Ekonomi politikaları ve yeni sisteme duyulan güvensizlik sürerken, ABD ile büyüyen sorunlar TL’deki kaybı hızlandırdı. Dolar, dün de tarihi zirvesi olan 6.8703 liraya çıktı. Kurdaki günlük yükseliş yüzde 23.3’ü bulurken yükselişte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘ekonomik savaş’ söylemi, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı ve tatmin edici bulunmayan ekonomi modeli ile son olarak akşam saatlerinden ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptırım açıklaması etkili oldu. Cumhuriyet gazetesi ekonomide yaşananlar için "Demokrasi eksikliği ve hukuk tanımazlık Türkiye'yi dışarıdan saldırılara açık hale getirdi" yorumunda bulundu.
Cumhuriyet'ten Pelin Ülker'in haberi aynen şöyle:
Politikaların çöküşü
Ekonomistlere göre, TL’deki hızlı düşüş, iktidarın ‘yerli-milli mücadele’ söylemine karşın sadece gerilen Türkiye-ABD gerginliğinden kaynaklanmıyor. Asıl sorun uzun zamandır eleştirilen AKP’nin ekonomi politikalarının temelinde yatıyor. Siyasi krizin derinleştiğine de dikkat çeken bir ekonomist “Siyasi çözüm olmadan güven krizinin önüne geçilemez. Bu sadece ABD-Türkiye gerginliğiyle ilgili değil, hükümetin siyaset, hukuk ve demokrasi alanındaki politikalarıyla ilgili. Güveni yeniden tesis etmek için siyasilerin çıkıp piyasa gerçekleriyle yüzleşmesi gerekiyor. Bu yüzleşmenin maliyeti ise adım atılmadığı her gün daha da artıyor” dedi.
Sabah saatlerinde Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Avrupa’daki bankaların Türkiye’de maruz kaldıkları risk hakkında endişe belirttiğini ortaya koyan Financial Times haberinin ardından dolar 6.4915 ile zirve yapmıştı. Gün içinde liradaki kayıplar hızlandı. TL dün dolar karşısında 2001 başından bu yana en sert günlük düşüşünü kaydetti. Yılbaşından bu yana düşüş yüzde 82’yi bulurken, Ağustos 2017’ye göre kayıplar yüzde 94’e ulaştı. Öyle ki doların değeri bu tarihten beri neredeyse ikiye katlandı.
Trump fitili ateşledi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Bayburt’ta yaptığı konuşmada “Yastığının altında doları, Avro’su, altını olan varsa bunu gitsin, TL ile bankalarımızda bozdursun. Bu bize karşı ekonomik savaş ilan edenlere benim milletimin cevabı olacaktır. Beraberliğimiz batıya en büyük cevap. Ülkemize diz çöktürmek için yapmadıklarını bırakmadılar” dedi.
Erdoğan’ın konuşması öncesinde 5.90 seviyelerinde olan dolar konuşma sırasında 6.25’e çıktı. Berat Albayrak’ın konuşması sırasında 6.38’leri gören kur, Trump’ın Türkiye’ye yönelik olarak çelik ve alüminyumdaki gümrük vergilerinin iki katına çıkarılması için yetki verdiğini duyurması sonrası 6.8703 liraya ulaştı.
Kurdaki yükselişe paralel gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik faizi yüzde 22.11, iki yıllık gösterge tahvilin faizi ise yüzde 24.8 ile tarihi zirveyi gördü. Türkiye’nin beş yıllık kredi iflas takası olan CDS’leri 2009’dan bu yana en yüksek seviye olan 400 puanın üzerine çıktı. Avro 7.9947 TL, sterlin 8.9138 TL’ye yükseldi. Borsada kayıplar gün içinde yüzde 7.5’e ulaştı. Borsa İstanbul günü yüzde 2.31 düşüşle tamamladı.
Kriz göz göre göre geldi
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Profesör Refet Gürkaynak, kurlardaki hızlı yükselişte doğrudan Türkiye ve ABD arasındaki Rahip Brunson gerginliği ve Washington yönetiminin aldığı yaptırım kararlarının etkili olmadığını vurgulayarak “2000 yılından beri uyguladığımız ekonomi politikaları var. Böyle olacağı uzun zamandan beri belliydi. Eğer iyi iktisatçılık krizleri önceden bilmekse Türkiye’de bunu herkes söylüyordu. Göz göre göre gelen bir kriz bu. Şu anki mesele durgunluğu nasıl aşacağımızla ilgili” dedi.
İktisadi sorunların temelinde bir rejim sorunu olduğunu vurgulayan Gürkaynak, ekonominin iyi idare edilemediğine dikkat çekti. Gürkaynak, “İktisat üzerine fikir beyan eden yöneticilerin hepsi liyakatları nedeniyle oraya gelmiş değiller. Cari açık oranı 1990’larda yüzde 3.5 iken 10’a çıktı. Krizi çıkartan şey borçtur. Bu kadar borçla biz inşaat yaptık, bunun da üretim değeri olmayanı yaptık. Şu anda bir kriz yaşıyoruz. ‘Bizim Allahımız var’ dendiği zaman herkes burada ‘İşimiz Allaha kaldı’yı duyuyor” ifadesini kullandı.
Kaçış yok
Türkiye’nin ciddi iktisadi sorunları olduğunu vurgulayan Refet Gürkaynak, bunların sonucu olarak büyük bir iktisadi zorluk yaşanacağına işaret etti. Gürkaynak şöyle devam etti:
“Kaçış yok, ya ödendiği için ya da ödenemediği için zorluk yaşanacak. Her zaman olduğu gibi mali piyasalarda bir ‘sonuç’ görüyoruz. Neden ise ‘iktisat politikası’. Bunun arkasından yavaşlama gelecek, bazı sektörler daha hassas. Örneğin inşaat anında duruyor. Dolayısıyla ortaya çıkan işsizlik çok daha büyük olacak. Türkiye halen borç almak zorunda. Onun için de bu ülkede yavaş yavaş doğru işler yapmak zorundayız. Aklı başında şeyler söylemek, kavga etmemek, ardından bu ülkeye bir iktisat politikası getirmek zorundayız.”
Büyümenin pili bitti
Avrupa Merkez Bankası’nın başta BBVA, UniCredit ve BNP Paribas olmak üzere Avrupa bankalarının Türkiye riskinden endişelendiği yönündeki haberinin ardından Yapı Kredi Bankası’nın yüzde 41’lik hissesine sahip olan İtalyan UniCredit, dün yayınladığı raporda “Türkiye’deki gelişmeleri dikkatle izliyoruz” dedi. Raporda, “Krediye dayalı büyüme modelinin pili bitiyor” denildi. Raporda, finansman maliyetlerindeki keskin artışın özel ve yabancı bankaları kredilerde yavaşlamaya gitmeye zorladığı belirtildi. Raporda, “Merkez Bankası faiz artırmakta çok geç kaldı. Makro ekonomik politikalar gevşek kalmaya ve politikacılar TCMB’nin bağımsızlığının altını oymaya devam ederse, faiz artışları yeterli olmayabilir” denildi.
Yeni bir söylem yok
BlueBay Asset Management stratejisti Tim Ash, “ Albayrak’ın açıklamalarında yeni bir söylem yok. Erdoğan’ın açıklamaları ise milliyetçiliği daha da öne çıkaran bir ajanda üzerine kurulmuş” dedi. Ash, açıklanan yeni ekonomi modelinde hiçbir verinin yer almamasının şaşırtıcı olduğuna dikkat çekti.
Dakikada bir tabela değişti
İstanbul’da ayaklı borsa diye tabir edilen Tahtakale’de altın ve döviz bürolarındaki hareketlilik saniyede değişiyor. Doların yükselişe geçtiği saatlerde döviz büroları tıklım tıklım oluyor. Ellerinde deste deste dolarla kapılarda bekleyen yurttaşlar, dövizyükselince para bozduruyor. Yaşanan durum nedeniyle esnaf da dert yanıyor. Altın fiyatlarının da yükselmesi ile birlikte yurttaşların altın bürolarına akın ettiğini belirten esnaf, ellerinde para olmadığı için altınları bozamadıklarını söylüyor.