AKP ve MHP’deki itirazları giderecek düzeltmeler için Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yeniden bir araya gelmesine karşın CHP'nin, "ikna edilemeyen” AKP ve MHP’liler nedeniyle 330 oyun “cepte keklik olmadığı” görüşünde olduğunun konuşulduğu öne sürüldü.
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün izlenim haberi şöyle:
Yıldırım ile Bahçeli’nin buluşması öncesinde TBMM Anayasa Komisyonu’nda gergin geçen başkanlık görüşmeleriyle ilgili ilginç bir gelişme yaşandı. Komisyonun AKP’li yönetimi başlangıçta muhalefete beklenmedik ölçüde konuşma süresi tanıdı. Hatta süresiz konuşma hakkı CHP’lileri bile şaşırttı. Ancak cumartesi günü AKP birdenbire tavır değiştirerek konuşmaları sınırladı. Bununla komisyonda kavgalı süreç de patladı.
Kavgalı gürültülü toplantıların gölgesinde CHP milletvekilleri kendi aralarındaki değerlendirme toplantısı yaşandı. CHP’liler arasında AKP’nin Meclis sürecini oldubittiye getirip, başkanlığı tartışılmadan referanduma götürmeyi hedefledikleri, buna alet olmamak için komisyon toplantılarından çekilme görüşü öne çıktı. Bu görüş, son kararı vermek üzere CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na iletildi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu da parti ve Meclis yönetimini toplayarak öneriyi masaya yatırdı. Toplantıda “çekilme” yerine “devam” kararı alındı. Edinilen bilgilere göre devam kararı alınmasında 3 neden etkili oldu. Parti kulislerinde bu nedenlere ilişkin anlatımlar şöyle:
AKP ACİLCİ: AKP’nin komisyonda muhalefetin söz hakkını aniden kesmesinin nedeni tesadüf değil. Bir takvim var. Bu takvim, MHP lideri Bahçeli ikna edildiği gün belirlendi. AKP’nin takvimi son derece hızlandırılmış bir takvim. Hiçbir kesinti olmaksızın en geç mart ayı sonunda referandum planlanmış durumda. Meclis sürecini o yüzden fazla tartışma olmaksızın en acil biçimde bitirmek istiyorlar. Meclis’teki bir kaza onları çok korkutuyor. O yüzden de konuşma istemiyorlar. Süre geciktikçe kendi aleyhlerine olacağını düşünüyorlar. Çünkü Meclis sürecinin uzaması referandum sürecinin uzaması demektir ki, zaten dış politikada ve ekonomide önünü göremeyen hükümet için en sıkıntılı olan da bu. Anketler de bu yönde. O nedenle biz eldeki tüm imkânlarla takvimi sonuna kadar kullanmalıyız.
SUSKUN MHP'LİLER: MHP’de şu ana kadar 5 milletvekili açık açık başkanlığa ret oyu vereceklerini açıkladı. Çok konuşulmuyor ama MHP’de başkanlığa ikna olmayan çok sayıda milletvekili var ve bunlar suskun. AKP’yi asıl korkutanlar da bunlar. Meclis’te MHP adına konuşanların başkanlığı savunması MHP’li vekiller arasında rahatsızlık yaratıyor. CHP’yi dinleyen, iletişime geçen, anlatımlarına hak veren çok sayıda MHP’li var. Ve üstelik MHP tabanının yarıdan fazlası başkanlığa karşı. MHP milletvekilleri bu tabanın da baskısı altında ve süreç uzadıkça baskı daha fazla artacak. Biz başkanlığa karşı görüşlerimizi Meclis’te anlatırken sadece milletvekillerine değil MHP tabanına da anlatmış oluyoruz.
AKP’DEKİ RETÇİLER: AKP içinde de başkanlığa mevcut haliyle karşı olan çok sayıda isim olduğu sır değil. Öteden beri başkanlığa ret verme eğiliminde olan isimler olduğu biliniyor. Bu yüzden 330 oy henüz cepte keklik değil. Cepte keklik olmadığını AKP ve MHP yönetimleri de biliyor. İşte Başbakan Yıldırım ve MHP lideri Bahçeli’nin süreç yürürken bir araya gelmek zorunda kalmalarının nedeni de bu. Görüşme bazı itiraz nedeni maddelerin düzeltilmesi değil, 330 için çare aranması, 330’un garantiye alınması için yapılıyor. O nedenle de biz sonuna kadar başkanlığın ülkeye vereceği zararı anlatıp mücadelemizi sürdürmeliyiz. Meclis’te çekilme tavrına girip anlatmazsak, halka da anlatamayız.