T24 Haber Merkezi
Meclis Genel Kurulu'nda muhalefet partilerinin grup önerileri AKP-MHP oylarıyla reddedildi. CHP'nin "Belediyelerin ve kamu kurumlarının kreş, anaokulu açmasının yaygınlaştırılması" önergesinde konuşan Yaşar Tüzün, "CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğu dönemde Biz ne için Anayasa Mahkemesi'ne, 'Bu AKP işbirlikçisi olan tarikat ve cemaatler var. Bunlara anasınıfı ve anaokulu açma yetkisi veriliyor. Dolasıyla bu anayasa aykırıdır' diye müracaat ettik ve haklı çıktık. Anayasa Mahkemesi, bizim müracaatımızı kabul etti. Tarikatların, cemaatlerin anasınıfı açmamasını kabul etti. Sapla samanı karıştırmayalım" diye konuştu.
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı.Genel Kurul'da Saadet Partisi'nin "vize işlemlerinde yaşanan sorunların sebeplerinin araştırılması", İYİ Parti'nin "eğitimde yaşanan sorunlar ve okullardaki temizlik sorunu", DEM Parti'nin "kayyum atamalarının yaratacağı sorunlar" ve CHP'nin "belediyelerin ve kamu kurumlarının kreş, anaokulu açmasının yaygınlaştırılması"na ilişkin grup önerilerinin gündeme alınması ayrı ayrı görüşüldü.
Saadet- Gelecek Partisi grup önerisi üzerine söz alan İsa Mesih Şahin, "Bu konuda herkes dertli; nakliyat firmalarında çalışan tır şoförü dertli, uluslararası festivale katılmak isteyen yönetmenimiz, sanatçımız dertli, bilimsel kongrede sunum yapmak isteyen dünyaca ünlü akademisyenlerimiz dertli. Geçen gün Satranç Milli takımımız turnuvaya katılmak için ABD'den vize alamıyordu. Dışişleri Bakanlığı devreye girdi, sorun çözüldü, Allah aşkına, biz bu sorunları bireysel tedbirlerle mi çözeceğiz yoksa sistematik, sistemsel çözümlerle mi çözeceğiz" dedi. Şahin, konuya ilişkin araştırma komisyonun kurulması gerektiğini söyledi.
Koçyiğit: "Munzur Dağları'na maden sahasını açmak istiyorsunuz, bunun için kayyum atadınız"
Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, Tunceli'ye kayyum atamalarından bahsetti. Koçyiğit, "Dersim sadece bir coğrafyanın adı değil, Dersim bir hakikat aynı zamanda. Biz oradaki dağa, taşa, ziyaretgahlarımıza niyaz oluyoruz ya. Meseleniz sadece Dersim'in kültürünü, tarihini yok etmek de değil; aynı zamanda oradaki kaynaklara da çökmek istiyorsunuz. Şimdi, tespit etmiş sizin uluslararası tekelleriniz ve onun yerli iş birlikçi maden şirketleri, bütün, Munzur Dağları'na maden sahası açmak istiyorsunuz. Munzur Baba'nın, Munzur gözelerinin statüsünü değiştirdiniz, birinci derecede sit alanı olmaktan çıkardınız. İşte, bunun için Mustafa Sarıgül'ü koltuğundan ettiniz ve kayyum atadınız. Çünkü Ovacık'ta iştahınızı kabarttıran maden şirketleri var, orada maden damarları var ve siz oranın yer altı, yer üstü bütün kaynaklarını sömürmek istiyorsunuz" diye konuştu.
Kaya: "Ovacık Belediyesindeki Meclis üyelerinin kabahati ne"
Saadet- Gelecek Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, 20 Temmuz 2018 itibarıyla olağanüstü halin kaldırıldığını belirterek, "Devam ediyorsa, 2016'da Belediye Kanunu'nun 45'inci maddesine eklediğiniz fıkrayla hâlâ belediyelere kayyum yapma uygulamasını nereye koymuş olacağız? Hadi geçtim, diyelim ki Ovacık Belediye Başkanı 12 sene önceki bir cenazeye katıldığı için terör örgütü üyeliğinden ceza aldı. Peki, Ovacık Belediyesindeki Meclis üyelerinin kabahati ne? Ovacık Belediye Başkanına ya da meclis üyelerine oy veren Ovacık halkının iradesini nereye koyacağız?" diye sordu.
Tanal: "Kayyum atanmasının sebebi maden ocağının açılmasını engellemek"
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ise, kayyum atanan Ovacık Belediyesi'nin iddianamesinde Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün "maden ocağının açılmasını engellemek" olduğunu belirterek, "Maden ocağı kim? Maden ocağında açık net Rio Tinto Şirketinin hedef alındığı... Rio Tinto Şirketi kim? 'İngiltere-Avusturya merkezli çok uluslu bir maden şirketidir' diyor. Türk yargısı, AKP hükümeti emperyalist güçlerin, uluslararası bir şirketin taşeronluğunu mu yapıyor diyeyim, onu mu koruyor diyeyim; bunu Türk milletinin vicdanına havale ediyorum. Yani burada uluslararası şirketin ve hak arama özgürlüğü çerçevesinde Belediye Başkanımız Mustafa Sarıgül'ün bu eylemlere katılması bir terörist eylem gösterilmiştir. Aslında iktidar burada kendi sorumluluğundan kaçınmak için bu kavramın arkasına sığınmıştır" diye konuştu.
Tüzün: "CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurusunda bizzat benim de imzam var"
Partisinin grup önerisi adına CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde iki Bakanlık tarafından CHP'li ve diğer belediyelerin tamamına "kreşlere" ilişkin yazının gönderilerek gündemin değiştirildiğini söyledi.
Tüzün, "Anayasamızın 5. maddesi Türkiye Cumhuriyeti devletinin insana, sosyal belediyeciliğin dışında maddi, manevi katkıları verebilecek düzenlemeleri gerçekleştirildi. Türkiye genelinde CHP'li belediyeler 653 tane kreşi bugün itibariyle yönetmektedir. Bu kreşlerde toplam 58 bin 850 kapasiteli aileye hizmet etmektedir. Amacımız ve iddiamız şudur, siz ne kadar engellemek isterseniz engelleyin biz CHP'li belediyeler olarak 2025 yılının ilk 6 ayında bu kreşleri en az bine ve toplam kapasite sayısını 100 bine çıkaracağız. Bu genelgeyle diyorsunuz ki, 'Milli Eğitim Bakanlığı'nın aracılığıyla bu kreşlere denetim müfettişi göndereceğiz. Oradaki uygulamalar hakkında, usule uygun olmayan tutanaklar düzenleyeceğiz. CHP'nin açtığı kreşleri kapatacağız' diyorsunuz" diye konuştu.
CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğu dönemde milletvekili olduğunu söyleyen Tüzün, "Bizzat benim de imzam var. Biz ne için Anayasa Mahkemesi'ne müracaat ettik. 'AKP işbirlikçisi olan tarikat ve cemaatler var. Bunlara anasınıfı ve anaokulu açma yetkisi veriyor. Dolasıyla bu yasa, anayasa aykırıdır' dedik ve haklı çıktık. Anayasa Mahkemesi, bizim müracaatımızı kabul etti. Tarikatların, cemaatlerin anasınıfı açmamasını kabul etti. Sapla samanı karıştırmayalım" ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulunda, daha sonra "Köy Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin" görüşmelerine başlandı. (ANKA)