Çeviri - Gonca Tokyol
Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), Türk yetkililerin talebi üzerine, 2015 yılında Türkiye’deki mültecilerin tutulduğu merkezlere düzenlediği ziyaretlerin ardından hazırladığı raporu yayınladı.
Türk yetkililerin 2 milyondan fazla mülteciye barınak, bakım ve koruma sağlamasına yönelik takdirini belirten CPT, heyetlerin ziyaret edilen hiçbir geri gönderme merkezinde polisin ya da güvenlik güçlerinin mültecilere fiziki kötü muamelede bulunduğuna dair hiçbir iddia duymadıklarını aktardı.
"Merkezler aşırı kalabalık, temel hijyen ürünlerine ulaşamıyorlar"
Aydın’daki geri gönderme merkezindeki koşulları “çok iyi” olarak nitelendiren komite, Ankara, İzmir ve İstanbul-Kumkapı’daki merkezlerin durumunu ise “insanlık dışı ve aşağılayıcı” kelimeleriyle tanımladı. Raporda, bu merkezlerin aşırı kalabalık olduğuna, hijyen koşulları ve havalandırmanın yetersizliğine, doğal ışığa ulaşımın azlığına ve yer yer bulunmadığına, birçok mültecinin de temel hijyen ürünlerine ulaşamadığına dikkat çekildi.
"Mültecilerin açık hava egzersizi yapmasına yönelik ısrarlı tavsiyeler hayata geçirilmiyor"
Türkiye’deki ziyareti boyunca hem ulusal yetkililerin hem de gezilen merkezlerdeki personelin heyetle işbirliği içerisinde olduğu kaydedilen CPT raporunda, “Ancak işbirliği ilkesi aynı zamanda komitenin tavsiyelerinin pratikte etkili bir şekilde uygulanmasıdır. Bu konuda CPT, Ankara ve İstanbul-Kumkapı’daki geri gönderme merkezlerindeki mültecilerin açık havada egzersiz yapmasının sağlanmasına dair uzun süreli tavsiyelerinin uygulanması için harekete geçilmemesi konusunda ciddi kaygılarını dile getirmektedir” ifadelerine yer verildi.
Aralarında çocuklu ailelerin de bulunduğu bir sayıda mültecinin doğal ışık ve açık havaya erişimleri olmadan İstanbul’daki Atatürk Havalimanı transit bölgesindeki bir tesiste tutulmasından büyük kaygı duyulduğunu belirten CPT, Türkiye'deki merkezlere dair diğer sıkıntıları da şöyle sıraladı:
Tıbbi personelin yetersizliği ve bazı merkezlerde tıbbi prosedürlerin uygulanmasında yaşanan sıkıntılar, mültecilerin bilgilendirilmesine dair eksiklikler ve mültecilere yönelik biber gazı kullanımı.
