İngiltere'de yayımlanan Independent gazetesinin Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn, ABD'nin Wikileaks kurucusu Julian Assange'a ve Pulitzer ödüllü AP muhabiri Maad el-Zikri'ye "zulmetmesinin" sebebinin Yemen'deki savaş ile ilgili önemli belgeleri ortaya çıkarmış olmaları olduğunu yazdı.
Yemenli Maad el-Zikri, AP'nin ekibiyle ile birlikte Yemen'deki savaş ile ilgili yaptığı haberler sebebiyle uluslararası habercilik dalında 2019 Pulitzer Ödülü’nü kazanmış ancak ödül törenine ABD kendisine vize veremediği için katılamamıştı. ABD'nin iadesini istediği Assange ise Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan bir raporu ortaya çıkarmıştı.
Wikileaks kurucusunun "gazeteciliğin gereğini" yaptığını belirten Cockburn, "ABD hükümetinin hem Assange’a hem de Zikri’ye zulmetmesinin sebebi, en az 70 bin kişinin öldürüldüğü Yemen savaşı hakkında önemli bilgileri ortaya çıkarmış olmalarıdır" yazdı.
Independent Türkçe'nin aktardığına Cockburn'ün yazısının ilgili bölümü şöyle:
Bazı yorumcular, utanmadan, Assange’ın peşine düşmenin ve onun ABD ya da İsveç’e muhtemel iadesinin incelendiği mevcut hapis cezasının, ifade özgürlüğüyle bir ilgisinin bulunmadığını iddia ediyor.
Aslında o, her gazetecinin yapması gerekeni yapıyordu ve bunu da çok başarılı bir şekilde yerine getiriyordu.
Gelin, örnek olarak Yemen’e bakalım. Son günlerde ABD'li üst düzey yetkililer, Suudi Arabistan ve BAE destekli güçlerle savaşan isyancı Husileri yönlendirdiği ve silahlandırdığı iddiasıyla İran’ı kınayan açıklamalar yaptığı için gündemde son derece önemli bir haber var. Sözüm ona İranlı bu vekil savaşçıların eylemi, ABD ile İran arasındaki karşılıklı meydan okumada bir savaş sebebi olabilir.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Husilerin elindeki “füze sistemi, donanım, askeri imkan ve kabiliyeti” İran’ın sağladığını belirtiyor.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Husilerin Suudi Arabistan’a yönelik drone saldırısı ve diğer eylemlerinin sorumlusu olarak gördüğü İran’ın, ABD’den “çok güçlü bir karşılık görme” riskinin olduğunu söyledi.
ABD, Suudi Arabistan ve bugün Yemen’de müttefikleri her kimse onların, Husilerin İran’ın sağladığı silahlarla donatılmış piyonlar olduğuna ilişkin suçlamaları uzun bir geçmişe sahip.
Fakat Washington’ın yıllar içinde çok da değişmeyen bu iddialarla ilgili gerçekte ne düşündüğü hakkında ne biliyoruz?
İşte tam da burada WikiLeaks imdada yetişiyor.
ABD’nin Sana Büyükelçiliği bugün kapalı olsa da ABD Büyükelçisi Stephen Seche’nin Dışişleri Bakanlığı’na “Husiler kimdir? Nasıl savaşıyorlar?” başlıklı detaylı bir rapor gönderdiği 9 Aralık 2009’da açıktı. Birçok kaynağa atıfta bulunan rapor, Husilerin hükümetin askeri yetkililerine rüşvet yedirerek “silahlarını Yemen karaborsasından temin ettiğini” belirtiyor. Raporda sözleri alıntılanan Yemenli üst düzey bir istihbarat yetkilisinin şu ifadelerine yer veriliyor: "İranlılar Husileri silahlandırmıyor. Husilerin kullandığı silahlar Yemen menşeli.” Bir diğer üst düzey yetkili de Husi karşıtı ordunun, “(Husilerin) silahlarının İran’dan geldiğini söyleyerek başarısızlıklarını örttüğünü” anlatıyor.
Savaş konusunda Yemenli uzmanlar, Husilerin silah temin etmesinin bugün bile İran’la çok az ilgisi bulunduğunu söylüyor. Yemen, her zaman parayı bastırdığında büyük ve küçük silahların neredeyse istenilen miktarda elde edilebildiği, büyüyen bir silah karaborsasına sahip. Suudi Arabistan ve BAE tarafından bol miktarda beslenen Husi karşıtı güçler, Husilere veya başkalarına silah satarak kar etmekten mutluluk duyuyor.
Büyükelçilik çalışmasında daha önceki bir döneme ait bir bölümde, “hassas rapora” -muhtemelen CIA ya da bir başka istihbarat kuruluşuna- atıfta bulunuluyor. Raporda, Katyuşa füzeleri isteyen Somali’den aşırılık yanlılarının, kolayca Kızıldeniz’i geçtiği ve bu füzeleri Yemen karaborsasında satın aldığı ifade ediliyor.
ABD hükümetinin hem Assange’a hem de Zikri’ye zulmetmesinin sebebi, en az 70 bin kişinin öldürüldüğü Yemen savaşı hakkında önemli bilgileri ortaya çıkarmış olmalarıdır.
Yemenli cesur gazeteci, “Bu toprakların, bugünkü trajik durumuna ulaşarak böylesi fakirleşmesinin en önemli sebeplerinden biri, ABD yönetiminin Yemen’i topluca cezalandırmasıdır” diyor. Bu, bariz şekilde doğru ancak şüphesiz Washington’da birileri bunun gizli olduğunu sanıyor.