CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş kişilere de sahip çıkmamız, onları bu toplumun içine dahil etmemiz, kazanmamız gerekiyor” sözleri nedeniyle eleştirilen Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yaramış'ın istifasına ilişkin yaptığı açıklamada, "Süleyman Soylu'ya göre becerikli, en azından bu istifa etmeyi başardı, bir hafta debelendi başardı. Soylu istifayı da başaramadı" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili söylediği “Darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş kişilere de sahip çıkmamız, onları bu toplumun içine dahil etmemiz, kazanmamız gerekiyor” açıklaması nedeniyle tepki çeken Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yaramış'ın istifasına ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"Süleyman Soylu'ya göre becerikli, en azından bu istifa etmeyi başardı, bir hafta debelendi başardı. Soylu istifayı da başaramadı. Biz Atatürk'ün düşmanını Atatürk'ün kurumuna atarken bunu kasten yapıyorsunuz liyakate bakmıyorsunuz dedik, sizin liyakat bakışınıza göre 'Darbecileri affedelim' diyen adamı atadınız, başınıza nasıl bela oldu. Yaptıkları bütün atamalar benzerdir."
Özel, sosyal medya düzenlemesine ilişkin dün verilen kanun teklifini de eleştirdi. Özel, CHP olarak teklifte uzlaşmayacaklarını hatta teklifi son derece tehlikeli bulduklarını şu sözlerle ifade etti:
"Dört başı mamur bir sansür yasası"
"Sosyal medyayı susturmaya yönelik bir talep var. Bu talebi yerine getirmeye çalışıyorlar. Bizim ‘önerimizi görün’ diyorlardı. Dün Sayın Özlem Zengin’i açıklama yaparken izledik. Verdikleri teklifle yaptıkları açıklama arasında dağlar kadar fark var. Biz CHP olarak bırakın uzlaşmak, son derece tehlikeli buluyoruz. Dört başı mamur bir sansür yasasıdır. Erime sebeplerini çözme ve tedbir alma, demokrasiye sarılma gibi çareler bulacaklarına çok sıkıntılı bir süreci sürdürüyorlar. ‘Biz kaybediyoruz, kaybetme sebebimiz bizi eleştirenler ve yaygınlaşmasıdır. Biz baskılayabilirsek, eleştiriler yayılmaz.’ Şu anda da sosyal medyayı susturma, sansürleme, Cumhurbaşkanı konuşurken yerin dibine batıran Z kuşağının iletişim kuracağı ağları susturmak hatta gençlerin kullandığı bu mecraların Türkiye’yi terk etmeye zorlamak gibi, Türkiye’yi Kuzey Kore ve Çin’e benzetecek uygulamaları dayatma noktasına geldiler.
"Keşke Almanya’da olan her şey olsa da..."
Kendilerince pozitif örnek bulmuşlar. Almanya bir takım kısıtlamalar getirdi, temsilci bulundurma zorunlulukları getirdi, Türkiye'de de olsun. Keşke Almanya’da olan her şey olsa da bunları da Almanya’dan alsanız. Mahkemelerin bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü… Her kuşu tuttunuz leylek mi kaldı? Almanya sosyal medya kanununu iki yıl tartıştı. Siz iki gün bile tartışmadan getirmeye çalışıyorsunuz. Almanya’nın toplumsal mutabık çıkması neonaziliktir.
"Tek adamdan ne çektiğimizi biliriz"
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin iki yılını değerlendirmesine ilişkin “Bu iki yılda bu tek adam rejiminden ne çektiğimizi biliriz” dedi. Özel, Meclis’in halkın verdiği görevlerin yerine getirileceği yerken, sarayın talimatlarının yerine getirildiği yere dönüştüğünü söyledi.
"Sadece kendi çevresine iş, aş, istihdam sunan bu rejime son verin"
Özel, “İki yıl önce ‘yetkiyi verin bu kardeşinize, dolar nasıl düşürülür görün.’ Dolar 7 liralara çıktı. Her geçen gün tam aram rejimi işsizliği artıyor. Türkiye’yi fakirleşiyor. İki emekliden biri asgari ücret altında alıyor. Vatandaş iki yıl önceki durumuna da şimdiki durumunu da biliyor. File daha ucuza doluyorsa pekiyi verin bu saray rejimine. Bunların hiçbiri olmuyorsa sarayın notunu kırık verin, bu gönül kırıklığınızı da sandığa götürün. Sadece kendi çevresine iş, aş, istihdam sunan bu rejime son verin” diye seslendi.