Ne olmuştu?
Uğur Dündar, CHP'nin büyük başarı elde ettiği 31 Mart yerel seçimlerinden bir hafta son kaleme aldığı "Giden gemilerin ardından bakakalmak!.." başlıklı köşe yazısında, eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirmişti.
Yerel seçim sonuçlarını değerlendiren Dündar, CHP'nin yerel seçimdeki başarısını göz önünde bulundurarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayının Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ya da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmamasının seçimi kaybettirdiğini söylemiş, "CHP'nin ve "Altılı Masa"nın lideri Kemal Kılıçdaroğlu resti görmek yerine, kendi adaylığını dayattı ve Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetti" ifadelerini kullanmıştı.
Dündar, ilgili köşe yazısında şöyle yazmıştı:
"...Son yerel seçim sonuçları gösterdi ki; Kılıçdaroğlu, kendisi yerine Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'tan birini aday gösterseymiş, o seçim kolayca kazanılacakmış!..
İktidarın İmamoğlu’nu siyaset sahnesinden silmek ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna kendi adamını oturtmak için siyasallaşan yargı eliyle aldığı bu karar, aynı zamanda Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı yarışında en çekindiği adayın İmamoğlu olduğunun da itirafı niteliğinde.
O halde “Altılı Masa’nın” yapması gereken; İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay aşamalarını beklemeden bu resti görmek ve vakit geçirmeden Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı ilan etmek...
Gerisini iktidar düşünsün!..”
★★★
Okuduğunuz satırları yargı kararının verildiği günlerde yazdım.
Ancak CHP’nin ve “Altılı Masa”nın lideri Kemal Kılıçdaroğlu resti görmek yerine, kendi adaylığını dayattı ve Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetti.
Son yerel seçim sonuçları gösterdi ki; Kılıçdaroğlu, kendisi yerine Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’tan birini aday gösterseymiş, o seçim kolayca kazanılacakmış!..
Üstelik “Altılı Masa”daki çoğu partiye, bol keseden milletvekili dağıtmaya da gerek kalmayacakmış!..
Böylece siyaset tarihimizde dönüm noktası olacak büyük bir fırsat kaçmış.
Ne diyelim?
Tarihten ibret alınmasını ve böylesine vahim yanlışların bir daha tekerrür etmemesini dileyelim..."
|