17 Mart 2025 20:02
Güncelleme: 18 Mart 2025 01:33
T24 Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetten yükselen "erken seçim" taleplerine, "Genel başkanı ve o makama göz diken aktörleriyle tüm vakitleri 3 yıl sonrasının seçime hasrederek kendilerince bir illüzyon peşinde koşuyorlar" ifadeleriyle tepki gösterdi. Muhalefetten, "yolsuzluk, hırsızlık, taciz, tecavüz ve son olarak sahtekârlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş yapı" olarak bahseden Erdoğan, "Demokrasimizi zehirleyen toksik muhalefet, bu anlayışın tüm belirtilerine hepimiz şahit oluyoruz. Daha kendi partilerini yönetemeyenlerin, henüz şaibesiz bir toplantı yapamayanların, ülke idaresine talip olmasını tebessümle izliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Kongre Merkezi'nde partisinin Ana Kademe, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları MKYK Üyeleri ile bir araya geldiği iftar programında konuştu. Erdoğan, 3 yıl sonrasının seçimi diyerek erken seçim beklentilerinin boş olduğunu belirtirken, partisi AKP'nin gelecek seçim için hazır olduğunu, "Türkiye yüzyılı vizyonunu" yürüteceklerini söyledi. "AK Parti iktidarı 2053'e kadar da, 2071'e kadar da Allah'ın izniyle bu yola devam eder" diyen Erdoğan, geçmişte AKP'ye ömür biçenlerin ortadan kaybolduğunu belirtti.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
"Bu akşamki iftarımızı partimizin ana kademe, kadın ve gençlik kolları, merkez karar ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte yapıyoruz. Allah'a hamt olsun böyle geniş bir mekana da sahip olduk. Bu geniş mekanda birlikte iftarımızı yapabilme imkanını Rabbim bizlere lütfetti. Soframızı şereflendirdiğiniz için her birinize öncelikle teşekkür ediyorum. Artık yarısını geride bıraktığımız Ramazan-ı Şerif'inizi her bakımdan en verimli şekilde idrak ettiğiniz inancıyla önümüzdeki haftalarda vasıl olacağımız Kadir gecenizi ve bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum.
Bizim için Ramazan ayları manevi hasılası yanında milletimizle olan gönül bağımızı güçlendirme vesilesi olmuştur. Gündüzünü ayrı, iftarını ayrı, teravihini ayrı, sahurunu ayrı değerlendirdiğimiz bu mübarek günlerin şevki, yılın diğer günlerindeki çalışmalarımızı da olumlu yönde etkilemektedir.
Elbette her zaman olduğu gibi milletimizin birlik ve beraberliğinin en önemli değerlerinden olan bu kutlu ayı zehirlemek isteyenler de çıkmıştır. Kimi zaman provokasyonla, kimi zaman milletin inancına hakaret ederek, kimi zaman da insanımızı tahkir ederek bunu yaptılar. Bugün de Ramazan'ın manevi atmosferine gölge düşürmeye çalışanların olduğunun farkındayız. Ancak Ramazan ve oruç düşmanlarının hezeyanları Allah'a hamdolsun artık komedi seviyesinde bile bulunmuyor.
İnsanlarımız milli ve manevi değerlerine sahip çıkıp, farklı hayat tarzlarına da saygı duyuyor. Bilhassa Ramazan ayında şu hakikate hep beraber şahitlik ediyoruz. Türkiye'nin beşeri zenginliği, küresel ve yerel tüm kumpaslara rağmen, hala en büyük dayanağımız güç ve güven kaynağımızdır. Bu tablonun gerisinde asırlık ihmallerin ve yanlışların yol açtığı tahribatları gidermek için 23 yıla yakın süredir verdiğimiz çetin mücadeleler vardır.
Ülkemizdeki hiçbir kesimin ne kökeni, ne inancı, ne mezhebi, ne meşrebi sebebiyle ötekileştirilmediği bir iklimi hamdolsun tesis ettik. 28 Şubat döneminde olduğu gibi azgın azınlığın sessiz çoğunluğa hayat tarzı dayattığı baskıcı günlere son verdik. Cumhur İttifakı olarak eş güdüm içinde yürüttüğümüz terörsüz Türkiye girişimimizde Türkiye'nin 40 yılına, on binlerce canına, yüzlerce milyar dolarlık kaynağına mal olan bir musibetin çözümü için cesur bir adım attık. Aynı şekilde bölgemizi içten içe kemiren bir virüs olan mezhepçilik fitnesini ülkemize bulaştırma gayretlerini de boşa düşürdük. İnsanı merhameti, vicdanı, adaleti, hakkaniyeti esas alan politikalarımızla bölgemiz başta olmak üzere tüm dünyada gönüllere giriyoruz.
Dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi edecek ciddi adımlar atmaya başlayacağız. Özellikle ana muhalefet cenahında yaşanan boş tartışmaların bizi ülkemizin asıl sorunlarından uzaklaştırmasına asla izin vermiyoruz. Birileri parti içi çekişmeleri ve kişisel hırslarını ülkenin meselesi hale getirmeye çalışsa da hakikatler gün gibi ortadadır.
Genel başkanı ve o makama göz diken aktörleriyle tüm vakitleri 3 yıl sonrasının seçime hasrederek kendilerince bir illüzyon peşinde koşuyorlar. Karşımızda yolsuzluk, hırsızlık, taciz, tecavüz ve son olarak sahtekârlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş yapı bulunuyor. Belediyelerde, yamyamlık boyutuna varan yolsuzluklar muhalefet içindeki vicdan sahibi partililerin de tahammül sınırlarını zorlamaya başladı. Demokrasimizi zehirleyen toksik muhalefet, bu anlayışın tüm belirtilerine hepimiz şahit oluyoruz. Daha kendi partilerini yönetemeyenlerin, henüz şaibesiz bir toplantı yapamayanların, ülke idaresine talip olmasını tebessümle izliyoruz.
Biz deprem gibi, sağlık gibi enerji gibi ülkenin gerçek ihtiyaçların çözümüyle uğraşıyoruz. Ülkemize geçtiğimiz üç yılda kazandıklarımızı taçlandıracak daha büyük başarılar ortaya koymayı borç olarak görüyoruz.
AK Parti, bir asırlık Cumhuriyet tarihimizdeki diğer tüm siyasi partilerden farklı kılan ve bunca yıldır iktidarda kalmasını sağlayan, işte bu anlayış, işte bu pratiktir. Elde ettiğimiz başarılar da kuruluşundan bugüne AK Parti'ye emek ve gönül veren herkesin katkısı olduğunu unutmuyoruz. Çünkü biz bu ülkenin gelmiş geçmiş en iyi kadro hareketiyiz.
Bu vesileyle hem ana kadememizin hem de kadın ve gençlik kollarımızın kongrelerinde yeni veya yeniden görev alan arkadaşlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum. AK Parti'nin en önemli vasfı hem ekip hem program olarak sürekli kendini yenileme, tazeleme, geliştirme kabiliyetine sahip olmasıdır. Eser ve hizmet siyaseti nöbetini devralan sizler, partimizi sadece bir sonraki seçimlerde zafere ulaştıracak çalışmalara imza atmakla kalmayacaksınız. Bunun yanında cumhuriyetimizin ikinci asrını kucaklayacak Türkiye yüzyılı vizyonumuzu da sizler inşa edeceksiniz. Her birinizden birikiminizle, üretkenliğinizle, emeğinizle, ekip ruhunuzla bu kutlu davaya mümkün olan en yüksek katkıyı sunmanızı bekliyorum.
Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları verdiği için hamt ediyorum. Aziz kardeşlerim, değerli arkadaşlar, genel merkezinden il ve ilçe teşkilatlarına kadar hangi kademede olursa olsun AK Parti yönetiminde görev almak demek, ülkenin ve milletin hizmetkarı olmak demektir. Hizmetkarlık bakamı ne kibri, ne rüyayı, ne tembelliği, ne de başka herhangi bir süfli tavır ve davranışı kaldırır.
Evet, bize düşen vazife, hiçlik makamını en başta kabullenmek, Rıza-i İlahi'ye ram olmak, ülkemizle bütünleşmek, milletimizle tek yürek haline gelmektir. Bu yoldan sapmadığımız sürece AK Parti iktidarı 2053'e kadar da, 2071'e kadar da Allah'ın izniyle bu yola devam eder. Yolumuzu kaybettiğimizde ise ilk sınava da yardan aşağı yuvarlanmamız bu kaderdir. Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Türkiye'nin 90'lı yılları bu gerçeğin sayısız örnekleriyle doludur. Dikkat ederseniz AK Parti'ye ömür biçenlerin hepsinin ömrü bitti ama biz dimdik ayaktayız.
Gönüllere sahada girilir, seçimler sahada kazanılır. Bunu becerdiğimizde ne yaparlarsa yapsınlar ötekiler ne kadar çırpınırsa çırpınsın hepsi beyhude. Biz sandıktan güçlü bir şekilde çıktığımızda hiçbir anlam ifade etmez. Muhalefetin yaptığı gibi hiç çalışmadan, üretmeden, gayret göstermeden, yarısı yalan yarısı yanlış lakırdılarla siyaset yaptığımızı sanarsak akıbetimiz onlar gibi olur. Biz çok çalışacağız. Bizim bıraktığımız her boşluk muhalefetin yalanlarıyla dolduracaktır. Böyle bir zafiyete mahal vermeyeceğiz. Kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla ben sizlere güveniyorum."
© Tüm hakları saklıdır.