T24 Dış Haberler
Azerbaycan'ın ev sahipliğinde yapılan COP29 Zirvesi'nde zengin ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin iklim kriziyle mücadelesine yardımcı olmak için küresel teklifi 200 milyar dolara çıkarmayı kabul etti.
The Guardian'ın haberine göre; gelişmekte olan ülkeler cuma günü önerilen 250 milyar dolarlık teklife tepki gösterdi ve bunu bir "şaka" olarak nitelendirdi. Gelişmekte olan ülkeler, yoksul ülkelerin düşük karbon ekonomisine geçmesine ve aşırı hava koşullarının etkilerine uyum sağlamasına yardımcı olmak için gereken miktarın çok altında olduğunu belirtti. Bu durum, perde arkasında diplomatik çabaların artmasına neden oldu.
Çok sayıda kaynak, AB ve aralarında Britanya, ABD ve Avustralya'nın da bulunduğu şemsiye grubun bazı üyelerinin cuma günü yayımlanan taslak metinde başka değişiklikler yapılması karşılığında 300 milyar dolara çıkabileceklerini belirttiklerini söyledi.
Finansman desteği konusunda son durum ne?
Taslak anlaşma metnine göre gelişmekte olan ülkeler 2035 yılına kadar yılda en az 1.3 trilyon dolar iklim finansmanı alacaklardı. Bu miktar, COP29 öncesinde de zikrediliyordu. Ancak gelişmekte olan ve yoksul ülkeler bu finansmanın çok daha fazlasının doğrudan zengin ülkelerden, tercihen kredi yerine hibe şeklinde gelmesini istiyor. Gelişmiş ülkelerden gelen 250 milyar dolarlık teklifin, ne kadarının şartsız geleceğine dair çok az güvenceyi de göz önünde bulundurarak çok az olduğunu söylediler.
Gelişmiş ülkelerden gelen teklifin “katmanlı” bir finansman anlaşmasının iç çekirdeğini oluşturması, buna fosil yakıtlara ve yüksek karbonlu faaliyetlere yeni vergiler, karbon ticareti ve “yenilikçi” finansman biçimleri gibi yeni finansman biçimlerinden oluşan bir orta katmanın eşlik etmesi ve en dışta da özel sektörün güneş ve rüzgar santralleri gibi projelere yatırım yapması bekleniyor. Bu katmanların toplamı yılda 1.3 trilyon dolara ulaşacak.
The Guardian'ın aktardığına göre; Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in daha yüksek bir destek için başkentleri dolaşıyor. Japonya, İsviçre ve Yeni Zelanda'nın cuma günü geç saatlerde 300 milyar dolarlık desteğe direnen ülkeler arasında olduğu anlaşıldı.
300 milyar dolarlık destek, gelişmekte olan ülkelerin gerekli olduğunu söylediği miktarın hâlâ çok altında.
Fosil yakıtlar konusu çözümsüz kalmaya devam ediyor
Gelişmiş ülkelerden bazı bakanlar, Donald Trump'ın ABD Başkanı olacağı ve aralarında Almanya ve Kanada'nın da bulunduğu bazı ülkelerdeki seçimlerde sağcı hükûmetlerin iş başına gelebileceği gelecek yıla kıyasla bu yıl bir anlaşma yapmanın daha kolay olabileceğini ve yerine getiremeyecekleri bir taahhüt altına girmek istemediklerini savunuyor.
Cop29'da iklim finansmanı ana odak noktasını oluştururken, diğer konular da çözümsüz kalmaya devam ediyor. Görüşmelerin dönem başkanlığını yürüten Azerbaycan, taslak metinlerde “fosil yakıtlardan uzaklaşmaya” yönelik kilit bir taahhüdü önemsiz göstermekle eleştiriliyor.
Bu taahhüt bir yıl önce Dubai'deki COP28 görüşmelerinde verilmişti ancak bazı ülkeler bu taahhüdü bozmak istiyor. Suudi Arabistan her fırsatta bu taahhüdü taslaklardan çıkarmakla suçlanıyor ve bu da kömür, petrol ve gazdan uzaklaşıp yenilenebilir enerjiye yönelme ihtiyacını açıkça vurgulamak isteyen ülkelerin öfkesine yol açıyor.