Operasyonların sona erdiği Şırnak'ın Cizre ilçesinde incelemelerde bulunan CHP heyetinde yer alan Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, "Benzer operasyonların yapılmasına muhakkak gözüyle bakılan il ve ilçelerden bir nüfus hareketliliği de yaşanıyor. Eğer bu gidişat durdurulamazsa bu çatışmanın batıya yansıması kaçınılmaz" dedi. Cihaner, "Lübnan, Suriye, Irak’ta yakıp yıkılan kentler için söylediğimiz sözcüklerle tanımlayabildiğimiz bir Cizre manzarası söz konusu” diye konuştu.
CHP Milletvekilleri Fikri Sağlar, Zeynep Altıok, Fatma Hürriyet Kaplan, İlhan Cihaner, Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker, 80 günlük ablukanın ardından büyük tahribat meydana gelen Şırnak Cizre’de incelemelerde bulundu. BirGün’den Elçin Yıldıral ve Uğur Koç'a Cizre’deki izlenimlerini aktaran İlhan Cihaner ve Fikri Sağlar, acil çözülmesi gereken sorunun barınma olduğunun altını çizdi.
Fikri Sağlar, operasyonların gerçekleştiği 4 mahallenin yaşanmayacak hale geldiğini söyledi. Bölgedeki yurttaşların şu anda en acil sorunun barınma olduğunu dile getiren Sağlar, gördük ki evler, apartmanlar çökertilmiş. Tanklar, toplar, doçkalar kullanılmış. Karşılıklı büyük bir çatışmanın yaşandığı belli” ifadelerini kulladı.
“Ancak Cizre’de yetkililerle yaptığımız görüşmede aldığım intiba şu ki; daha aylarca, hatta yılları aşkın bir süre binlerce insan evlerine kavuşamayacak” diyen Sağlar, 'Suriye’den gelen milyonlarca insana bağrımızı açtık' diyen hükümetin kendi yurttaşına bakışı esef verici” diye konuştu.
‘Barınak istiyorlar’
Sağlar, bu duruma karşı büyük bir çağrısının olduğunu söyleyerek şunları kaydetti: “Cizre’deki yurttaş barınak istiyor. Evine dönmek isteyen binlerce yurttaş bunu yapamıyor. Devlet bir an önce buradaki sorunu çözmeli. İlçede karşılaştığımız evi yıkılmış bir yurttaş, ‘nerede yaşayacaksınız’ diye sorduğumuzda ‘kuytu bir tarafına yerleşeceğiz, hiç olmazsa kendi evimizde oturacağız’ yanıtını verdi. Bu sözler içler acısı bir durumun en somut örneğidir.”
‘Yetkiler dahi bilmiyor’
CHP’li vekil, bölgedeki yetkililerin dahi yaşananlardan bilgisi olmadığını şu çarpıcı ifadelerle anlattı: “Yetkililerin verdiği rakamlara göre 78 günde 24 şehit, 144 yaralı, 20’si sivil olmak üzere 240 ölü var. Bu bilgileri veren kaymakam bize ‘Ama kesin bilgiler Terörle Mücadele Şubesi’nde, Silahlı Kuvvetler’dedir, onları biz bilemeyiz’ dedi. Yani kesin bilgiler devletin bölgedeki yetkilileri dahi bilmiyor, ama herhalde RTE biliyor. Ayrıca yine yetkililer ilk anlarda insanların canını korumak için çaba gösterdiklerini, ancak daha sonra yukarıdan gelen talimatlarla çok şiddetli çatışmalar içine girdiklerini anlatıyorlar.”
‘Daha korkunç olurdu’
Yaşanan ölümler için “Yine şükrediyoruz, kayıplar az sayıda” gibi bir anlayışın da kimi çevrelerce dile getirildiğini belirten Sağlar, 60 bin nüfusu olan bir yerde böyle bir anlayışın açığa çıkmasının arka planını “Yurttaşlar devletin operasyonlar öncesi verdiği sinyaller üzerine evlerini terk etmişti” ifadeleriyle açıklayarak “Yoksa karşılaşacağımız manzara çok daha korkunç olacaktı” dedi.
Kitlesel bir çatışma...
CHP’li Sağlar, 90’larla bugün yaşananları ise şöyle karşılaştırdı: “90’lardan çok daha farklı bugün yaşananlar. Ben 90’larda dahi böyle bir manzara görmedim. O zaman JİTEM ve diğer güçler faili meçhul cinayetler işliyordu. Ancak bugün olay kitlesel çatışmalara dönmüş. Bodrumlarda yanmış ceset parçalarını gördük. Bu insanlar nasıl yanar, oraya ne atılmış anlayabilmiş değiliz.”
‘Bölge göç ediyor’
Cizre’deki tabloyu "dehşet verici" olarak tanımlayan İlhan Cihaner de, “Lübnan, Suriye, Irak’ta yakıp yıkılan kentler için söylediğimiz sözcüklerle tanımlayabildiğimiz bir Cizre manzarası söz konusu” dedi. “5 bin ailenin evsiz kaldığı bir felaket ile karşı karşıyayız” diyen Cihaner, "Cizre’ye dönüşler başladı. Ancak gelenler evleri yerine harabe buluyorlar. Sadece Ortadoğu, Suriye bağlamında tartışılan sığınmacılık, göçmenlik, nüfus hareketleri şimdi belki de çok daha sorunlu bir şekilde operasyon bölgelerinde yaşanıyor. Çok daha acı olanı devletin henüz bununla ilgili tek bir adım atmamış olması. Daha önceki nüfus hareketliliği nedeniyle birçok aile başka evlerde ikamet ediyordu, her evde 30- 40 kişinin kaldığı insanlık dramı yaşanıyordu, yaşanıyor. Ayrıca, benzer operasyonların yapılmasına muhakkak gözüyle bakılan il ve ilçelerden bir nüfus hareketliliği de yaşanıyor. Eğer bu gidişat durdurulamazsa bu çatışmanın Batı’ya yansıması kaçınılmaz” ifadelerini kullandı. Cihaner, artık bir iç güvenlik hareketi boyutlarıyla açıklanamayacak bir silahlı çatışmadan bahsediyorum” diyerek tehlikenin boyutlarını dile getirdi.
Düşman değiller!
Cizre’deki durumun başka bir noktasına da dikkat çeken Cihaner, oradaki aktörlerin gerçekliği kurgulamasında, algılamasında inanılmaz farklar var. Yurttaşlar ve kolluk güçleriyle yaptığımız görüşmelerde aktarılanlar taban tabana zıt. Örneğin bir AKP’li Grup Başkanvekili, bu yıkımın örgüt tarafından yapılan tuzaklamalar ve kullanılan patlayıcılardan oluştuğunu söyledi. Ancak duvarlardaki tank atışları, yerlerdeki mermi izleri başka bir tabloyu da anlatıyor. Bunu tek açıdan böyle tanımlar ve topluma da böyle aktarırsanız sorunun teşhisine ilişkin hatalı ilk adımı atmış olursunuz. Gerçeklikte bunun üzerine kurgulanır. Ve sorun çözülemez” diye konuştu.
Cizre’de çok çarpıcı bir başka tabloya da tanık olduğunu söyleyen Cihaner, “Bir Cizreli ağlayarak muhtemelen yakınını ararken, ‘biz düşman değildik ki’ diyordu. Bu perspektiften gidersek eğer daha sağlıklı bir algı meydana gelecek ve sorunun teşhisi ve çözümü bu algı üzerinde inşa edilecektir. Bu topraklarda yaşayanların birbirine düşman olmaması gerekir. Düşman değillerdi, hala da olduklarını düşünmüyorum” diye anlattı.