Gündem

CHP'li Hüseyin Aygün : PKK'nın Gaziantep saldırısı insanlığa karşı bir suçtur

PKK tarafından kaçırıldıktan sonra serbest bırakılan CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, 'insanlığa karşı suç' olarak nitelendirdiği Gaziantep'teki patlamayla, kendi seslerinin kısıldığını söyledi

26 Ağustos 2012 01:03

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün PKK'nin kendisinin kaçırılıp 48 saat sonra serbest bırakmasının ardında yaptığı ilk açıklamanın arkasında olduğunu söyledi. Aygün, "Bırakıldıktan sonra büyük bir risk alarak önemli şeyler söyledim. Kardeşlerim, genç arkadaşlar, vicdanım ve halkım söyletti bana bunları. Bu sözlerimin arkasındayım" dedi. Gaziantep'teki saldırıya da değinen Aygün, "PKK'nın Gaziantep saldırısı insanlığa karşı bir suçtur" diye konuştu.

19. Geleneksel Pülümür Bal Festivali'nin, Cristian Ude Kültür Merkezi'ndeki açılış törenine, CHP Tunceli milletvekilleri Kamer Genç, Hüseyin Aygün, İl Özel İdare Genel Sekreteri Hüseyin Şimşek, Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Cengiz, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Burada konuşan Hüseyin Aygün, PKK'nın ilk silahlı eylemlerini yaptığında kendisinin 13 yaşında olduğunu anımsattı. Türk, Kürt 40-50 bin kişinin öldüğünü dile getiren Aygün, şöyle konuştu:

"Sadece bizim evlatlarımızdan 3 bin kişi PKK'nın devlete karşı yürüttüğü savaşta hayatını kaybetmiş. Yeniden 3 bin Dersimli ölecek mi? Yeniden 50 bin kişi ölecek mi? Yeniden Foça olacak mı? yeniden Diyarbakır olacak mı? Antep olacak mı? Burada PKK'nın da bir karar vermesi lazım. Eğer benim gibi barışı, kardeşliği, ateşkesi, silahsızlanmayı, Kürtlerin demokratik haklarının devlet tarafından tanınmasını isteyen aydınların, milletvekillerinin seslerinin çıkmasını istiyorsa Gaziantep tipi eylemlere son vermeliler. Çünkü bu eylemler bizim sesimizi duyulmaz hale getiriyor. Bizim ses çıkarmamızı imkansızlaştırıyor. Bakın ben gelerek önemli şeyler söyledim. Aslında çok basit şeyler, 'kardeşlerim, genç arkadaşlar'. Söylediğim her şeyin arkasındayım. Vicdanım ve halkım söyletiyor bunları. Ama Gaziantep olayı hepimizi mahvetti. Hiçbir şey savunacak halimiz kalmadı. O oluşan hava bir haftada dağıldı, gitti. Çünkü hiçbir dava, hiçbir ideoloji, hiçbir kurtuluş projesi 1 yaşındaki, 3 yaşındaki bir çocuğu öldürmeyi gerekli kılmıyor."

Kaçırılmasının ardından sosyal paylaşım sitesi Twitter'da kendisine yönelik suçlamalarda bulunulduğunu hatırlatan Aygün, şunları kaydetti:

"Bakın ben silahsız, korumasız dolaşıyorum ve PKK'nın bu eylemi, karanlık örgütlerin daha fazla hedefi haline getirdi beni. Şu anda daha fazla risk altındayım. PKK'nın eyleminin hem Dersim halkıma, hem bana büyük zararlar veren sonuçları var. Bunu önümüzdeki dönemde göreceğiz. Ama son sözüm şu; barış istiyoruz, 30 yıldır süren savaşın 30 yıl daha sürmemesini istiyoruz. Hiçbir çocuğun ölmesinden yana değiliz. Foça'lara karşıyız. PKK'nın Gaziantep'te yaptığı eylem insanlığa karşı suçtur. Beni PKK'lı olarak nitelendirenlere duyururum. Ben bunu insanlığa karşı suç olarak görüyorum. Bu kadar ağır bir eylemdir. Ama ne olur gelin hepimiz barış için düşünelim, çaba harcayalım. Benim 13 yaşındayken yaşamaya başladığım travma, şu an 16 yaşında olan kızımın da kaderi olmasın."

Kamer Genç ise, artık herkesin şapkasını önüne koyup doğruyu söyleyeceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Ben dağda silahlı mücadele yapan kişilere de sesleniyorum; arkadaşlar bu Dersim dağlarında Tunceli dağlarında silahlı mücadeleyi bırakın. İnsan öldürmek, insanlığa sığmaz. Sizin de hakkınız yok kişileri öldürmeye. Bu memleketimizi bitirmeye hakkınız yok. Bu memleketimizin insanlarının sabrını tüketmeye hakkınız yok. Bir canımız var, gerekirse onu da veririz. Onurumuzu rencide ediyorsunuz. Bugün Tunceli halkı bu toprakları terk ettiği için, her yerde büyük bir zulüm altındadır, büyük bir yoksulluk altındadır. Daha yeter be kardeşim. Niye yapıyorsunuz burada? Niye yaz geldiğinde hemen araçları yakıyorsunuz? Niye kamu hizmeti götüren kişilerin araçlarını yakıyorsunuz? Arkadaşlar artık gerçeği ortaya koymamız lazım. Burada silahlı adamlar, bu dağlardan çekilsinler, biz gideriz şeref sözü veriyoruz o karakolları söker, atarız. Ne işi var karakolun bizim Tunceli dağlarında. Yani oraya tesis koymak lazım. Birilerine yağ çekmenin anlamı yok. Bıçak kemiğe dayanmış arkadaşlar. Bundan sonra kaybedeceğimiz bir şey yok."

Pülümür Belediye Başkanı Mesut Coşkun, festivale katılanlara yaklaşık bin 200 kilogram baklava ikramında bulunduklarını kaydetti.