CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın din görevlilerine yaptığı konuşma sırasında partisinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerine tepki gösterdi. Ağbaba, AKP iktidarının camileri yıkıp alışveriş merkezi (AVM) yaptığını söylerken "CHP zihniyeti cami yıktı diyorlardı. Yıkılan camilere bakın. Malatya'da şehrin göbeğinde yıkılan camilere bakın. İstanbul'un göbeğinde cami yıkılıyor" ifadesini kullandı.
Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenleyerek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ağbaba basın toplantısına şu sözlerle başladı:
"Umarım bu ocaklara düşen son ateş olur. Terör bir insanlık suçudur. Maalesef Türkiye'nin yıllardır başına bela. Türkiye'ye, şehit yakınlarımıza başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. PKK'yı da şiddetle kınıyor, terörü lanetliyoruz."
''Yolsuzluk nedeniyle iki başkan birbirine giriyor ve olay bugün kapatılıyor''
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna ile belediye eski başkanı Melih Gökçek arasında yaşanan tartışmaya değinen Ağbaba, "Günlerdir bir tartışma izliyoruz. Sosyal medyada, televizyon ekranlarında Melih Gökçek ile Mustafa Tuna'nın tartışmasını izliyoruz. Bugün birden kesildi. Araya birileri girdi ve kesildi. Geçmişte Bülent Arınç-Melih Gökçek kavgası vardı, yine araya birileri girdi olay kapandı. Konuşulan şey yolsuzluk. Araya birileri girdi sulh etti. Burası kabile devleti değil, burası demokrasiyle idare edildiği iddia edilen bir ülke. Ondan vazgeçtik, böyle bir şey olamaz. Araya devletin müfettişlerinin, savcılarının girmesi ve bunu araştırması lazım. Yolsuzluk nedeniyle iki başkan birbirine giriyor ve olay bugün kapatılıyor. Savcıları göreve davet ediyoruz" diye konuştu.
Akşener-Bahçeli tartışması: Türk siyaseti için utanç verici
Ağbaba, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve MHP lideri Devlet Bahçeli arasındaki gerginliğe de şu ifadelerle değindi:
''Bu kavganın Türk siyaseti açısından utanç verici olduğunu söylemek isteriz. Hiç kimse, hiçbir siyasi partiyi, hiçbir siyasi parti başkanı diğer siyasi parti başkanını rakibi diye tehdit edemez, 'gününü görürsün' diyemez. Bu ayıptır, demokrasiye vurulmuş bir darbedir. Maalesef siyaset sokağa düşürülmeye çalışılmıştır. Maalesef siyaset fikirden öte kaba kuvvete doğru yol almaktadır. Herkesi uyarmak da bizim görevimizdir."
"Yıkılan caminin yerinde havuz var"
Ağbaba, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, 'Camiler ve Din Görevlileri Haftası' dolayısıyla düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmaya değinerek, "AKP Genel Başkanı Diyanet İşleri ve din adamlarının gözünün içine baka baka Kemal Kılıçdaroğlu'na, 'Sen ezanı, Kuran'ı ne bilirsin?' diyor. Kuran-ı Kerim herkesin ortak kitabı. Bu anlayışı şiddetle kınıyoruz. 'CHP zihniyeti cami yıktı' diyorlardı. Yıkılan camilere bakın. Malatya'da şehrin göbeğinde yıkılan camilere bakın. Şire Pazarı'nda yıkılan caminin yerinde havuz var. İstanbul'un göbeğinde cami yıkılıyor" dedi.
Erdoğan'a: Açıkta kalan mı var ki?
Toplantıda Ağbaba, Erdoğan’ın, AKP milletvekillerine "Kimse 'bu benim yakınımdır' diye aday teklifiyle gelmesin” sözlerine de değindi:
“AKP milletvekillerinin yakınlarından açıkta kalan mı var ki? Yakınlarının tamamını kamu kurumlarında, üniversitelerde, büyükelçiliklerde, daire başkanlıklarında üst düzey görevlere getirdikleri için AKP milletvekilleri bu teklife çok da tepki göstermemişlerdir. Bal tutan parmağını yalıyor. Ülke liyakatsiz, beceriksiz insanların elinde perişan oldu” sözleriyle tepki gösterdi.
''Memleketin çivisi çıkmış, yağma düzeni kurulmuş''
Türkiye'deki ekonomik tabloya da değinen Ağbaba şunları belirtti:
“Sağlık Bakanlığı tarafından kamu hastanelerine yıllık ihtiyaç miktarları göz önünde bulundurulmadan teslim edilen 6.5 milyon liralık ilaç ve tıbbi malzeme süreleri dolduğu için kullanılamadı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın sığınmacılar için bağışlanan çadır, ocak, yatak, battaniye gibi malzemelerin sığınmacılara verilmediği halde “eksildiğini” ortaya koydu. Enerji Bakanlığının hesaplarında 418 milyon liralık açık verilmiş. Milli Eğitim, olmayan okula öğretmen atamış, atadığı öğretmene düzenli maaş vermiş. Ulaştırma Bakanlığı, 231 milyonluk işe 658 milyon TL ödemiş. Bir tek hangi derneğe, hangi vakfa ne kadar yardım yapıldığı gizleniyor. AKP, derneklere yaptığı yardımı devlet sırrı yaptı. Yandaşlarını beslemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Memleketin çivisi çıkmış. Yağma düzeni kurulmuş.”
Ağbaba basın toplantısının sonunda, başka ülkelerden de örnekler vererek CHP'nin uzun süredir eleştirdiği makam arabaları sayısını tekrar gündeme getirildi ve kiralık araçların derhal iade edilmesi gerektiğini belirtti.
Esenlik'teki yolsuzluk iddiaları
Ağbaba Esenlik'teki yolsuzluk iddialarını araştırdıklarını, ve ilerleyen zamanlarda Malatya ile ilgili ayrı bir basın toplantısı düzenleyeceğini belirtti. Ağbaba, sözlerini şöyle noktaladı:
"Esenlik ile ilgili çok çeşitli iddialar var. Siyasetçilerin Esenlik'in mallarını aldığı iddiası var. Bunları da araştırıyoruz. Bazen 'sen hiç belediyeyi eleştirmiyorsun?' diyorlar. Ya sizin kulağınız duymuyor ya da ben ne söylediğimi bilmiyorum. Belediyeler, seçim döneminde bizim paramızla adayların afişlerini asıyorlar. 30 gün bizim paramızla iftar, sahur yaptılar. Parasız kalmışlar, asfalt parası yok. Yaparken de acayip ayrım yapıyorlar."