CHP'li kadın yöneticilerin, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine ilişkin ortak açıklamasında, "Meclis'te oy birliğiyle kabul edilmiş olan İstanbul Sözleşmesi, milletin iradesi yok sayılarak feshedilemez. İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler alanındaki sözleşmeler TBMM kararıyla yani kanunla alınır" denildi. Böke, kadın cinayetlerinin politik olduğunu söylerken, "Biz, Erdoğan'ın TBMM'yi ve hukuku yok sayarak aldığı İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını tanımıyoruz, tanımayacağız" dedi.
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi kararına ilişkin CHP Genel Merkezinde bir araya gelen kadın yöneticiler, yaptıkları değerlendirme toplantısının ardından, hazırladıkları ortak metni kamuoyuyla paylaştı, ortak metni, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke okudu.
Ülke adına karanlık bir güne uyandıklarını savunan Böke, kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi'nin, bir gecede "tek adam hükümeti" tarafından feshedildiğini söyledi. Bu kararla koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen en güvenli yer olan evlerinde hatta sokak ortasında katledilen binlerce kadının, bir kez daha öldürüldüğünü aktaran Böke, şöyle devam etti:
"42 milyon kadının hakkı elinden alınmıştır. Recep Tayyip Erdoğan tarafını bir kez daha belli ederek, kadınların yaşam hakkına sahip çıkan İstanbul Sözleşmesi'ne destek çıkacağına, zalimlerin yanında saf tutmuştur. Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için devlete sorumluluk yüklemektedir. Psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, zorla evlendirme, cinsel ve ekonomik şiddet de dahil olmak üzere kadınları her türlü şiddetten koruyan en kapsamlı sözleşmedir. Şimdi AKP hükümetine soruyoruz: Bu sözleşmenin neyinden rahatsızsınız? Kadını yok sayan düzenden doğan kadına yönelik şiddetin ateşini harlamak, 'şahsım hükümeti'nin haddi değildir. Kadına karşı vahşet ve aile içi şiddet vakalarında yaşanacak artışın vebali, İstanbul Sözleşmesi'ni feshedenlerin boynundadır. 20 Temmuz sivil darbesinin failleri durmuyor, haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamalarına devam ediyor. Dün gece TBMM'ye bir darbe daha yapıldı ve kadınların uzun mücadeleler sonucunda elde ettiği kazanımlar heba edildi, evrensel değerlerden uzaklaşıldı."
"Meclis'te oy birliğiyle kabul edilmiş olan İstanbul Sözleşmesi, milletin iradesi yok sayılarak feshedilemez. İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler alanındaki sözleşmeler TBMM kararıyla, yani kanunla alınır. Bu karar açıkça Anayasa'mızı da yok saymaktır."
"Bundan sonra her alan, meydanlar dahil bizim için mücadele alanıdır"
Metnin kalan bölümünü ise CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka okudu. Kadınlar olarak korkmadıklarını belirten Nazlıaka, şunları kaydetti:
"Sinmiyoruz, zalimlere itaat etmiyoruz, geri durmuyoruz. Onlar korku yaymaya çalıştıkça, bizim örgütlü gücümüz her geçen gün büyüyor. Onlar dallarımızı budamaya çalıştıkça, bizim köklerimiz güçleniyor. Başta TBMM olmak üzere her platformda bu sözleşmenin gereklerinin yapılmasını sağlamak için kadın hareketiyle birlikte mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra bulunduğumuz her alan, sokaklar, mahalleler, meydanlar dahil bizim için mücadele alanıdır. Vicdan sahibi her erkeğin annesi, eşi, kardeşi, arkadaşı olan ve yaşamın eşit ortağı olan kadınlarla beraber olacağını biliyoruz. Biz, hep birlikte bu zulme dur diyeceğiz. Türkiye'ye aydınlık günleri bizler getireceğiz."