Politika

Erdoğan: Verilen sözler tutulmazsa, isim değiştirip bildiğini okurlarsa günah bizden gider

01 Mart 2025 20:20

Güncelleme: 01 Mart 2025 21:47

T24 Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde “Şehit Aileleri ve Gazilerle İftar Programı”nda konuşma yaptı. Erdoğan, PKK lideri Öcalan'ın çağrısına ilişkin olarak, "Hiçkimsenin şüphesi olmasın, Türkiye sınırları içinde ve dışında terörle mücadele konusunda dünyanın en güçlü ülkesidir. Şayet verilen sözler tutulmaz, isim değiştirip bildiğini okuma gibi şark kurnazlıklarına evrilmeye çalışılırsa günah bizden gider" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin artık "oyun kuran" bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, şehit yakını ve gazilerin, atılan adımların Türkiye'nin ve Türk Milletinin istikbali için atıldığını bilmelerini istediklerini söyledi. Erdoğan, "Ülkemize 40 yıldır ağır insani ve ekonomik maliyeti olan bir sorununu suhuletle çözme imkanını görmezden gelmek yok saymak ya da bir avuç fanatiğin güdümünde kalmak Türkiye gibi bir ülkeye asla yakışmaz" dedi.

Erdoğan, PKK lideri Öcalan'ın silah bırakma çağrısını Dolmabahçe Ofisi'nde “Şehit Aileleri ve Gazilerle İftar Programı”nda değerlendirdi. Sürecin istenildiği gitmediği her durumda demir yumruğu hazırda tuttuklarını söyleyen Erdoğan, "Şayet verilen sözler tutulmaz, isim değiştirip bildiğini okuma gibi şark kurnazlıklarına evrilmeye çalışılırsa günah bizden gider. Halen devam eden operasyonlarımızı gerekiyorsa taş üstünde taş omuz üstünde baş bırakmadan sürdürürüz" dedi. 

Açıklamasından satır başları şu şekilde:

"Bundan sonra da kavga ve gerilim yerine karşılıklı hoşgörü ve diyaloğu gözetmeye devam edeceğiz"

"Sizlerle birlikte milletimizin bize emaneti olan 81 vilayetimizin tamamındaki şehit yakınlarımızı da sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Herbiri birer kahramanlık anıtı olan kıymetli gazilerimize şahsım ülkem ve milletim adına şükranlarımızı sunuyorum. Başı rahmet ortası mahfiret sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramaza-ı şerifimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Bu vesileyle milletimizin ve tüm İslam aleminin ve tüm İslam Aleminin mübarek ramazan ayını kutluyorum.

Her Ramazan'da olduğu gibi bu yılda ilk iftirarımızı şehit yakınlarıyla birlikte yapıyoruz. Soframızı şereflendirdiğiniz için herbirinizie ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Herbirinizin huzur ve afiyet içinde olmanızı niyaz ediyorum. Şunu tüm kalbimle söylemek istiyorum, askeriyle, polisiyle, bekçisiyle, güvenlik korucusuyla, güvenliğimiz için gece gündüz çalışan kardeşlerimize çok şey borçluyuz.

Rabbim hepsini de korusun. Esasen biz her bir ferdiyle ülkesini temsil edenlerin güvenliği için canını ortaya koyacağını ispatlamış bir milletiz. Çanakkale'den Milli Mücadeleye bunun sayısız örneği mevcuttur. Son örneğini de 15 Temmuz'da hep birlikte yaşadık. Kıyam ve cihad, milletimizin genlerine işlemiş hasletlerdir. Barış ve huzur içinde yaşamayı ne kadar seviyorsak, mukaddesatımız bildiğimiz değerlerimize ezanımızla sembolleşen inancımıza bayrağımızla sembolleşen vatanımıza, traihimizin en değerli mirası devletimize hele hele vatandaşlarımızın uğrayacağı en küçük bir saldıraya o derece tavizsizsiz.

Elbette meselelerimizin çözümünde önceliği, görüşmeye, konuşmaya ve uzlaşmaya veririz, veriyoruz. Bundan sonra da nefret dili kavga ve gerilim yerine karşılıklı hoşgörü ve diyaloğu gözetmeye devam edeceğiz. Fakat uzattığımız elin havada bırakılması veya ısırılması halinde demir yumruğumuzu daima hazır tutuyoruz. 

Geçmişte darbecilerden Fetö'ye ve diğer terör örgütlerine kadar emperyalistlerin ülkemiz içindeki maşalarından gelen saldırılarda gereken refleksleri gösterememiş olabiliriz ama artık böyle bir Türkiye yok. Bugün her alanda güçlü kuvvetli kolu uzun bir Türkiye var. Sadece vatandaşlarının değil, dünyadaki tüm mazlum ve mağdurların umudu haline dönüşmüş yıldızı parlayan bir Türkiye var. Artık kişi başına milli gelirinin 15 bin doların üzerine çıktığı bir Türkiye var.

"Hangi adımı atıyorsak Türkiye'nin ve Türk Milletinin istikbali için atıyoruz"

Oyuna gelen değil oyun kuran, oyun bozan çok farklı bir Türkiye var. Kendi tüfeğini bile yapamayan bir Türkiye'den kendi göbeğini kendisi kesen bağımsız bir Türkiye'ye ulaştık. Terörle mücadele özellikle son 10 yılda büyük başarıların gerisinde işte bu gerçekler bulunuyor. Güvenlik birimlerimizin terörle mücadelede dünya literatürüne geçen başarıların verdiği cesaretle meselelerin suhuletle çözümü için tarihi adımlar atma özgüvenine kavuştuk. Olayları artık tribünden seyretmiyor, binlerce yıllık kadim devlet aklının rehberliğinde ülkemiz lehine olacak şekilde yönlendiriyoruz. Hangi adımı atıyorsak Türkiye'nin ve Türk Milletinin istikbali için atıyoruz.

Milletimden, bilhassa da şehit yakınları ve gazilerimizden son dönemde yaşanan gelişmeleri bu perspektiften değerlendirmelerini istiyorum. Ülkemize 40 yıldır ağır insani ve ekonomik maliyeti olan bir sorununu suhuletle çözme imkanını görmezden gelmek yok saymak ya da bir avuç fanatiğin güdümünde kalmak Türkiye gibi bir ülkeye asla yakışmaz.

"Sözler tutulmazsa günah bizden gider"

Şundan hiçkimsenin şüphesi olmasın Türkiye sınırları içinde ve dışında terörle mücadele konusunda dünyanın en güçlü ülkesidir. Şayet verilen sözler tutulmaz, isim değiştirip bildiğini okuma gibi şark kurnazlıklarına evrilmeye çalışılırsa günah bizden gider. Halen devam eden operasyonlarımızı gerekiyorsa taş üstünde taş omuz üstünde baş bırakmadan sürdürürüz. Biz bu ülkenin hancısıyız, terör örgütlerini destekleyen emperyalistler ise yolcu. Biz binlerce yıldır buradaydık, inşallah hep burada olacağız.

Yarın terör örgütlerini destekleyen güçlerin çıkarları değişip bölgeden çekildikleri zaman baş bşa kalacağımızı kimse unutmasın. Bölgemizi 200 yıldır oynanan oyunu zayi ve sabote edenler muhakkak bunun hesabını vereceklerdir. Milli meselelerde milli duruş esastır. Ülkenin ve milletin menfaatleri her türlü hesabın üzerindedir. Bir takım marjinal gruplar hariç millet tarafından desteklenmiştir. Bunu kıymetli bir kazanım olarak görüyoruz. Sınırlarımızın ötesindeki yapılanmaları da tasfiye ederek demokrasinin ve kardeşliğin asrı olacak Türkiye Yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmayı hedefliyoruz.

Yıllardır bu milletin iliğini kemirenler kaybedecek, kazanan 85 milyon olacak, demokrasimiz, ekonomimiz, kardeşliğimiz olacak. Kazanan, pasaportunu taşımaktan her zaman şeref duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti olacak, kazanan aydınlık yarınlarımızın teminatı evlatlarımız olacak." dedi. "Bu girişimin içinde şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep edecek, sizleri üzecek, başınızı yere eğdirecek hiçbir şey yoktur, asla olmayacaktır."

Ne oldu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "terör eylemlerine son vererek lağvedilmesi" çağrısı yaptığı PKK'nın lideri Abdullah Öcalan, aylardır beklenen çağrıyı yaparak, PKK'nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması gerektiğini açıkladı. Öcalan'ın çağrısında "Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum" ifadeleri yer aldı. Öcalan, "Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın" dedi. 

Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısına ek olarak gönderdiği "Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz, pratikte silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" notu da okundu. 

PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'ın, PKK'nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması yönündeki açıklamasından sonra, PKK Yürütme Komitesi, Abdullah Öcalan’ın çağrısına katıldıklarını ve gereklerini yerine getireceklerini belirtti. Komite, Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını da istedi.

PKK Yürütme Komitesi, 1 Mart'tan itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiklerini belirterek, saldırı olmadıkça hiçbir silahlı gücün eylem yapmayacağını vurguladı.

PKK ateşkes ilan etti; Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını istedi

Öcalan'dan tarihi çağrı: Tüm gruplar silahları bırakmalı, PKK kendini feshetmeli!

İşte Öcalan'ın "silah bırakma" ve "PKK'nın feshedilmesi" çağrısı yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" başlıklı açıklamanın tam metni

Sırrı Süreyya Önder: Bu ülkenin bütün evlatlarını; asker, polis ayırt etmeksizin saygıyla anıyoruz

Medya, Abdullah Öcalan'ın çağrısını nasıl gördü?

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın silah bırakma ve örgütü lağvetme çağrısı, dünya basınında nasıl yankılandı?

HASAN CEMAL YAZDI - Silahlara veda zamanı... Hoş geldin barış!

MEHMET Y. YILMAZ YAZDI - PKK silah bırakacak, Saray da “baskı rejimini!”

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI - Öcalan’dan beklenen çağrı geldi, şimdi ne olacak?