CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Güneydoğu’daki operasyonlar ve sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan hak ihlalleriyle ilgili olarak "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza attıkları için tutuklanan Nişantaşı, Boğaziçi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden üç akademisyenle ilgili "Terörü bahane ederek dikta rejimlerini güçlendirmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. 3 akademisyenin tutuklanmış olması ifade özgürlüğüne vurulmuş olan yeni bir kelepçedir" diye konuştu.
Doğan Haber Ajansı’ndan Hakime Torun’un haberine göre, CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, CHP MYK sonrası basın açıklaması yaparak gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP'nin Türkiye'deki terör sorunun bitirilmesiyle ilgili 4 önerisini açıklayan Böke şunları söyledi:
"Terörü bahane ederek kendi dikta rejimlerini güçlendirmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Teröre karşı tüm partilerin bir araya gelip bir çözüm önerisi üretmesinden yanayız. Dokunulmazlıkla ilgili CHP'nin ilkesel duruşunda hiç bir değişiklik yoktur" dedi. Teröre karşı dayanışma çağrısına ilişkin Böke, "Meclis kapsamında tüm partilerin bir araya gelip bir çözüm önerisi üretmesinden yanayız. Terör tanımı konusunda bir tasarı olmadığı için teknik detayını tartışmak için doğru bir zemin yoktur." Ankara'daki terör saldırısını kınayan CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, "Kürt meselesini kendisine kalkan yapan PKK karşısında da caniliğine dini maske yapmaya kalkan IŞİD karşısında da tüm Türkiye bir bütün olarak yaşam irademizi güçlendireceğiz. Terörden medet umanlar, terörü siyasi yöntem olarak görenler karşısında dimdik bir mücadele azmine dönüştüreceğiz. Terör bir insanlık suçudur. Hükümetin de en temel görevi vatandaşlarımızı terörden korumaktır" dedi.
“Terörü bahanesiyle dikta rejimleri...”
Terörün kanıksanamayacağına vurgu yapan Böke, "Terörü asla kanıksamayacağız. Teröre yenilmeyeceğiz. Terörü bahane ederek kendi dikta rejimlerini güçlendirmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Terör sorunu siyaset konuşulmasını gerektiriyor. Sorunun nedenlerini de, çözümünü de ortaya koyması gereken yani siyaset kurumu. Böyle bir durum karşısında aman ha siyaset yapmayın demek her şey aynı kalsın. Kafayı devekuşu gibi kuma gömmek demektir. AKP temsilcileri ve havuz medyasının bu meseleyi siyasileştirmeyin diyerek, çözümün tartışılmasından kaçmasının bir tek nedeni var. Yeter ki iz eleştirilmeyelim Türkiye teröre karşı savunmasız kalmaya devam etse de olur diyorlar. Bir sonraki bomba olmasın, içimiz yanmasın" ifadelerini kullandı.
“Terör örgütünü eleştirmedikleri için tutuklamak otoriter rejimlerde olur”
Akademisyenlerin tutuklanmasına ilişkin Böke şu ifadeleri kullandı: "Cumhurbaşkanın terör örgütlerinin silahsız da olabileceği yönündeki açıklamaları mevcut tek adam rejiminin ülkemizi soktuğu terör sarmalını bir siyasi fırsat olarak kullanma cüretini göstermeye devam edeceği anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı bunu söyledikten bir gün sonra, birileri bu konuşmayı kendisine emir bilip, 3 akademisyen tutuklandı. Tutuklanma nedenleri terör örgütünü eleştirmemek. İnsanları bir şey söylemedikleri için tutuklamak ancak totaliter tek adam rejimlerinde görülen bir uygulamadır. Tek adam rejimi için canlarımızı kaybettiğimiz terör sorunu da dahil her mesele dikta rejimini daha da güçlendirmek için bir fırsat olarak değerlendiriliyor."
‘Terör sorununu bitirmek için 4 öneri’
CHP'nin Türkiye'deki terör sorunun bitirilmesiyle ilgili 4 önerisini açıklayan Böke şunları dile getirdi: "Önce benim iktidarım diyenler nedeniyle Türkiye terör örgütlerinin hedefinde. Bunun için Türkiye terör sarmalında. Toplumsal barışımızın sağlanması için bu siyasi zihniyetin değişmesi gerekiyor. Artık boş laflara bitmek bilmeyen güvenlik zirvelerine, vatandaş ile alay eder gibi demeçlere hiç birimizi tahammülü kalmadı. Bu sorunu hemen bugün ciddiyetle ele alınmalı. Türkiye'yi teröre teslim etmiş olan AKP politikalarını değiştirmek zorundayız. CHP terörün bitirilmesi için 4 çözüm önerisi sunuyor. 1-Türkiyeyi tüm terör örgütlerinin hedefi haline getiren dış politika 180 derece değişmeli. Ortadoğu'ya yönelik müdahaleci dış politikadan dönmek için Cenevre bir fırsat olarak değerlendirmeli. Hükümet derhal Suriye politikasını değiştirmeli. 2-Meclis derhal işler hale getirilmeli. Vakit kaybedilmemeli. Buradan somut çözüm önerileri çıkarılmalı ve bu öneriler derhal uygulamaya koyulmalı. 3-Türkiye İçişleri Bakanı Efkan Ala derhal istifa etmeli veya Başbakan tarafından görevden alınmalıdır. 4-Emniyet istihbarat gibi güvenliği doğrudan ilgilendiren kurumlar değil, parti çıkarlarına göre değil, liyakat esaslarına göre atama yapılmalıdır. Bu 4 madde acil alınmazsa, AKP hükümeti de terörün ortağı olacaktır."
“İfade özgürlüğüne kelepçe...”
"Terörün tanımının değiştirilmesine CHP nasıl bakıyor?" sorusu üzerine Böke, "Bizim muhatabımız hükümettir. Bunun için hükümetten bir tasarı sunulması gerekmektedir. Önümüzde bir tasarı olmadığı için teknik detayını tartışmak için doğru bir zemin yoktur. Cumhurbaşkanın ortaya atmış olduğu bu çerçeve Türkiye'yi bu dikta rejimini derinleştiren çok tehlikeli bir yere taşımaktadır. 3 akademisyenin tutuklanmış olması ifade özgürlüğüne vurulmuş olan yeni bir kelepçedir" ifadelerini kullandı.
“Kürsü dokunulmazlığı dışında
hepsini kaldıralım”
Dokunulmazlıklara ilişkin Böke, "Dokunulmazlıkla ilgili CHP'nin ilkesel duruşunda hiç bir değişiklik yoktur. Kürsü dokunulmazlığı hariç tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını istiyoruz. Bunun için gelin hep birlikte yarın kaldıralım" dedi. Teröre karşı dayanışma çağrısına ilişkin Böke, "Meclis kapsamında tüm partilerin bir araya gelip bir çözüm önerisi üretmesinden yanayız" dedi.