T24 Ankara
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi'nde görülen bir duruşmada hâkimin kısa olduğu gerekçesiyle davacı vekili avukatın etek boyunun ölçülüp, fotoğrafının çekilmesini istemesini TBMM gündemine taşıdı. Taşcıer, “Yargıyı 17 yılda öyle bir hale getirdiniz ki; iliklemek için cübbesinde düğme bulmaya çalışan mı ararsın, avukatın etek boyuna bakan mı” sözleriyle AKP’nin yargı konusundaki politikalarını eleştirdi.
TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Taşcıer, “Ülkemizdeki yargı sisteminin içler acısı hali, toplumun her kesiminin iliklerine kadar hissettiği bir malum artık. İstanbul Barosu’nun açıkladığı üzere, toplumun yargıya olan güveni %30’lara düşmüş durumda. Güvenin azaldığını Adalet Bakanı da defaatle ifade etmişti. Yargıdaki sorun bir değil, onlarca, yüzlerce. Ama en büyük sorunlardan biri de, yargıdaki cinsiyetçi, erkek egemen bakışın, geleneksel “kadınlık” anlayışının, dayatılan kodların kararlara doğrudan etki etmesidir” dedi. Örneklerden birinin de bugün İstanbul’da yaşananlar olduğunu ifade eden Taşcıer, şöyle devam etti:
"İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi’nde görülen bir davada, sözde hakim olan biri, kadın avukatın etek boyunu kafaya takıp, fotoğrafını çekmek istedi. İnsanların giyim kuşamına, kadınların etek boyuna, giydiği topuklu ayakkabıya, saçına makyajına ya da taktığı başörtüsüne karışan biri yargıç olamaz.
"Karanlık zihniyetini açık etmesiyle birlikte bu sözde hakimin Yargıçlık vasfı da ortadan kalkmıştır. Bu kişinin herhangi bir davada adaletle hükmetmesi mümkün değil. Bu kişi mutlaka açığa alınmalı, meslekten çıkarılmalıdır.
"Tabii yargıyı 17 yılda öyle bir hale getirdiniz ki, iliklemek için cübbesinde düğme bulmaya çalışan mı ararsın, avukatın etek boyuna bakan mı ararsın, karar vermek için birilerinin ağzına bakan mı ararsın…
"Nevin Yıldırım bir kadın olarak kravat takmadığı için mi indirim almadı?"
"Yargıda var olan cinsiyetçi anlayışın sonuçlarını o kadar çok örnekle görüyoruz ki. Yargıtay, Isparta’da tecavüzcüsünü meşru müdafaa sonucu öldüren Nevin Yıldırım’ın müebbet hapis cezasını onadı. Bu nasıl bir adalet sistemidir ki, tecavüzden yargılanan erkekler, “kadın bana şöyle baktı, topuklu ayakkabı giyiyordu, gece sokağa çıkmıştı” gibi gerekçeler öne sürüp, takım elbise kravat takınca iyi hal indirimi alırken, tecavüzcüsüne karşı koyan kadınlara indirim yapılmıyor.
"Nevin Yıldırım bir kadın olarak kravat takmadığı için mi indirim almadı? Cezası takım elbise giymemek mi? Ankara’da bir plazanın 20. katından, önce tecavüz edilip sonra da aşağıya atılan Şule Çet’in duruşmalarına gidiyorum. Sanık avukatları ne diyor biliyor musunuz; o saatte erkeklerle orada ne işi olduğunu, içki içtiğini, hatta cinsel geçmişini sorguladılar. Sanıklar Şule’nin babasına dönüp, “kızına sahip çıksaydın” dediler.
"Devleti yönetenlerin zihniyet değiştirmesi gerekiyor"
"Avukatlar bunları neden öne sürüyor; çünkü biliyor ki yargıda da, aynı ülkenin her kurumunda olduğu gibi yerleşik kodlar var. Devlet bürokrasisindekiler, yargı koltuklarında oturanlar, savcılar, avukatlar, cinsiyetçi ve ayrımcı zihniyet kodları ile karar alıyor, hüküm veriyor.
"Ayşe Paşalı öldürüldüğünde ölüm nedeni “kuzenle dans etmek” olarak gösterildi. İzmir’de kadın cinayetinde “kırmızı rujdan tahrik olmak” indirim konusu yapıldı. Devletin her kurumundan bu zihniyeti temizlemediğimiz müddetçe, isterseniz en mükemmel yasaları yapın, en mükemmel kuralları koyun, olmuyor, olmuyor, olmuyor! Bu değişim için önce devleti yönetenlerin zihniyet değiştirmesi gerekiyor.
“Kadın mıdır, kız mıdır” dememeniz gerekiyor!
“Kadına şiddet abartılıyor” dememeniz gerekiyor!
“Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak” dememeniz gerekiyor!
İş isteyen kadına “Kocan çalışıyor ya” dememeniz gerekiyor!
“Kadınlar iş aradığı için işsizlik artıyor” dememeniz gerekiyor!
Eyy iktidar sahipleri!
Nazım’ın dediği gibi, kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!"
