu da o. Öldürülüyoruz, dövülüyoruz… Hastanede çalışan tüm elemanlar da dahil olmak üzere mağdur. Diploma yırtmak ile yurt dışına çıkmak arasında hiçbir fark yoktur.” (ANKA)