Sözcü yazar Çiğdem Toker, AKP'nin TBMM’ye getirdiği ve bazı haber mecralarında “Beşli çete demek yasaklanıyor” şeklinde yorumlarla birlikte verilen teklifi köşesine taşıdı. Toker, bu teklifin muhalefetin “beşli çete” olarak andığı şirketler ile alakası olmadığını vurguladı; “Tasarruf finansman şirketleri hakkında asılsız haber yaymaya hapis cezası geliyor” dedi.
Toker, bugünkü köşe yazısında söz konusu kanun teklifi için şunları yazdı:
"Söze doğrudan giriyorum: 'Beşli çete' demek yasaklanmıyor. (Şimdilik) Gazetecilere hapis cezası öngören maddede geçen 'şirket', muhalefetin 'beşli çete' diye andığı şirketler değil. Hatta onlara yakın ölçekte, yine büyük altyapı projeleri almış diğer inşaat şirketleri de değil. Meclis'e sunulan yeni kanun teklifi; bir büyük yayınevi, bir milletvekilinin büyük inşaat şirketlerine dair kitabını yayımladığı için getirilmedi. O kanun bu kitap için çıkarılmıyor.
Ortada sorunlu bir ilk haber var. Ya başlığı hatalı, anlaşılmadan yazılmış veya doğru özetlenmemiş. 'Beşli çete'ye yasak geliyor başlığı çok cazipti. Kontrol edilmeden, tık kaygısı belki de 'aman geri kalmayayım' güdüsüyle hızlı paylaşıldı. Sosyal medyanın köpürtme özelliğiyle birleşti. Gerçekte olmayan bir durum varmış gibi çıktı. 'Post truth' dedikleri şey oldu."
"Bu iktidar yeni maddeyle gazetecilere üç yıla hapsin kapısını açıyor"
"Peki ne mi oluyor? Tasarruf finansman şirketleri hakkında asılsız haber yaymaya hapis cezası getiriliyor" diyen Toker, şöyle devam etti:
"Evet bu iktidar yeni maddeyle gazetecilere üç yıla hapsin kapısını açıyor. Ama konu 'beşli çete' değil. Ev sahibi olmak için kapısı çalınan, bankalarla çalışan şirketler var ya… İşte onlar için getiriliyor bu madde. Tıpkı Bankacılık Kanunu'ndaki gibi. Hani her gazeteci bankacılık haberlerinde hassas davranması gerektiğini bilir, öğrenir ya. Çünkü bankalar güven müessesesidir, bir yanlış haber, bütün sistemi tehlikeye atabilir. Mantık aynı. Diyor ki imzası olan AKP'li vekiller, 'Tasarruf finansman şirketleri de bankalar gibi güven müessesesi. İtibarlarının sarsılmaması gerekir. O yüzden benzer yaptırım maddesi gelmeli.'
Ha biz gazeteciler, sonuna dek bunu eleştirebiliriz, 'Nedir yani? Tasarruf finansman şirketleri eleştiriden muaf mı?' diyebiliriz. Ya da bu maddenin tasarruf finansman şirketlerinden çıkıp tüm şirketlere yaygınlaştırılabileceğini vurgulayabiliriz. Ki, AKP'nin önünde Meclis'te bunu eklemeye engel yok. Ama bugün itibarıyla 'beşli çete' demek yasaklanıyor, diyemeyiz. Eğer dersek asıl o zaman iyi değerler uğruna verilen mücadele zarar görür."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.