Gündem

CHP'li İlhan Cihaner: Tapeleri yakmanın cezası 7 buçuk yıla kadar hapis

‘Tapelerin imhası ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçu’

07 Ocak 2015 17:02

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e 'tapelerin imha' edilmemesi uyarısında bulundu. Soruşturma Komisyonu raporunun soruşturmayı sonlandıran bir işlem olmadığını ifade eden Cihaner, nihai kararın TBMM Genel Kurulu olduğuna dikkat çekti ve "Rapor Genel Kurul’da görüşülmeden “tapelerin imhası”, Türk Ceza Kanununda üst sınırı 7,5 yıl hapis cezası olarak yaptırıma bağlanan, ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçunu oluşturacaktır" dedi.

Cihaner'in Çiçek'e gönderdiği  Yargıtay  Genel Kurulu'nda istikrar kazanan görüş,  Ceza Kanunu ve  TBMM iç tüzüğünü  hatırlattığı  mektubu şöyle:

Sayın Cemil ÇİÇEK, 06.01.2015, Saat:18.25 TBMM Başkanı

TBMM 05.05.2014 tarihli 84. Birleşiminde “Ekonomi Eski Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan, İçişleri Eski Bakanı Muammer Güler, Avrupa Birliği Eski Bakanı Egemen Bağış ile Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar Hakkında Kurulan Meclis Soruşturması Komisyonu (9/8)” kurmuş ve bu komisyon 09.07.2014 tarihinde çalışmaya başlamıştır.

Söz konusu komisyonun 05.01.2015 tarihli toplantısı sonrası Komisyon Başkanı Hakkı KÖYLÜ, soruşturma evrakları içerisindeki “tapelerin imha edileceğini” açıklamıştır. Bu kararını ise “tanıklıktan çekinebilecek kişiler arasındaki iletişimin kayda alınamayacağına” dair CMK’nun 135(3). maddesine dayandırmıştır. Komisyon üyeleri de benzer açıklamalar yapmışlardır.

Her şeyden önce Soruşturma Komisyonunun raporu soruşturmayı sonlandıran bir işlem değildir. Nihai kararı verecek olan TBMM Genel Kuruludur. Genel Kurul kararını verirken delillerin hukukiliğini de değerlendirecektir. Komisyon ancak görüşünü kaleme alırken söz konusu tapelerin CMK 135’e aykırı olduğunu raporuna yazabilir. Bu nedenle rapor Genel Kurulda görüşülmeden “tapelerin imhası”, Türk Ceza Kanununda üst sınırı 7,5 yıl hapis cezası olarak yaptırıma bağlanan, “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme (TCK 281. Madde)” suçunu oluşturacaktır.

Ayrıca, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun artık istikrar kazanan görüşüne göre, tanıklıktan çekinme hakkı olanlar arasındaki konuşmalar, her ikisi de suç şüphesi altında ise delil olarak kullanılabilecektir. Olayımızda da hem bakanlar hem de çocukları suç şüphesi altında olup sıfatları şüphelidir. Nitekim tüm soruşturma ve kovuşturma süreçlerini bağlayan YCGK, 03.06.2014 tarihli, E:2013/10-62, K:2014/302 ve 19.02.2013 tarihli, E:2011/5-137, K:2013/58 no lu kararlarında, ilgili değerlendirmelerini “…Aksi halde; tanıklıktan çekinme hakkına sahip kişilerin, aynı suçu birlikte işlemelerinin kanun koyucu tarafından himaye edildiği sonucuna ulaşılır ki bunun kabulü de mümkün değildir…” cümlesi ile bitirmiştir.

Bu vesile ile bilinmelidir ki, haklarında soruşturma komisyonu kurulan bakanlar hakkında Genel Kurul, Yüce Divan’a sevk kararı vermese ya da Yüce Divan’da yapılacak yargılama sonucu beraat etseler bile bu imha işlemine karar verenler için TCK 281.madde deki “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçu varlığını koruyacaktır. Tapelerin hukuk dışı bir dinleme sonucu yapıldığı kabul edilse bile, bu işlemi gerçekleştirenler hakkında yapılacak bir soruşturmada kullanılacak delillerin de ortadan kaldırılması söz konusudur. Pekala mühürlü bir zarf içerisinde muhafazası gibi, hem kötüye kullanmanın önüne geçen hem de geri dönüşü mümkün tedbirler alınabilir.

TBMM İçtüzüğünün 14. maddesi Başkan’a; “TBMM komisyonlarını denetlemek…” görevini vermiştir. Komisyon oluşurken muhalefetin önerdiği -benim de aralarında bulunduğum- bazı isimleri geri çevirerek bu yetkinizi oldukça zorlayarak kullandınız.

Şimdi sizi, henüz süreç devam ediyorken, olası Yüce Divan’a sevk kararını ve yapılacak yargılamayı sonuçsuz kılmaya yönelik, hukuka aykırı, hatta suç oluşturan bu imha girişimini durdurmaya çağırıyorum.