Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Sürgünün 75. Yılında Ahıska Türkleri Anma Programı"nda konuştu.
Konuşmasında Bosna'daki Boşnaklara yönelik soykırımı inkar eden Avusturyalı yazar Peter Handke’ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesini bir kez daha eleştiren Erdoğan "İslamofobinin yayıldığı bir günde soykırım zihniyetini ödüllendirmek yeni soykırımlara icazet vermek demektir. Bu şahsı ödüllendirenler, 25 yıl önce Bosna'da işlenen soykırıma da ortak olmuşlardır" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şunlar:
""Bugün bu salonda tam 75 senedir vatan hasreti döken, göz yaşı döken Ahıskalı kardeşlerimiz var."
"Köklerimizi, köklerimizle bağımızı güçlendiren ata yadigarı eserlerimizin yok olup gitmesine izin vermemeliyiz. Restorasyon çalışmasıyla gelecek kuşaklara aktarmalıyız."
"75 yıl önce insanlık tarihinin korkunç olaylarından biri yaşandı. Ahıskalılar Stalin tarafından topraklarından koparılarak sürgün edildi."
"Eşine az rastlanır bu zulüm ve sürgün sırasında yaklaşık 20 bin Ahıskalı kardeşimiz yokluk ve perişanlık içinde hayatını kaybetti. Sovyetler çoluk çocuk ayrımı yapmadan çalışma kamplarına gönderdi. Binlerce kardeşimiz soğuğun ve açlığın kurbanı oldu. Hayatını kaybeden tüm kardeşlerimi rahmetle, saygıyla yad ediyorum."
"Hala 550 bin Ahıska Türkü yurtlarından uzakta yaşamını sürdürüyor. 75 yıl önce ansızın sürgün edildikleri topraklara dönme mücadelesi veriyor. Biz de devlet olarak destek veriyoruz. Ülkemizde geçmişte yaşanmış en küçük bir hadiseyi bile mecrasından saptırarak küresel çapta karalama kampanyasına çevirenler, Ahıska Türklerinin trajedisine kör ve sağır kalıyorlar. Çünkü böyle bir dertleri yok. Bunu Nobel Ödülünü Bosna soykırımını kabul etmeyen bir faşiste vererek yeniden göstermişlerdir. Bu utanç verici bir rezalettir. Bu şahsın 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nde ödüllendirilmesi ayrı bir garabettir. İslamofobinin yayıldığı bir günde soykırım zihniyetini ödüllendirmek yeni soykırımlara icazet vermek demektir. Bu şahsı ödüllendirenler, 25 yıl önce Bosna'da işlenen soykırıma da ortak olmuşlardır."
"Nobel komitesi daha önce de edebiyat ve barış alanında başka skandallara imza attı. Elinde masumların kanı olanlar bunlara layık görüldü. Böylesi hassas bir dönemde ırkçılığından adeta gurur duyan bir şahsın ödüllendirilmesini biz kabul etmiyoruz. Nobel itibarını tamamen kaybetmiştir, siyasileşmiştir, ideolojik kararlar vermektedir."
"Bize demokrasi ve hukuk dersi verenler, on binlerce insanın kanını döken diktatörleri ve terör elebaşılarını kırmızı halıda ağırladılar. Biz bunların hak, hukuk, adalet, insan hakları gibi endişelerinin olmadığını çok iyi biliyoruz. Buna rağmen ecdadımızın izlediği rol neyse onu izlemeye devam ediyoruz. Şimdiye kadar hak ve adaletten sapmadık sapmayacağız. Herkes sessiz kalsa da biz her alanda Ahıska Türklerinin davasını savunmaktan geri durmayacağız. Ahıska Türklerinin kalbindeki sızıyı bir nebze hafifletecek tek yol arzu eden Ahıska Türklerinin vatanlarına dönmesini sağlamaktır. 75 senedir vatanlarına dönmek isteyen insanlara kayıtsız kalınmamalı. 75 yıllık mağduriyet bir an geçirilmeden giderilmeli. Ahıska Türklerinin vatanlarına gönüllü ve güvenli dönüşü talebinden kimse rahatsız olmamalı.Bu konu Gürcistan ile ilişkilerimizin ve Güney Kafkasya siyasetimizde yer almaya devam edecektir."
"Ahıska Türklerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Ahıska Türkleri de kimliklerine ve köklerine sahip çıkmalılar. Bunu yaparken iç tartışmalara girmeyeceğiz. Demokrasi yolundan sapmayacağız. Sizlerden umutlarınızı diri tutmanızı istiyorum."