02 Ekim 2024 10:15
T24 Ankara
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Lübnan'daki güvenlik durumunun kötüleşmesi üzerine Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı yazılı açıklamayı değerlendirdi. Bağcıoğlu, vatandaşlarımızın tahliyesine yönelik alınan önlemleri yerinde bulduğunu belirtirken, daha önce benzer kriz bölgelerinden başarılı tahliye operasyonları gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu süreçteki katkısının önemine dikkat çekti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu’nun yazılı basın açıklaması şöyle:
“Dışişleri Bakanlığı'nın Lübnan'daki vatandaşlarımızı güvenli bir şekilde tahliye etmeye yönelik planlamalarını takdirle karşılıyoruz. Ancak, böylesi kritik ve hassas bir süreçte, sahada kazandığı tecrübelerle büyük fark yaratacak olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de bu sürece daha aktif bir şekilde dahil edilmesinin gerektiğini ifade etmek isterim.
Daha önce Libya, Yemen ve Arnavutluk gibi çatışma bölgelerinde başarılı tahliye operasyonlarına imza atan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, böylesine sıkıntılı bir durumda sahip olduğu deneyim ve stratejik bilgi, sürecin daha güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine büyük katkı sağlayacaktır. Vatandaşlarımızın güvenliği söz konusu olduğunda, en deneyimli birimlerimizin bu sürece dahil edilmesi, operasyonun başarısı açısından hayati önem taşıyacaktır.
Lübnan’daki güvenlik durumu göz önüne alındığında, tahliye sürecinin her an çatışma koşullarında gerçekleşme olasılığı bulunmaktadır. Bölgede savaşın kaçınılmaz olduğu bir senaryoda, tahliye işleminin sorunsuz ve hızlı bir şekilde yürütülmesi için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tecrübelerinden faydalanmak büyük bir avantaj sağlayacaktır.
Bu sadece tahliye operasyonlarıyla sınırlı değil; ülkenin genel afet ve acil durum planlarında da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin katkıları vazgeçilmezdir. Daha önce ifade etmiş; MSB’nin afetlerle mücadelede “esas çözüm ortağı” yerine destek çözüm ortağı olarak görevlendirilmesinin doğru olmadığını ifade etmiştik. Afet ve Acil Durum Kurulu gibi kritik yapıların planlamasında Silahlı Kuvvetlerimizin tecrübesine daha fazla yer verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Burada herhangi bir kasıt aramamakla birlikte, bu önemli noktaların dikkate alınmasının sürecin başarısı açısından göz ardı edilmemesi gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sahip olduğu yetkinlikler, tahliye gibi zorlu operasyonlarda kritik bir destek olabilir ve bu katkının sürecin her aşamasında daha etkin bir şekilde kullanılması gerektiğine inanıyoruz.
Vatandaşlarımızın güvenliği ve tahliye sürecinin sorunsuz bir şekilde yürütülmesi için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu operasyonlara dahil edilmesi, sürecin başarıya ulaşmasında hayati rol oynayacaktır.”
Orta Doğu'da yeni eşik; Lübnan'da binlerce çağrı cihazı ve telsiz patlatıldıABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlendi. İran destekli militan grubun kullandığı binlerce çağrı cihazı ve el telsizi patlatıldı. Saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu en az 37 kişi hayatını kaybederken, 3 bin 500'den fazla kişinin de yaralandığı bildirildi. Bu, 7 Ekim'de başlayan Gazze Savaşı'nın ilk gününden itibaren Hamas'ın yürüttüğü savaşa İsrail'in kuzey, Lübnan'ın güney sınırında destek veren Hizbullah için ağır bir darbe olarak değerlendiriliyor. Grubun lideri Hasan Nasrallah da "Ağır bir darbe aldık. Direnişin tarihinde daha önce görülmemiş düzeyde bir darbeydi" ifadeleriyle saldırının boyutunu kabul etti. İlk saldırı çağrı cihazlarına Önce Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazları, 17 Eylül'de saat 15.30 sularında eş zamanlı olarak patlatıldı. Saldırıdan birkaç ay önce, Nasrallah, militanlara ve özellikle de gerginliğin yüksek seviyede olduğu güney sınırında bulunanlara akıllı telefon kullanmayı bırakmaları çağrısında bulunmuştu. Hizbullah, bu uyarılar nedeniyle İsrail'in sızma tehditleri ortasında güvenli iletişimin bir yolu olarak çağrı cihazlarını tercih ediyordu. Lübnan'ın çeşitli yerlerinde ve Suriye'de binlerce çağrı cihazının patlatılmasıyla 12 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı. Yaralananlar arasında İran'ın Lübnan Büyükelçisi Mojtaba Amani de bulunuyordu. Fotoğraf: AASaldırının ardından özellikle ABD basınında cihazların nasıl patlatıldığıyla ilgili bilgiler yer almaya başladı. Amerikan yetkililer, çağrı cihazlarının henüz militan gruba teslim edilmeden önce yerleştirilmiş olabileceğini ifade etti. Çağrı cihazlarının Tayvan'dan sipariş edildiği de bildirildi. FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı? Tayvanlı şirketten açıklama: Budapeşte merkezli şirket tarafından üretildi Tayvanlı çağrı cihazı firması Gold Apollo, Lübnan'daki patlamalarda kullanılan çağrı cihazı modelinin Budapeşte merkezli BAC Consulting tarafından üretildiğini, firmaya sadece markasının lisansını verdiğini ve cihazların üretiminde yer almadığını belirtti. Gold Apollo'nun kurucusu ve başkanı Hsu Ching-kuang, ürünün kendilerine ait olmadığını, üzerinde sadece kendi markalarının olduğunu söyledi. ERAY ÖZER YAZDI | Patlayıcılı çağrı cihazları nerede üretildi, cihazlara patlayıcı nasıl yerleştirildi? Gold Apollo'nun kurucusu ve başkanı Hsu Ching-kuangLübnan: Ulusal egemenliğin ihlali Lübnan hükûmeti, saldırının ardından yaptığı ilk açıklamada "İsrail'in canice saldırısının Lübnan'ın egemenliğinin ciddi ihlali ve her anlamda suç olduğunu" vurguladı. Lübnan Dışişleri Bakanlığı da Bakanlar Kurulu'yla yapılan istişarelerin ardından "saldırıya ilişkin bilgiler tamamlanır tamamlanmaz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) şikayette bulunmak üzere hazırlıkların" başlatıldığını ifade etti. TIKLAYIN | Lübnan: Çağrı cihazlarının patlatılması İsrail'in suçu ve ulusal egemenliğin ihlali NAMIK DURUKAN HABERİ | İsrail, Hizbullah’a karşı strateji mi değiştirdi? İsrail medyası Lübnan’daki siber saldırıyı nasıl gördü? İkinci saldırı ertesi gün yaşandı: 27 ölü İlk saldırının ertesi günü, 18 Eylül'de, Lübnan'da bu kez de el telsizleri patlatıldı. Hizbullah, saldırılardan İsrail'i sorumlu tutarak misilleme sözü verdi. Reuters tarafından incelenen patlatılmış telsizlerin görüntülerinde iç panelde “ICOM” ve “Japon malı” ibarelerinin yer aldığı görüldü. Bir güvenlik kaynağı, el telsizlerinin Hizbullah tarafından beş ay önce, çağrı cihazlarıyla aynı zamanda satın alındığını söyledi. Reuters'a konuşan Lübnanlı üst düzey bir güvenlik kaynağı ve bir başka kaynak, yabancı topraklarda uzun bir özelleşmiş operasyon geçmişine sahip olan İsrail istihbarat ajanlarının çağrı cihazlarının içine patlayıcı yerleştirdiğini iddia etti. TIKLAYIN | Reuters: Almanya, İsrail'e silah ihracatı lisanslarını askıya aldı İsrail Savunma Bakanı: Savaşta yeni bir aşamaya geçiyoruz İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant savaşın yeni bir aşamaya girdiğini, ağırlık merkezinin daha fazla asker ve kaynak aktarılan kuzey sınır bölgesine kaydığını söyledi. Gallant bir hava kuvvetleri üssünde yaptığı açıklamada “Savaşta yeni bir aşamaya geçiyoruz; bu aşama cesaret, kararlılık ve azim gerektiriyor” dedi. ERAY ÖZER YAZDI | Çağrı cihazlarının peşinde: Sıradaki durak Bulgaristan FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Cep telefonlarındaki piller ölümcül patlama yaratır mı? Nasrallah'tan ilk açıklama: İsrail tüm kırmızı çizgileri aştı, saldırılar savaş sebebidir Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, "Bu Lübnan'a yönelik bir savaş ilanıdır. İsrail'in amacı buydu" ifadelerini kullanırken çağrı cihazlarından kapalı olanların olduğunu, bazı cihazların hâlâ depoda olduğunu ifade ederek "Bu bizim için çok büyük bir şans oldu" dedi. "Güvenlik ve insanlık açısından direniş hareketi tarihinde görülmemiş bir darbeydi. Ülkemizin tarihinde ve düşmanla mücadelemiz tarihinde görülmemiştir" diye Nasrallah, "İsrail düşmanımız tarafından hedef alındık. Yüzlerce çağrı cihazımız eşzamanlı infilak ettirildi. Tüm kırmızı çizgiler aşılmış ve insani etik hukuk aşılmıştır" diye devam etti. Lübnan'a büyük saldırı İsrail ordusu, 19 Eylül'de Lübnan'ın güneyinde çok sayıda noktaya hava saldırısı düzenledi. İsrail ordusu, Hizbullah'ın ateşlenmeye hazır 30 füze platformuyla 150 füze rampasını hedef aldığını duyurdu. İsrail ordusunun bu saldırısı, 7 Ekim'de başlayan Gazze Savaşı devam ederken 11 aydır Lübnan'a yönelen en şiddetli hava saldırısı olarak raporlandı. Çağrı cihazları elektronik mesaj yoluyla vuruldu Lübnan'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Misyonu, yaptığı açıklamada çağrı cihazlarının nasıl patlatıldığının tespit edildiğini duyurdu. Lübnanlı yetkililerin ön soruşturmasında, çağrı cihazlarının Hizbullah'a ulaşmadan önce ele geçirildiği ve cihazlara patlayıcı yerleştirildiği tespit edildi. TIKLAYIN | Lübnanlı yetkililer duyurdu: Çağrı cihazları elektronik mesaj yoluyla patlatıldı
İsrail ordusu Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta gerçekleştirdiği “hedefli bir saldırıda" militan grubun üst düzey isimlerinden İbrahim Akil'i öldürdü. Bir apartmana yönelik gerçekleştirilen saldırıda 31 kişi hayatını kaybederken 60'tan fazla kişi de yaralandı. ABD, saldırıdan haberdar edilmediğini iddia etti. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcüsü Stephane Dujarric, küresel örgütün bugün Beyrut'ta meydana gelen saldırının ardından itidal çağrısında bulunduğunu söyledi. TIKLAYIN | Beyrut'taki İsrail saldırısında öldürülen Hizbullah komutanı İbrahim Akil kimdir? Lübnan'daki saldırıda ölenler arasında çocuklar da bulunuyordu |
© Tüm hakları saklıdır.