CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ve CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 4 yıl 1 aya kadar hapsi istendiği davaya tepki gösterdi.
Cumhuriyet’e konuşan Erkek, "Tek adam rejimleri çatışmadan, kaostan, kutuplaştırmadan beslenir. Yargıyı silah olarak kullanan saray iktidarı, muhalefeti boğmak istiyor. İstanbul'u da kazandık, Türkiye'yi de kazanacağız" dedi.
Başarır da “Asla korkmamalıyız, asla yılmamalıyız. Tutuklanmaktan, yargılanmaktan korkmamalıyız. Beraber olursak, direnirsek kazanırız. Korkarsak kaybederiz. Hep beraber haramilerin saltanatını, bu kötü düzeni biz yıkacağız. Biz buradayız, işte meydan!" diye konuştu.
Ne olmuştu?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa'nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak katıldı.
İmamoğlu bu kongrede yapmış olduğu konuşmada; seçim sürecinde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız bir şekilde kullanıldığını, seçim süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran dil kullanıldığını, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalarını, devletin haber ajansı olan Anadolu Ajansının seçim sonuçlarını manipüle etmek istediğini aktardı.
İmamoğlu iktidarın 31 Mart seçimini yönetmekle yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini vurguladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019 tarihinde bir açıklama yaparak kongrede yapmış olduğu konuşmasından dolayı İmamoğlu için "Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil" dedi.
İmamoğlu aynı gün ( 4 Kasım 2019) Soylu’nun bu sözlerinin hatırlatılması üzerine basın mensuplarına yaptığı açıklamada " 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa' da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart' ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın" ifadelerini kullandı.
Bütün bu olaylar üzerine Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından 15/11/2019 tarihli ihbar üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturmanın ardından dava açılmıştı.
İmamoğlu: YSK üyelerini kastetmedim
Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Ocak ayında ara celseye katılan İmamoğlu, kendisini şu ifadelerle savunmuştu:
"Öncelikle burada verilen demeç bir soru üzerine verilen demeçtir. Sorunun temelinde İçişleri Bakanı'nın şahsıma yönelik açıklamalarında 'Ahmak' kelimesini kullanmasıdır. Söz konusu cevabım bu sorunun üzerine olmuştur. Dolayısıyla bana kullanılan bu 'ahmak' kelimesine karşılık olarak kullanılmış bir kelimedir ve muhatabı da Sayın İçişleri Bakanı'dır. Dolayısıyla asla YSK'yı veya üyelerini herhangi birisini muhatap olarak böyle bir beyanda bulunmadım.
Seçimin iptal etmesine yönelik bütün siyasi aktörler, hükümeti temsil eden siyasi kimlikler ve herkes bu konuda beyanda bulundular. YSK'nın ne yaptığı ya da ne kararlar verdiği benim sözümün muhatabı değildir. Benim irademi kendi ifadem tanımlar. İptal edenler ibaresinden ettirenleri kastettim. YSK üyelerini kastetmedim."