19 Şubat 2025 15:11
Güncelleme: 19 Şubat 2025 15:18
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, Silivri’deki Marmara Cezaevi'nde yaptığı ziyaretlerin ardından açıklama yaptı. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve görevden alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in "Bize düşman hukuku uygulanıyor" dediğini aktaran Bakan, “CHP’de siyaset yapan bir Kürt siyasetçi, 'Düşman hukuku uygulanıyor bize' diyor. Diğer taraftan, milliyetçi bir politikacı, kendisine düşman hukuku uygulandığını söylüyor. Bu iktidarın, bir siyasi ideolojiye karşı değil, bu iktidarı değiştirme hedefinde olan tüm siyasi partilere, tüm siyasi düşüncelere ve tüm muhaliflere karşı topyekun bir düşman hukuku uyguladığını görüyoruz ve yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Silivri'deki Marmara Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, görevden alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ile şehir plancısı Tayfun Kahraman'ı ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, partisinin Silivri İlçe Başkanlığı'nda açıklama yaptı. "Cezaevi ziyareti dediğiniz bir kişi olur, gidersiniz ziyaret edersiniz, dönersiniz. Ama biz beşer beşer ziyaret ediyoruz. Sabah 9'dan şu saate kadar hepsiyle uzun uzun konuştuk. Hepsinin ortak noktası, tutuklamaların hukuki olmaması, tutuklamaların politik tutuklamalar olması" diyen Bakan, şunları söyledi:
“Suat Toktaş, gazetecilik yaptığım için buradayım diyor. Hepiniz biliyorsunuz neden tutuklandığını. Yaptığı haberden dolayı, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerle, Anayasa'yla teminat altına alınmış, haber verme hakkını kullandığı için bir gazeteci olarak şu an cezaevinde ve tutuklanmasına sebep olacak bir cezadan da yargılanmıyor aslına bakarsanız.
Ümit Özdağ, bir siyasi partinin genel başkanı, bir siyasi partinin genel başkanı tutuklu. Tutuklu olmasına gerekçe olarak söylenen iki tane konu var. Bunlardan bir tanesi Kayseri olayları, biri Cumhurbaşkanı’na hakaret. Her ikisiyle ilgili dosyada delil denebilecek bir şey yok. Kayseri'yle ilgili yapılmış bir polis tutanağı dışında hiçbir şey yok, onunla ve partisiyle ilişkilendirilen. Onun tutukluluğu da tamamen iktidarın tüm muhalefeti, sol, sağ, muhafazakar, liberal demeden tüm muhalefeti baskı altına almasının bir (göstergesi). Belediye başkanlarımızın tutuklu olmasının gerekçesi de aynı.
Buna siyasi literatürde, rekabetçi otoriteryalizm deniyor. Yani, otoriter bir rejim var; basın var mı var ama, yüzde 80'i iktidarın kontrolünde, kalanı da ellerindeki yargı gücüyle ya cezaevinde ya da işte büyük cezalarla baskı altında. Seçim oluyor mu? Evet seçim oluyor. Ama seçim asimetrik koşullarda, devletin olanaklarını kullanan bir iktidarla oluyor. Yargı var mı, var, ama adil değil. Hukuku uygulamıyor. Yasayı uygulamıyor, bırakın hukuku. Tayfun Kahraman'ı ziyaret ettim. Hiçbir suçu olmayan Tayfun Kahraman uzun zamandır cezaevinde. Biz, arkadaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz. Bizimle aynı düşüncede olmasalar bile, aynı siyasi çizgide olmasak bile, demokrasiyi savunduğumuz, hukukun üstünlüğünü savunduğumuz için onları yalnız bırakmıyoruz. Ümit Özdağ'ı da yalnız bırakmayacağız. Tayfun Kahraman'ı hiç yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Herkes çok dirençli. Hukuka aykırı olarak cezaevinde tutulduklarının bilincindeler. Ve hukukun uygulanmadığını söylüyorlar.
Buradan bütün kamuoyuyla paylaşmak istediğim bir şey var dikkatimi çeken. İki ayrı arkadaşımız bize düşman hukuku uygulanıyor dedi. Biri Ümit Özdağ, diğeri Ahmet Özer. Yani, Cumhuriyet Halk Partisi'nde siyaset yapan bir Kürt siyasetçi, düşman hukuku uygulanıyor bize diyor. Diğer taraftan, milliyetçi bir politikacı, kendisine düşman hukuku uygulandığını söylüyor. Bu iktidarın, bir siyasi ideolojiye karşı değil, bu iktidarı değiştirme hedefinde olan tüm siyasi partilere, tüm siyasi düşüncelere ve tüm muhaliflere karşı topyekun bir düşman hukuku uyguladığını görüyoruz ve yaşıyoruz. Biz arkadaşlarımızın hukuk mücadelesine destek vermeye devam edeceğiz." (ANKA)
© Tüm hakları saklıdır.