Politika

CHP'nin "Engellilik Çalıştayı" başladı

31 Ocak 2025 22:09

Güncelleme: 31 Ocak 2025 22:22

Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlediği "Engellilik Çalıştayı" başladı. Aylin Nazlıaka, “Bizim iktidarımızda, Engelli Bakanlığı kurulacaktır. Engelli bireyleri ve yakınlarını bağımsız ve onurlu bir şekilde yaşatacak politikalar hızla hayata geçirilecektir” dedi.

Etkinliklerin ilk gününde; engelli konfederasyonlarının, federasyonlarının, derneklerinin temsilcilerinin yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri 81 il başkan yardımcılarının, 14 büyükşehir, 21 il ve İzmir’deki 29 ilçe belediye yöneticileri ve alanında uzman konuşmacılar buluştu.

İlk olarak, CHP’li belediyelerin yöneticilerinin katılımıyla grup çalışmaları yapıldı. Basına kapalı yapılan toplantıda, dünyadaki ve Türkiye’deki en iyi engellilik projeleri hakkında sunumlar yapıldı.

Ardından hak temelli engelli politikaları, sağlığa ve adalete erişebilirlik, kadının güçlenmesi için engelli politikalarının konuşulacağı panel başladı. Panelin açılış konuşmasını gerçekleştirn Nazlıaka, şunları söyledi:

“Bu etkinliklerimizi neden İzmir’den başlattık? Çünkü İzmir, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin kalbidir. İzmir, Genel Başkanımızın ifadesiyle Türkiye’nin amiral gemisidir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay’ın Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı olması ve engelli hakları konusundaki çalışmaları da bu etkinlikleri İzmir’de yapmamızda etkili olmuştur.

Bugün, CHP’li belediyelerimizin sosyal politikalar ve engelli hakları konusunda çalışan yöneticileri ile bir grup çalışması yaptık. Dünyadaki en iyi uygulamaları konuştuk. Belediyelerimizin bu alandaki projeleri ve çalışmaları hakkında detaylı bilgi aldık. Güçlü yönlerimiz, zayıf yönlerimizi, önümüzdeki fırsatlar ve tehditler üzerine beyin fırtınası yaptık.

Bilindiği gibi; 413 belediyemiz, ülke nüfusunun yüzde 65’ine hizmet ediyor, Türkiye ekonomisinin yüzde 80’ini yönetiyor. Her ne kadar iki belediyemize haksız ve hukuksuz bir şekilde kayyım atanmış olsa da biz seçilmiş Belediye Başkanlarımızın elbet görevlerinin başına döneceğine inanıyoruz.

Yerelde iktidar olmamızın gerektirdiği sorumlulukla, engelli yurttaşlarımızın ve yakınlarının hayat kalitesini arttırmak için daha fazla çalışmakta ve daha fazla emek harcamakta kararlıyız.

Hiç şüphesiz, engelli yurttaşlarımızın önündeki engellerin kaldırılmasında yerel yönetimlere önemli bir sorumluluk düşüyor. Her bireyin özgürce gezebildiği, çalışabildiği, öğrenebildiği, sosyal hayatta aktif bir şekilde yer alabildiği bir kent, engelli bireylerin de hakkıdır.

"Sorunlar çözülmek yerine derinleşti"

AKP iktidarı döneminde sağlıklı veriye ulaşamadığımız için, ülkemizdeki engelli nüfusunu sadece tahmin edebiliyoruz. 10 milyondan fazla engelli yurttaşımız olduğunu öngörüyoruz. Bugün sağlam verilere sahip olunsaydı, birçok sorun çözülmüş olabilirdi. Ölçmediğinizi yönetemezsiniz. Tam da bu nedenle 23 yıllık AKP iktidar döneminde sorunlar, çözülmek yerine derinleşti.

Ülkemizde engellilere yönelik politika belirleme, yasal mevzuatı ve kurumsal yapıyı oluşturma çalışmaları 1997 yılında Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın kurulması ile ivmelenmiştir. 1999-2009 yılları arasında oldukça kapsamlı dört Özürlüler Şurası toplanmış, engellilerin bu süreçlere katılımları sağlanmıştır. 2005 yılında 5378 sayılı Engelliler Kanunu’nun çıkması ve uluslararası sözleşmelere taraf olunması da doğru adımlar olmuştur.

Ancak AKP, iktidarının ilk yıllarındaki bu olumlu yaklaşımdan hızla uzaklaşmıştır. 2011 yılında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Özürlüler İdaresini kapatmıştır. Bu karardan sonra engellilere yönelik hak kayıpları hızlanmıştır çünkü Engelliler Kanunu’nun “Kurum ve kuruluşlarca özürlülere yönelik mevzuat düzenlemelerinde Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşünün alınması zorunludur” maddesi geçersiz hale gelmiştir. Kapatılan Özürlüler İdaresi Başkanlığı yerine herhangi bir üst politika belirleyici yapının öngörülmemesi, her kamu kuruluşunun farklı mevzuatlar üretmesine ve karmaşaya yol açmıştır. Bugünkü en temel sorunlardan birisi budur.

Bizim iktidarımızda, yeni bir üst kurul kurulacaktır. Bu kurul katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik esasıyla çalışacak, veriye ve bilime dayalı olarak düzenlemeler yapacaktır.   

Engelli bireylerin bakım ve rehabilitasyon hizmetlerine erişimi, Türkiye'de büyük bir sorun olarak devam etmektedir. Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, 2002 yılında bakım ve rehabilitasyon merkezlerinden yatılı hizmet alan engelli sayısı sadece 1.843 iken, 2023 yılının Temmuz ayı itibarıyla bu rakam yalnızca 7.058'e ulaşabilmiştir. Bu artış, engelli nüfusunun artışıyla kıyaslandığında oldukça yetersiz kalmaktadır.

Sağlık hizmetlerine erişilemiyor

Ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan alınan bilgilere göre, Türkiye'de 2023 yılı itibarıyla yatılı olarak hizmet veren 107 bakım ve rehabilitasyon merkezi, 149 umut evi, 135 gündüz merkezi ve gündüz hizmeti veren yatılı kuruluş vardır. Yani toplamda 391 resmi bakım ve rehabilitasyon merkezi bulunmaktadır. Ancak, Türkiye'deki engelli nüfusunun 10 milyonun üzerinde olduğu göz önüne alındığında, bu kadar sınırlı sayıda merkez, engelli bireylerin ihtiyaçlarını karşılamakta son derece yetersiz kalmaktadır. İşte verileri tam da bu nedenle gizliyorlar.

Engelli bireylerin eğitime erişiminde de birçok engel ve eşitsizlik var. Bu nedenle engelli erkeklerin yüzde 11’i okuma yazma bilmiyor. Bu oran engelli kadınlarda üçe katlanıyor; yüzde 32,4. Yani, engelli kadınların üçte biri, anayasal bir hak olan eğitim imkanından yoksun bir şekilde yaşamlarını sürdürüyor. Engelli bireyler için eğitim, sadece bir hak değil, aynı zamanda sosyal hayata katılım ve bağımsızlık için bir gerekliliktir. Ancak, eğitim sisteminin engelli bireylerin ihtiyaçlarına yeterince duyarlı olmadığı, fırsat eşitsizliğinin devam ettiği açıkça görülmektedir.

Engelli bireyler, sağlık hizmetlerine erişim konusunda bir dizi ciddi sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Bu sorunlar, yaşam kalitelerini doğrudan etkilemekte ve günlük hayatta karşılaştıkları engelleri daha da derinleştirmektedir. Birazdan konuşmacılarımız bize bu konuda çok değerli bilgiler verecek.

Engelli bireylerin en büyük sorunlarından birisi de istihdamda yaşadıkları eşitsizliktir. Türkiye'de engelli bireylerin iş gücüne katılım oranı oldukça düşüktür. 

Kamuda yüzde 4, özel sektörde ise yüzde 3 engelli çalıştırma zorunluluğu bulunuyor. Ancak kamuda çalışan engelli oranı yüzde 1,35.

Ayrıca, engelli bireylerin iş bulabilmesi, genellikle “engelli kontenjanı” adı altında sınırlı sayıda açılan pozisyonlarla mümkün olmaktadır. Ancak, bu pozisyonlar genellikle düşük maaşlara sahiptir. 

Engelli bireylerin çalışma hayatına katılımı, sadece bireylerin ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları için değil, aynı zamanda toplumsal eşitlik ve adaletin sağlanması için de son derece önemlidir. Ancak engelli bireylerin karşılaştığı ayrımcılıklar, onların iş gücüne katılımını ve sosyalleşmesini engellemektedir.

Temel ihtiyaçlara dahi erişilemiyor

Ekonomik bağımsızlık demişken; engelli maaşlarına da değinmek isterim. Yapılan maaş artışları, engelli yurttaşlarımızı hayat pahalılığının altında ezmektedir. Yapılan son artışlarla birlikte, yüzde 40-69 arası engelli oranına sahip vatandaşların aylığı 3.338 TL'den 3.723 TL'ye, yüzde 70 ve üzeri engelli raporu bulunanların maaşı ise 5.007 TL'den 5.584 TL'ye yükselmiştir. Açlık sınırının 22 bin, yoksulluk sınırının 70 bin TL’ye dayandığı günümüzde, engelliler temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanmaktadır.

18 yaş altı engelli yakını olanlara yapılan ödenek de yine çok düşüktür. Evde bakım yardımı alanlara yapılan ödenekler de çok yetersizdir.

Yapılan bu küçük artışlar sadece günü kurtarmaya yönelik adımlar olarak kalmaktadır. Engelli bireylerin maaşları, yalnızca yaşamlarını sürdürebilmeleri için değil, onurlu bir yaşam sürebilmeleri için de yeterli olmalıdır.

Bizim iktidarımızda, Engelli Bakanlığı kurulacaktır. Engelli bireyleri ve yakınlarını bağımsız ve onurlu bir şekilde yaşatacak politikalar hızla hayata geçirilecektir.

İktidar, engellilerden vazgeçmiş görünüyor. Verilen hakları da budamaya devam ediyor. Bütün bu sorunların yanı sıra yıl bitmeden önce araç alımı ve engelli maaşı ile ilgili yasal düzenlemeler yapıldı.

Engelli haklarından tasarruf olmaz

Yeni yasal düzenleme ile ÖTV muafiyeti olan engelli araçları artık 5 yılda değil 10 yılda bir değiştirilebilecek. Ayrıca araçların yüzde 40 oranında yerli olması gerekecek. Tasarruf adı altında yapılan bu düzenlemeler kabul edilemez. Engelli haklarından tasarruf olmaz!

Bizler engellilerin yaşadığı hak kayıplarının da yaşadıkları mağduriyetlerin de yakın takipçisiyiz.

Bu nedenle bu üç günlük etkinlikleri gerçekleştiriyoruz.

Panelimizde İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay'ın kolaylaştırıcılığında çok değerli panelistlerimiz görüşlerini paylaşacak. İPA Başkanvekili Av. Turan Hançerli, Birleşmiş Milletler Kadın Platformu’ndan Gülbanu Altunok Dertli, Ege Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hatice Şahin ve İzmir Barosu'ndan Av. Müjgan Bilgen Özen, engelli politikalarının farklı yönlerini ele alacaklar.

Özgür Özel yarın açılış konuşması yapacak

Yarın ise Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in açılış konuşmasını yapacağı çalıştayımızda, 15 ayrı masada, sorunların paydaşları, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, il ve ilçe örgütlerimizden ve 81 ilden gelerek CHP Aile ve Sosyal Hizmetler İl Başkan Yardımcılığı görevini yürüten arkadaşlarımızla tartışmalar ve fikir alışverişleri yapacağız.

Bu buluşmaların, engellilik politikalarının daha etkili hale gelmesi için çok değerli katkılar sunacağına inanıyoruz.

Çalıştayın sonuç bildirgesini 2 Şubat’ta saat 11:00’de İzmir İl Başkanlığı’mızda düzenleyeceğimiz basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşacağız.

Bu sonuç bildirgemiz, engellilikle ilgili oluşturacağımız yeni politika önerilerinde yol gösterici olacaktır. Erken değil, derhal seçim isteyen partimizin seçim beyannamesinin temelini oluşturacaktır.

Hep birlikte, tüm engelleri aşarak eşit, adil ve güçlü bir Türkiye’yi inşa edeceğimize inancım tamdır.

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”

Hak temelli engelli politikaları, sağlığa ve adalete erişebilirlik konuşulacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay’ın kolaylaştırıcılığını üstlendiği panelde; İPA Başkanvekili Av. Turan Hancerli, Birleşmiş Milletler Kadın Platformu’ndan Gülbanu Altunok Dertli, Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hatice Şahin ve İzmir Barosu’ndan Av. Müjgan Bilgen Özen görüşlerini paylaşıyor. Panelistler; hak temelli engelli politikaları, sağlığa ve adalete erişebilirlik, kadının güçlenmesi için engelli politikaları gibi kritik başlıklar altında konuşma yapacak.


Tek tıkla Zeugma Müzesi’ni kazı başkanının anlatımıyla gezin


Günün öne çıkan haberleri...

TIKLAYIN - Kılıçlı yemin töreni soruşturmasında MSB kararı açıkladı: 5 teğmen, TSK'dan ihraç edildi

TIKLAYIN - Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Avrupa Ligi'ndeki rakipleri belli oldu

TIKLAYIN - 4 milyarlık kamu zararıyla gündeme gelmişti: Formula 1 yarışlarının yapıldığı İstanbul Park ihalesine yargı freni

TIKLAYIN - İmamoğlu, “Akın Gürlek” ve “bilirkişi” soruşturmalarında ifade verdi, Çağlayan'dan seslendi: 4 aydır yargı tacizinin en üstünü yaşıyoruz

TIKLAYIN - Erdoğan'dan Özgür Özel'e: Yaptığı gafları takip edemiyoruz, koltuğu kaybedeceğini anlayınca etekleri tutuştu

TIKLAYIN - 2 aylık bebek beyin kanaması geçirmişti: Topuk kanı ve K vitamini taramasına izin vermeyen aile hakkında suç duyurusu