Tarafsız Haber Ajansı'ndan Mehtap Gökdemir'in sorularını yanıtlayan Öztrak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ekonomik krizin zirve yaptığı 2018 Ağustos ayından bu yana saray iktidarının uyguladığı pansuman tedbirleri ve aspirin tedavileri anlık nefes alma imkanları sağladıysa da ekonomideki sorunlara kalıcı çözümler getirmedi. Ardı ardına açıklanan paketler, hem derde deva olmuyor, hem de uzun dönemde ekonomideki kırılganlıkları artırıyor.
Üst üste yapılan yanlışlar ve sene ortasına kadar süren seçim ekonomisiyle devletin kasası boşaldı. Saray sene başından bu yana piyasalara yaptığı yanlış müdahalelerle günü kurtarmaya çalışıyor. 31 Mart seçimlerine giderken Merkez Bankası’nın normalde Nisan ayında ödemesi gereken temettüsünü öne çektiler, Banka’nın kârından 33,7 milyar TL’yi Hazine’ye aktardılar.
Onu tüketince sıra TCMB’nin ihtiyat akçesine, ülkenin kefen parasına el atmaya geldi. Kurulduğundan bu yana ilk defa bir yönetim toplam 41 milyar TL tutarında birikmiş yedek akçeyi Hazine’ye aktardı.
Yılın ilk 7 ayında Hazine nakit açığı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 97 artışla 73,8 milyar TL’ye ulaşmıştı. Temmuz’da ihtiyat akçesinden aktarılan 21 milyar TL olmasa Hazine’nin nakit açığı 95 milyar TL’ye dayanacaktı. Yani Hazine, önceki yılın aynı dönemine göre 2,5 kat fazla nakit açığı verecekti. Para basılarak bu durum gözlerden kaçırıldı.
Bu iktidar bundan 17 yıl önce, ‘Fakir fukaranın parası iktidar yandaşlarına peşkeş çekiliyor’ diyerek, İstanbul Yaklaşımını eleştirerek milletin desteğini almıştı. Nereden nereye? 17 yıl sonra Meclis’e tatilden önceki son yasalardan biri olarak yeni İstanbul Yaklaşımını getirdiler."
“Devletin hazinesinin başına sarayın damadı oturtulmuş"
"Baktığımız zaman siyasi kadroların hali içler acısı. Devletin hazinesinin başına sarayın damadı oturtulmuş. Ekonomi yönetimi, AK Parti Genel Başkanı’nın ekonominin gerçekleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, kerameti kendinden menkul ‘enflasyon-faiz’ teorilerine sıkı sıkıya sarılmış durumda. Ülkemizdeki herhangi bir üniversitenin ekonomi bölümünde okuyan bir birinci sınıf öğrencisinin bile gülüp geçeceği bu safsatalar, ülkemizin 11. Kalkınma Planı’na bile yazılmış."
“Bakanlıklar üstü stratejik bir görev, bürokraside günlük pazarlıkların içine sokuldu"
"Strateji ve Bütçe Başkanlığının Plan ve Programlarla ilgili görev ve yetkileri, damat bakanın başında olduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda kurulan bir Genel Müdürlüğün uhdesine verildi. Bakanlıklar üstü stratejik bir görev, bürokraside günlük pazarlıkların içine sokuldu. Bu da yetmedi, Hazine’nin iç ve dış borçlanmayla ilgili birimlerinin İstanbul’a kısa sürede taşınmasıyla ilgili bir karar alındığı geçtiğimiz günlerde basına yansıdı. Bu, tüm diğer mahsurlarının yanında Hazine’nin kurumsal olarak da içinin boşaltılması anlamına geliyor."