“Türkiye'de Kimlikler, Kürt Sorunu ve Çözüm Süreci: Algılar ve Tutumlar” araştırmasının sonuçları açıklandı.
Araştırma, Açık Toplum Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi'nin desteğiyle Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Hakan Yılmaz'ın yönetiminde, Doç. Dr. Emre Erdoğan, Güçlü Atılgan, Merve İnce ve Murat Can tarafından yürütüldü.
Araştırmada Türk ve Kürt bireylerin kendi kimliklerini nasıl tanımladıkları; "Türklük", "Müslümanlık" ve "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı" gibi baskın kimlik yapılarıyla nasıl bir ilişki kurdukları; kendilerini neden dışlanmış hissettikleri; entegrasyon için beklentilerinin neler olduğu ve nasıl bir toplumsal düzende kendilerini entegre olmuş hissedecekleri; mevcut çözüm sürecine ve diğer çözüm önerilerine nasıl tepkiler verdikleri; kendilerinin toplumsal entegrasyon için hangi çözüm önerilerini sundukları, yüzyüze görüşmeler ve Türkiye çapında uygulanan bir anket vasıtasıyla incelendi. Araştırma kapsamında siyasi parti tabanlarının çözüm sürecine nasıl yaklaştıkları da ele alındı.
Araştırmada Türkiye genelinde 2300 kişiye anket uygulandı. Anket çalışması 2014 yılının Nisan-Temmuz ayları arasında gerçekleştirildi. Kamuoyu araştırmasının saha uygulaması Infakto Research Workshop tarafından yapıldı. Doç. Dr. Emre Erdoğan ve Güçlü Atılgan danışman olarak araştırma ekibinde görev aldı.
2 bin 300 anketin, 1500'ü ulusal çapta bir örneklem temelinde uygulandı. Buna ek olarak, Kürt yurttaşların daha ayrıntılı analizini yapabilmek için 400 Kürtçe bilen kişiyle; gençlik gruplarının daha ayrıntılı analizini yapabilmek için de fazladan 1976-1995 yılları arasında doğmuş 400 gençle görüşüldü.
Araştırmanın sonuçlarına göre, katılımcılar ulus kavramını tanımlarken "dil", "kültür" ve "vatandaşlık" gibi seküler ve kapsayıcı kategorileri kullanıyorlar. "Din" ve "soy" gibi kategoriler ise daha az tercih ediliyor. "Ortak düşman" sıralamada en sonda yer alıyor.
Anket sonuçlarına göre Kürtler, yaklaşık yüzde 20-30 arasında değişen oranlarla hayatın birçok alanında kendilerine ayrımcı davranıldığını, kötü muamele edildiğini söylüyor. Kürtler en çok "karakolda" kötü muamele gördüklerini söylüyor.
Kendilerini “Atatürkçü/Laik” olarak olarak tanımlayanlar da yüzde 10-20 arasından değişen oranlarda "kötü muamele" gördüklerini söylüyorlar. Araştırmaya göre en az kötü muamele gördüğünü (yüzde 0-10 arasında) ifade eden kişiler ise, grup aidiyetlerini “dindar/muhafazakâr” veya “Türk” olarak seçenler oldu.
Dün (16 Eylül 2014) Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü Kennedy Lodge'da gerçekleşen sunumda Prof. Hakan Yılmaz, "Kamuoyunun hem Kürtleri hem de Kürt olmayanları kapsayan büyük bir kesiminin Kürt sorununun sosyal nedenlerine bakışında 'ekonomik' bir yaklaşımın hakim olduğunu görüyoruz" dedi.
Araştırmada yapılan gözlemlerden biri, çözüm sürecinin Türkiye'deki partisel kutuplaşmanın bir parçası olduğu yönünde oldu. Parti tabanlarının çözüm sürecine bakış açılarının değerlendirildiği bölümde ise AKP ve BDP tabanlarının çözüme en çok destek verdiği görüldü. CHP ve MHP tabanları ise çözüme büyük ölçüde karşı çıkıyor.
"Türkiye'de Kimlikler, Kürt Sorunu ve Çözüm Süreci: Algılar ve Tutumlar" başlıklı araştırma sonuçlarının tamamına ulaşmak için tıklayınız.
Doğan Akın: İşte 'Türkiye'de Muhafazakârlık' araştırmasının sonuçları
Doğan Akın: Türkiye'nin 'ultra ötekileri' kimler?