Sözcü yazarı Çiğdem Toker, dün Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararında, Kamu İhale Kanunu'ndaki istisna listesinin -y- harfine atıfta bulunulduğunu yazdı.
'İstisna'nın, devletin bir kurumunun halkın parasıyla mal ve hizmet alırken, yol, köprü, bina vs yaptırırken, ihale yasasındaki sıkı kurallara bağlı olmaması anlamına geldiğini belirten Toker, -y- harfi istisnasında “Cumhurbaşkanı'na bağlı olarak kurulan ofisler ve başkanlıkların; Türkiye'nin tanıtımı, ülkedeki yatırımların yahut finans kaynaklarının artırılması veya dijital dönüşüm ve teknolojik gelişimin sağlanması amacıyla yapacakları mal ve hizmet alımları”ndan söz edildiğini yazdı.
Dün yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararında, Kamu İhale Kanunu’nda yer alan “saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenirlik, gizlilik, kamuoyu denetim, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını, kaynakların verimli kullanılması” kriterlerinin yer aldığını belirten Toker, "rekabet" kriterine yer verilmediğini ifade etti.
"Aslında bunun nedeni anlaşılıyor. Çünkü İletişim Başkanlığı'nın yapacağı ihalelerde “ihale yöntemleri” de sıralanıyor: 'Doğrudan alım, davet ve ilanlı pazarlık" diyen Toker, şöyle devam etti:
"Bu listede Kamu İhale Kanunu'nda yer alan “açık ihale” usulü yok. Haliyle, açık ihale yöntemini dışarıda bırakan ve bütün inisiyatifin idarede olduğu bir sistemde “rekabet”in bir kriter olmayışı kendi içinde tutarlı!
Kararı incelerken merak ettiğim bir soruyu da buradan paylaşayım. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı gibi, diğer başkanlıklar, ofisler ve kurullar da kendi ihaleleri için ayrı ayrı kendi “esas ve usullerini” mi uygulayacak?
Yöntem bu olacaksa yürürlükteki KİK'i 'marjinalize' edecek çok sayıda kanun benzeri“usul ve esas” kararları çıkacak demektir. TBMM mesaisi olmaksızın tabii…
Bu da 'partili Cumhurbaşkanlığı” içinde, “istisna”nın kural olmasını getirecektir. Ya da “istisnanın krallığı'nı.'"
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Çiğdem Toker'in İstisnanın krallığı" başlıklı yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz