Arda ERDOĞAN/ANKARA, (DHA) - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, \"Suriye Araplarını DEAŞ\'ın eline bırakmadığımız gibi Suriye Kürtlerini de PKK/PYD\'nin zulmüne terk etmeyeceğiz. Sincar, aynı şekilde o da güvenli hale gelecek; oraya da gerekenler yapılacak. Demek ki Suriye\'de melese; Kürt, Arap, Türkmen meselesi değil. Suriye\'de mesele; özgürlük, Suriye\'nin toprak bütünlüğü meselesidir\" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen \'Engelli Vatandaşların ve Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni\'ne katıldı. Erdoğan, toplam 5 bin 778 kişinin atamasının gerçekleşeceğini, bu atamalarla kamuda istihdam edilen engelli sayısının 56 bini aştığını söyledi. Engellileri \'cennet çocukları\' olarak gördüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
\"Engellerin evlatlarımızın zihinlerinde veya uzuvlarında değil onları eksik gören kalplerde olduğuna inanıyoruz. Tüm canlılar gibi engelli kardeşlerimizi de \'Yaratılanı severiz Yaradan\'dan ötürü\' inancıyla kucaklıyor, onlara hizmet ediyoruz. Diğer yandan devlet korumasından yararlanan çocuklarımıza en iyi bakımı ailelerini yapacağına inanıyoruz. Bu anlayışla 122 bin evladımızın bakımı için ailelerine 826 lira maddi destek veriyoruz. Bu yıl itibarıyla 6 bin 423 evladımız koruyucu aile yanında bakılıyor. Bunlar için de ayda bin 350 lira destek sağlıyoruz. Kendi ailesi ve koruyucu aile yanında bakımı mümkün olmayan çocuklarımızı çocuk evleri, çocuk evleri sitesi, çocuk destek sitesine alıyoruz. Bu kurumlardaki çocuk sayısı 14 bin. Böylece toplamda 143 bin evladımızın devlet korumasında büyümesini ve hayata atılmasını sağlıyoruz.\"
\'YETİMİNE SAHİP ÇIKMAYAN DEVLET BİZİM GÖZÜMÜZDE DEVLET DEĞİL\'
\"Bu ülkede sahipsiz kalmış çocuğun annesi de babası da devlettir\" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye kültüründe devletin, babalığına ve analığına dair çok güçlü vurgular olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, \"Devlet baba gücü ve kudretiyle devlet ana da şefkatiyle merhametiyle vatandaşını sarar, sarmalar, korur, yaşatır. Yetimine, garibine, mağduruna, mazlumuna sahip çıkmayan devlet; bizim gözümüzde devlet değildir. Aynı şekilde vatandaşını güven ve huzur içinde tutmayan, çalışması, üretmesi, refahını yükseltmesi için imkan sağlamayan devlet de bizim nazarımızda devlet değildir. \'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın\' anlayışıyla her vatandaşımıza ama özellikle engelli, yaşlı, çocuk, kadın gibi dezavantajlı kesimlere tüm gücümüzle imkanımızla sahip çıkıyoruz\" diye konuştu.
\'BİRBİRİMİZLE UĞRAŞMAYI BIRAKACAĞIZ\'
Bağdat\'ı yağmaladığı rivayet edilen Moğol İmparatoru Hülagü Han ile bir alimin kıssasını katılımcılarla paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hülagü Han\'ın, alime yönelttiği \"Beni buraya getiren sebep nedir?\" sorusunu alimin de \"Seni buraya bizim amellerimiz getirdi. Allah\'ın verdiği nimetlerin kıymetini bilemedik, zevk ve sefaya daldık, makam mevki mal peşindeydik. Allah da nimetlerini geri almak üzere seni gönderdi\" cevabını verdiğini anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aktardığı kıssa üzerine, \"Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Birbirimizle uğraşmayı bırakacağız ve birbirimizi Allah için seveceğiz. Sahip olduğumuz nimetlerin kıymetini bilemez, nankörlük yoluna saparsak akıbetimiz eninde sonunda böyle olur. Şükrümüzü eksik etmez, çok çalışır, kardeşliğimize sahip çıkarsak inanın dünyanın en güçlü ordularını toplasalar, getirseler de bizim karşımızda duramaz\" dedi.
\'ARAPLARIN GÜVENLİĞİ KENDİ MESELEMİZ OLARAK GÖRÜYORUZ\'
Türkiye\'nin, bölgesinde ve dünyada hakkın, haklının ve adaletin peşinden giderek, başarıya ulaştığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Bugün Suriye\'de yaşanan zulmün tek sebebi; Suriye halkının kimi yerde \'Sünni\', \'Şii\', \'Arap\', \'Kürt\', \'Türkmen\' diyerek paramparça edilmiş olmasıdır. Aynı durum Irak için Yemen için geçerlidir. Benzer parçalanmışlıklar Libya için Somali için diğer kan ağlayan coğrafyalar için geçerlidir. Esaretin de sefaletin de sebebini kendi içimizde aramadıkça bu manzarayı değiştiremeyiz. Bunun için Suriye’deki Arapların güvenliği ve huzurunu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Kürtlerin sorununu kendi meselemiz olarak görüyoruz\" diye konuştu.
\'SURİYE KÜRTLERİNİ PKK/PYD\'NİN ZULMÜNE TERK ETMEYECEĞİZ\'
Suriye\'de, Araplara özgürlüklerini iade için bulunulduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
\"Türkmenler zaten öz kardeşlerimiz. Elbette onların güvenliği ve huzuru bizim meselemizdir. Suriye Araplarını DEAŞ\'ın eline bırakmadığımız gibi Suriye Kürtlerini de PKK/PYD\'nin zulmüne terk etmeyeceğiz. Aynı şekilde Arap kardeşlerimizi PKK/PYD\'nin eline terk etmeyeceğiz. Nitekim ülkemizde hayatlarını sürdüren yaklaşık 4 milyon Suriyeliye baktığımızda bu manzarayı rahatlıkla görebiliriz. Bugüne kadar 300 bine yakın Suriyeli evlerine döndü. Peki nereye gitti bu insanlar? Sadece Türkiye’nin güvenli hale getirdiği bölgelere gitti. Yani zeytinlik dediğimiz bölgeye gitti, Cerablus. Nereye? Afrin\'e. Buraları biz güvenli hale getirdik. Sincar, aynı şekilde o da güvenli hale gelecek, oraya da gerekenler yapılacak. Demek ki Suriye\'de mesele Kürt, Arap, Türkmen meselesi değil. Suriye\'de mesele özgürlük, Suriye’nin toprak bütünlüğü meselesidir.\"
\'BİRLİKTE TÜM ZALİMLERİN ÜSTESİNDEN GELELİM\'
Suriye\'de bir tarafta rejimiyle DEAŞ\'ıyla PKK\'sıyla PYD\'siyle zalimler, diğer tarafta tesis ettiği güven iklimiyle adaletiyle merhametiyle getirdiği hizmetlerle Türkiye olduğunu kaydeden Erdoğan, \"Denklem işte bu kadar basit. Fark tıpkı geleceklerini kurtarmak için yola çıkan mültecileri Akdeniz\'in karanlık sularına veya jiletli tellerin önüne mahkum edenlerle, onlara sınırlarını açan, ekmeğini bölüşen Türkiye farkı kadar açıktır, nettir. Zalimi başarılı kılan kendi gücü değil; karşısındakilerin zaaflarıdır. Buradan tüm milletime kalbi bizimle olan dostlarımıza sesleniyorum. Gelin bir olalım, iri olalım, hep birlikte kardeş olalım. Böylece tüm zalimlerin üstesinden gelelim\" dedi.
\'31 MART SEÇİMLERİNİ ÇOK AMA ÇOK ÖNEMSİYORUM\'
Siyasi hayatı boyunca milletin hayallerini emir telakki ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Siyaseti milletin hakimi değil; hadimi olmak gayesiyle yaptık. Belediye başkanlığından başbakanlığa ve cumhurbaşkanlığına kadar tüm görevleri bu anlayışla yürüttük, yürütmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde milletimizi her alanda daha büyük hizmetlerle buluşturacak, ülkemizi daha ileri taşıyacağız. Onun için 31 Mart yerel seçimlerini bir dönüşüm, değişim olması bakımından çok ama çok önemsiyorum ve biliyorum ki hep birlikte bu konuda adımlarımızı kararlı atacağız\" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI