CHP Ankara Miletvekili Okan Konuralp, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülen Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne tepki gösterdi. Konuralp, "Bu yasanın asıl ismi hayvanları öldürme kanunudur ve siz bunun altına imza atıyorsunuz. Ancak unutmayın, hayvanların öldürülmesine dair kanunilik kılıfı getirmek istiyor olmanız, bu yasanın ahlaki ve vicdani olduğu anlamına gelmez. Siz ahlaki ve vicdani olmayan bir kanun düzenlemesiyle katliama kapıları ardına kadar açıyorsunuz" dedi.
Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülürken CHP Ankara Milletvekili Onur Konuralp, yasa teklifinin dayanaksız gerekçelere dayandırıldığını söyleyerek, teklifin yasalaşması sonucunda katliam kapısının aralanacağını vurguladı.
Konuralp, asıl müzakere edilenin bir katliam niyeti olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Hayvanların özellikle de köpeklerin katledilmesine gerekçe yaratmaya çalışıyorsunuz"
"Franz Kafka’nın neredeyse anonimleşmiş bir sözü vardır. Şöyle der: 'Bütün soruların cevaplarını bir köpeğin bakışlarında bulabilirsiniz'. Biz bugün burada bakışlarında bütün soruların cevaplarının gizli olduğu köpeklerle ilgili bir katliam niyetini müzakere ediyoruz. Üstelik bu müzakere ciddiyetsiz bir içerikle hazırlanmış bir gerekçeler manzumesini de barındırıyor. Örneğin genel gerekçenin A bendinde, Emniyet Genel Müdürlüğü verileri doğrultusunda bazı rakamlar paylaşılmış. 2019 - 2023 yılları arasında hayvana çarpma şeklinde 3 bin 534 trafik kazası ve buna bağlı olarak 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma veri olarak önümüze koyuluyor. Oysa TÜİK verilerine göre, Türkiye’de aynı yıllar arasında ölümlü yaralanmalı kaza sayısı 945 bin 466, bu kazalarla hayatını kaybeden kişi sayısı 27 bin 478. Yani Türkiye’de, 2019-2023 yılları arasında gerçekleşen ölümlü yaralanmalı trafik kazaları sadece yüzde 0.3’ü hayvanlarla ilgili. Ölümlerin oranı da neredeyse aynı. Bakın yüzzde 1 bile değil arkadaşlar. Bir başka deyişle Türkiye’de ölümlü yaralanmalı kazaların yüzde 99.8’inin tek sorumlusu var, insan. Tüm ölümlü ve yaralanmalı kazalarının yüzde 1’i bile olmayan bir veriye istinaden hayvanların özellikle de köpeklerin katledilmesine gerekçe yaratmaya çalışıyorsunuz."
"Veri paylaşmıyorsunuz"
Kanun teklifinin hazırlanmasında 'insanların psikolokjilerinin bozulmasının' gerekçe gösterildiğini, ancak buna ilişkin bir veri paylaşılmadığının altını çizen Konuralp, şöyle devam etti:
''Gerekçenin B bendinde sahipsiz olarak nitelendirdiğiniz hayvan popülasyonu nedeniyle vatandaşların psikolojisinin bozulduğunu iddia ediyorsunuz. Bu gerekçeyle psikoloğa, psikiyatrik kliniklerine başvurduğunu iddia ediyorsunuz, tek bir veri paylaşmıyorsunuz. Çünkü biliyorsunuz böyle bir veri yok. Bir nevi ben yazayım gitsin anlayışıyla yazılmış bir gerekçeyi sundu önerge sahibi milletvekili bugün. Aynı gerekçenin C ve D bentlerinde, kendi bakanlığınıza haksızlık ediyorsunuz. Kuduz vakalarının arttığını iddia ediyorsunuz, oysa Sağlık Bakanlığı'na göre kuduz vakaları ciddi oranda düşüyor. 2019’da 59 ilde 494 kuduz vakası görülmüş. 2023’te 35 ilde 282’ye düşmüş. 2024’te ilk beş aylık veride 21 ilde sadece 50 vaka var. Sadece 2 insan kuduza yakalanmış. Artan ne peki? Kuduz riskli temas. Toplumsal bilincin artmasıyla vatandaşlarımızın risk almamak için ilgili sağlık kurumlarına başvurusunu kuduz vakalarındaki artış olarak önümüze koyuyorsunuz."
"Dünya Hayvan Sağlığı raporuna atıf yapıyorsunuz, rapor sizi yalanlıyor"
Referans alınan Dünya Hayvan Sağlığı raporunda gerekçe gösterilen bölümün iddia edilenle çeliştiğini vurgulayan Konuralp, "Ç bendinde, sahipsiz hayvanların çiftlik hayvanlarına saldırmaları nedeniyle ortaya çıktığını iddia ettiğiniz maddi kayıplardan bahsediyorsunuz. Var mı bunun verisi? Bunun verisi de yok ya da şöyle söyleyeyim, köpekleri katletme gerekçesi olacak kadar yüksek oranda bir saldırı var mı? Bence elinizde böyle bir veri de yok ama bunu da verisiz bir şekilde gerekçenize yazıyorsunuz. Dünya Hayvan Sağlığı raporuna atıf yapıyorsunuz, rapordan bir bölümü alıntılamışsınız, alıntıladığınız bölüm sizi yalanlıyor. 'Yakala kısırlaştır sal' metodunun işe yaramadığını bu rapora atfen söylüyorsunuz. Oysa rapor tam tersine 'yakala kısırlaştır sal' metodunun başka bir grup eylemle birlikte uygulanması gerektiğini vurguluyor. Yani metodu reddetmiyor, aksine metodu önemsiyor. Siz bunu gerekçe olarak bizim önümüze koyuyorsunuz" diye konuştu.
"Bu yasanın asıl ismi hayvanları öldürme kanunudur"
Güçlü olanın güçsüzü tahakküm altına aldığı sistemde sıranın köpeklere geldiğini kaydeden Konuralp, şunları söyledi:
"Bir başka gariplik gerekçeniz de, bu ülkenin 81 valisi illerindeki sahipsiz köpeklerin sayısını merkeze bildiriyor. 81 valinin merkeze bildirdiği verilerin toplamı 2 milyon. Siz kendi valileriniz yalanıyorsunuz. 'Yalan' diyorsunuz, 4 milyon. Gerekçe de aynen bunu garip bir hesapla 4 milyona çıkartıyorsunuz. Böyle çalakalem hazırlanmış bir gerekçeyle, köpek katliamının müzakeresindeyiz. Sayın Başkan son olarak şair Oruç Aruoba’ya bir arkadaşı, 'Bu senin kedin mi?' diye sorar. Aruoba, 'Hayır ben onun insanıyım' der. Tam da meselenin özü bu arkadaşlar, kim kimin köpeği kim kimin kedisi, bu bağlamda sokak hayvanı veya sahipsiz hayvan ifadeleri bile sorunlu. Hadi bunun üzerine çok takılmayalım, diyelim. Onların yaşam alanlarına biz müdahale ettik, onların yaşam alanlarından biz koparttık. Bu gerçekle bile yüzleşmeyen bir gerekçe metnini önümüze koyuyorsunuz. Onların bizimle hangi şart ve koşullarda yaşayacağını düzenlemesini yapıyorsunuz. 'Şu ve şu şartlar altında kalırsan yaşamana izin vereceğim, aksi taktirde katli meşru' diyen bir anlayışı bize dayatmaya çalışıyorsunuz. Hayvanların sokaklardan toplanıp uyutulması veya ötenazi uygulaması, adına ne dersiniz deyin. Bu yasanın asıl ismi hayvanları öldürme kanunudur ve siz bunun altına imza atıyorsunuz. Ancak unutmayın hayvanların öldürülmesine dair kanunilik kılıfı getirmek istiyor olmanız, bu yasanın ahlaki ve vicdani olduğu anlamına gelmez. Kanuni olabilir ama ahlaki ve vicdani değildir. Siz ahlaki ve vicdani olmayan bir kanun düzenlemesiyle katliama kapıları ardına kadar açıyorsunuz. Çünkü hayvanların insanlardan daha önemsiz olduğu düşüncesiyle hazırlanmış bir kanun bu. Güçlü olanın güçsüz olana tahakküm edebileceğine inanıyorsunuz ve şimdi de hedefiniz de köpekler var."
"Kimse için ölümü savunmuyorsak köpekler için neden savunuyoruz?"
Köpeklerin öldürdüğü insanların, öldürülen çocuklardan, işçilerden, kadınlardan daha çok olmadığını vurgulayan Onur Konuralp, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bir diğer konu da önlerinize koyduğunuz fotoğraflar. Bu çocukların, bu çocukların annelerinin babalarının acısını yaşadıkları travmaları bizim anlamadığımızı ifade edercesine, önlerinize koyduğunuz fotoğrafların arkasına sığınmayın arkadaşlar. Biz yaşanan acıları görmezlikten geliyor değiliz. Aksine sorunu çözmek için köpekleri öldürmek gerekmiyor diyoruz. Bunu büyük samimiyetle söylüyoruz. Duymuyorsunuz. 'Vicdanınız buna nasıl onay veriyor, yapmayın' diyoruz, tek kelime söz etmiyorsunuz. Ya da şöyle söyleyelim: Bir yıl içinde köpekler kaç insan öldürdü? Ya da soruyu şöyle soralım insanlar kaç köpek öldürdü? Ya da daha vahim bir soru soralım insanlar kaç insan öldürdü? Erkeklerin katlettiği kadınlar, öldürülen motokuryeler, MESEM’lerde ölen çocuklar, önlenebilir iş kazalarında ölen işçiler, öldürülen şiddet gören öğretmenler doktorlar… Yok mu? Biz hangi gerekçeyle olursa olsun kimse için ölümü savunmuyorsak köpekler için neden savunuyoruz? Sayın milletvekilleri son söz olarak bir köpeğin sadakati vefası ve sevgisine ilişkin hepiniz de en az bir anı vardır. Bu anılarınıza sahip çıkın, başa dönecek olursak umarım köpeklerin gözlerinize bakabilecek yüzünüz olur teşekkür ederim."