Bilim insanları, Çin'in son yıllardaki hızlı kentleşmesinin, artık insanların barınma ihtiyaçlarını karşılamak için çok daha fazla suyun çekildiğini, bu nedenle kıyı kentlerinde yaşanan çöküntülerin deniz seviyelerinin yükselmesiyle birlikte milyonlarca insanı su baskını tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını açıkladı.
Hem Şangay'ın hem de Tianjin'in 1920'lerde çökme belirtileri gösterdiği bilinirken, Şangay'ın geçtiğimiz yüzyılda 3 metreden fazla battığı belirlendi.
Sorunun boyutlarını anlamak için Çin'deki çeşitli üniversitelerden bir grup araştırmacı, nüfusu 2 milyonun üzerinde olan 82 şehri inceledi. Ülke genelindeki dikey arazi hareketlerini ölçmek için Sentinel-1 uydularından elde edilen verileri kullandılar.
2015'ten 2022'ye kadar olan dönemi ele alan ekip, kentsel alanların yüzde 45'inin yılda 3 mm'den daha fazla çöktüğünü tespit etti. Kentsel arazilerin yaklaşık yüzde 16'sı yılda 10 mm'den daha hızlı bir şekilde alçalıyor ki bilim insanları bunu hızlı bir alçalma olarak tanımlıyor.
Bu durum, 67 milyon insanın hızla çöken bölgelerde yaşadığı anlamına geliyor.
Çöküşün ölçeği, jeoloji ve binaların ağırlığı da dahil olmak üzere bir dizi faktörden etkileniyor. Ancak araştırmacılara göre önemli bir unsur da yeraltı suyu kaybı.
Araştırmada yer almayan East Anglia Üniversitesi'nden Prof Robert Nicholls, "Çin'de jeolojik olarak oldukça yakın zamanda tortulaşmış bölgelerde yaşayan çok sayıda insan var. Dolayısıyla yeraltı suyunu çıkardığınızda ya da toprakları kuruttuğunuzda, çökme eğilimi gösteriyorlar. Çökmeyi etkileyen diğer faktörler arasında kentsel ulaşım sistemleri ve mineral ve kömür madenciliği yer alıyor." diye konuştu.