Hollywood'un ünlü film yapımcısı Harvey Weinstein'ın, aralarında ünlü aktrislerin de bulunduğu çok sayıda kadına cinsel tacizde bulunduğu iddialarıyla başlayan #MeToo tartışmaları, 68'inci Berlin Film Festivali'ne de yansıdı. Berlinale olarak bilinen Festival, kadınların günlük hayatta karşılaştığı cinsiyetçilik ve cinsel tacizin konuşulması için bir platform sunuyor. Bu kapsamda cumartesi günü kadınların cinsel tacize karşı sesini yükseltmesini hedefleyen “Speak Up” (Sesini Yükselt) girişiminin tanıtımı yapıldı.
Paris merkezli Doc&Film International adlı film dağıtım şirketinin CEO'su Daniela Elstner'in öncülüğünde başlatılan girişimin Cumartesi günü Berlin'de düzenlenen tanıtım toplantısında hazırlanan manifesto okundu.
'Speak Up' için manifesto
Manifestoda, cinsel tacizin hiç bir şekilde hoş görülmeyeceğini vurgulamak için Avrupa film endüstrisinin “Speak Up” sloganı altında birleştiği belirtildi. “Tacizin uzun süre boyunca dikkate alınmadığı ve yok sayıldığı” belirtilerek, mağdurların susmaya zorlandığına işaret edildi. Manifestoda, “Taciz ve rahatsız etmenin 'şakalaşma' sayılarak ve mağdurların 'şakadan anlamaz' diyerek ciddiye alınmamasına artık yeter” denildi. Avrupa film endüstrisinin cinsel tacizi önlemek için “iş hayatındaki bu kültürü” değiştirmek için gereken adımları atma kararı aldığı ifade edildi.
"Speak Up” girişimini başlatan Daniela Elstner, hedeflerinin cinsel taciz ile karşılaşan “kadın ve erkeklerin artık bunu anlatabilmesi ve onları dinleyecek bir birim” oluşturmak olduğunu söyledi. DW Türkçe'ye konuşan Elstner, uzun vadede firmalarla birlikte çalışarak, bu konuda duyarlılığı artıracak seminerler planladıklarını belirtti. Elstner, mağdurlara bu durumu “ciddiye aldıkları” mesajı vermek istediklerini ifade etti.
'Bana tecavüz etmeye kalktılar'
Daniela Elstner, cinsel tacize uğrayan kadınların sesini yükseltmesinin çok önemli olduğunu vurgulamak için kendi başından geçen bir olayı örnek olarak anlattı. “20 yıl önce bir festival sırasında bana tecavüz etmeye kalktılar, o zaman bunu yöneticilerime söylediğimde 'bu işinin bir parçası sayılır, durum o kadar da kötü değil, zaten hiç bir şey olmamış' sözleriyle karşılaştım” şeklinde konuştu. “20 yıl boyunca bu 'bir şey olmadı' sözleriyle yaşadım” diyen Elstner, film yapımcısı Harvey Weinstein'ın çok sayıda kadın oyuncuya cinsel tacizde bulunduğu iddialarıyla başlayan tartışmalarda, bu durumun kabul edilemeyeceğini daha iyi anladığına işaret etti.
Elstner, kendi tecrübelerinden yola çıkarak özellikle gençlere “Böyle bir durumla karşılaştığınız zaman anlatın ve artık sizi dinleyecek biri var” mesajı vermek istediklerini söyledi. Elstner, bu girişimin sadece aktrisleri değil, yapımcıdan yönetmene, dağıtımcıdan stajyere kadar sektörde çalışan bütün kadınlara yönelik olduğunu vurguladı.
'Kadınlar susmuyordu ama pek dinleyen yoktu'
Cinsiyetçilik ve cinsel tacizle mücadeleyi Berlinale'nin gündemine taşıyan kuruluşlardan biri de Berlin merkezli Pro Quote Film adlı dernek. Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Julia Thurnau, ABD'de başlayıp yayılan #MeToo tartışmaları ve Avrupa çapındaki “Speak Up” girişiminin kadınlar arasındaki “müthiş bir dayanışma” olduğu görüşünde. DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Alman aktris Julia Thurnau, “ancak ayrı ayrı mağdur hikâyeleri yerine bu tartışmalardan bir hareket doğmasının” önemli olduğunu söyledi. Bunun için de bütün kadınların seslerini yükseltmesi gerektiğine işaret eden Thurnau, “bunu da zaten yapıyorlar” dedi.
Sinema sektöründeki kadınların çoğunun rahatsız edici durumlarla karşılaştığında veya cinsel tacize uğradığında eskiden de susmadığını belirten Julia Thurnau, onları kimsenin pek dinlemediğine dikkat çekti. Thurnau, “Kadınlar yapım sorumlularına durumu anlatıyordu. Ama onlar da 'kusura bakmayın, burada böyle' diyordu. Kadınlar konuyu dile getirdikleri zaman dinleyen yoktu. Burada sorulması gereken soru şu 'neden bir prodüksiyon ekibi, bir film ekibi duruma seyirci kalıyordu? Hiçbir şey bilmediklerini söyleyemezler” diye konuştu.
'40 erkeğin karşında 19 yaşında bir kız'
Almanya'da film sektöründe kadın yönetmenlerin oranının yaklaşık yüzde 20'lerde olduğunu belirten Julia Thurnau, bu alanda “erkeklerin sayısının çok” olduğunu dile getirdi. “Mevcut yapıda erkeklerin sayısı çok fazla olduğu için de otomatik olarak garip durumlar oluşuyor” diyen Thurnau, bu durumu “19 yaşındayken yaklaşık 40 erkeğin karşısında yarı çıplak kaldığımda ne kadar garip bir iş yaptığımı düşünüyordum” sözleriyle anlattı. Thurnau, sinema sektöründe kadın kotası getirilmezse durumun değişmeyeceğini vurguladı.
Sinema ve televizyon sektöründe kadın-erkek eşitliği için mücadele veren Pro Quote Film, Berlinale kapsamında düzenleyeceği panellerle sinema dünyasında cinsel tacizi gündemde tutmaya devam edecek.
Jülide Danışman / Berlin
© Deutsche Welle Türkçe