CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, "İlkokul düzeyine baktığımızda 2019 yılında 1813 lira olan okula başlama maliyeti, 2022 yılında yüzde 316'lık artışla 7 bin 550 liraya çıkmış. Ancak 2023 yılında, bir yıl içerisinde, 10 bin 770 liraya çıkıyor. Yani bir yıl öncesine göre, yüzde 493,8 oranında bir artış söz konusu. Peki gelirler aynı oranda arttı mı? Bu yükün altında veliler gerçekten eziliyor" dedi.
Anka'nın aktardığına göre CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, 11 Eylül'de başlayacak yeni eğitim-öğretim dönemi öncesinde, hazırladıkları okula başlama maliyeti raporlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Karabıyık, şunları söyledi:
"Öğrencilerin eğitim masrafları, okula başlama maliyetleri veliler üzerinde çok büyük bir yük"
"11 Eylül'de okullar yeniden eğitim-öğretime başlıyor, yaz tatili bitiyor. Çocuklarımız bu süre içinde tatil yaparken Millî Eğitim Bakanlığı'na (MEB) düşen de eğitim-öğretimdeki eksiklikleri tamamlamak, sorunları çözmek ve sorunsuz bir eğitim dönemine hazırlanmak şeklinde bu süreci tamamlamaktı. Ancak maalesef eksiklerin çok olduğunu, sorunların çözülmediğini görmekteyiz. Büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor, enflasyon oranı gerçekten çok yüksek, harcamaların maaliyetleri her geçen gün daha fazla artmakta ve öngörülememekte. Tabii bu eğitime de yansıdı. Öğrencilerin eğitim masrafları, okula başlama maliyetleri veliler üzerinde çok büyük bir yük oluşturuyor ve bunu karşılamak da her geçen gün daha güç hale geliyor.
Şunu düşünmek lazım: Bir kere okullar başlarken öğrencinin eğitimi için önce okuluna ulaşım önemli. Ardından okuldaki yaşamı sürdürebilmek önemli. Biliyoruz ki çok sayıda çocuğumuz yoksul ailelerden geliyor ve belki bir öğünle okula ulaşıyor ya da beslenme yetersizliği çekiyor. Bir taraftan da okulda eğitim sırasında gerekecek olan araç-gereçleri sağlayabilmek eğitimde önemli. O zaman maliyetleri bu üç ana temelde görmek lazım.
"Gelirler aynı oranda arttı mı? Bu yükün altında veliler eziliyor"
Diğer taraftan şöyle bir kıyaslama yaparsak; okul öncesinde 2019'da 1198 lira olan okula başlama maliyeti 2022 yılında 4 bin 615 liraya ulaşmış. Harcamalar, 2023 yılında ise yüzde 654 oranındaki artışla 9 bin 37,78 liraya ulaşmış. İlkokul düzeyine baktığımızda 2019 yılında 1813 lira olan okula başlama maliyeti 2022 yılında yüzde 316'lık artışla 7 bin 550 liraya çıkmış. Ancak 2023 yılında, bir yıl içerisinde, 10 bin 770 liraya çıkıyor. Yani bir yıl öncesine göre, yüzde 493,8 oranında bir artış söz konusu. Ortaokul düzeyinde baktığımızda 2019 yılında, okula başlama maliyeti 2 bin 144, 83 lira iken 2022 yılında yüzde 304'lük bir artış olarak 8 bin 290 liraya ulaşmış. Ancak bir yıl sonra, 2023'te geldiği noktada ortaokul seviyesinde bir öğrencinin okula başlama maliyeti, yüzde 450,5 artarak 12 bin 578 liraya ulaşmış maalesef. Lise düzeyinde ise 2022'de 2019'a göre yüzde 284'lük artış varken 2023'te bir yıl öncesine göre, yüzde 486 oranında büyük bir artış söz konusu. Peki gelirler aynı oranda arttı mı? Bu yükün altında veliler gerçekten eziliyor.
"Veliden para istenmesinin önü kesilmiş olmalıydı"
İşte biz, okula başlama maliyetlerini bu nedenle 137 ürünün gerçek fiyatları üzerinden gerçekleştirdik. Okullarda velilerden para alınması, okul bütçelerinin yetersiz olması sebebiyle velilerden çeşitli şekillerle para istenmesi, IBAN numarasının verilmesi, kayıt parasının alınması gibi örnekler halen devam etmekte. Geçen yıl da bu örneklerin olmadığını ifade ettiler. Biz örneklendirmiştik ve olduğunu göstermiştik. Aslında bu yaz tatilinde okulların ihtiyaçları tam olarak analiz edilerek karşılanmalı ve veliden para istenmesinin önü kesilmiş olmalıydı. Ancak hala bu konuda bize şikayetler gelmeye devam ediyor. Bu konunun tekrar gündeme alınması son derece önemli.
"Ücretli öğretmen olmaz, kadrolu öğretmen olur"
Yaz dönemi MEB tarafından ne kadar verimli kullanıldı, neler yapıldı, neler yapılmadı diye değerlendirirken; deprem bölgesindeki ihtiyaçlar karşılandı mı buna ayrıca geleceğim. Öncelikle en az 100 bin öğretmen atamasının gerekli olduğunu ifade etmek isterim. Yapıldı mı, yapılmadı. Oysa şu anda 90 bin ücretli öğretmen var ve MEB maalesef eksik geçen dersleri, ücretli öğretmenlerle telafi etmeyi normalleştirmiş durumda. Yerine bir öğretmen ataması ihtiyacı asla duymuyor. Oysa 'Ücretli öğretmen olmaz, kadrolu öğretmen olur' demiştik. 100 bin öğretmen atamasının çok acil gerekli olduğunu ifade etmiştik, yine ifade ediyoruz. Ama bu bağlamda, 45 bin emekli öğretmenin de göz ardı edildiğini söyleyebilirim. Öğretmen açığı vardı, 45 bin öğretmen de emekli oldu ve hala bir yeterli atama yapılmadı. Şu anda eğitim sisteminde en az 63-65 bin güvenlik görevlisi; 105-110 bin temizlik görevlisine ihtiyaç var. Bu rakamlar da Türkiye'nin eğitim sisteminin çok büyük eksikliklerini ifade ediyor."